7 Haziran 2015’e çeyrek kala,
Genel seçim sonuçları için farklı yorumlar yapılıyor..
Bırakın dışarıyı.
“Bizim evde bile tek noktada birleşemiyoruz”
Hanım politikanın hastası..
Diyor ki:
“CHP gene muhalefette kalacak.. Konuştuğum kadınlar hep AKP ve MHP diyor”
Torunum Deniz kararsız:
“Sonucu bilemem.. Ben oyumu atarım.. Ama, herkes kendine göre yorum yapıyor” diye konuşuyor..
--//--
Kahveye gittim.
Aynı masayı paylaşan dört kişiden emekli Rıza Bey yer gösterip:
“ Sen daha iyi bilirsin” deyip yaptığı karalamayı uzattı ve:
“Biz bir oylama yaptık. Buna göre hiçbir parti tek başına hükümet kuramıyor” dedi.
Uzattığı kağıda baktım:
“CHP 175 MHP 80 ve HDP 60”
Toplam: 310..
Baktım:
“AKP’ye 240 kalıyor..
Güldüğümü gören emekli dostum sordu:
“Ne oldu?. Olamaz mı?”
“Olurda” dedim gülerek:
“Hele sandıklar bir açılsın”
Ardından da ekledim..
Bu millete güven olmaz çünkü..
---//--
Pazar günü seçim yapacağız..
Seçimin anlamı belli.
“İyi ile kötüyü..
Çirkin ile güzeli..
Büyük ile küçüğü..
Az ile çoğu.”.
Karar verip seçmek.
Nitelikte bazen birbirine yakın olanları seçerken yanılır:
“İyi yerine kötüyü seçeriz”
Ve sonradan dizimizi dövüp:
“Neden böyle yaptık deriz”
Görünen köy kılavuz istemiyor çünkü.:
“Sandığa atacağınız oylarınız için iyi düşünün.”
Düşünün ki:
“Oylarımız aydınlık Türkiye’nin yolunu açsın”
--//--
Pazar günü yazım yok.
Bakalım Salı günü:
“Seçim sonuçlarını nasıl yazacağım”
Her neyse:
“Seçimin ülkemiz adına hayırlı olsun” diyor,
“Sonucun demokratik, laik Cumhuriyet adına hayırlı olmasını diliyorum.”
Unutmayalım..
Sandığa atacağınız oylar Aydınlık Türkiye adına:
“Yol arayanlara ışık tutacak, destek olacaktır”
Not:
“Köşemde yer alan Şevket Asbuzoğlu ile ilgili kısa yorumda tarih eski olduğu için bazı yanlışlar olmuş. Bunu bir başka yazımda belirteceğim. Asbuzoğlu’nun Eskişehir’e sokmak istemediği politikacı kim. Daha sonra neler olmuş. Yazacağım..”..
------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği
- Çakırözer’e nazar mı değdi—
CHP milletvekili adayı Utku Çakırözer’in seçim çalışmaları için gezerken, aracına arkadan bir başka araç vurmuş. Arabada hafif hasar meydana gelirken, arkadan vuran aracın sahibi, de kayıplara karışmış. Yapılan açıklamada “aracın hasar gördüğü, Çakırözer’in aracına arkadan vuran diğer aracın durmayıp olay yerinden kaçtığı kayıplara karışan sürücünün arandığı” belirtiliyor.
İlginç bir durum değil mi?.
İnşallah olayın arkasında bir kasıt yoktur...
Bir okurumuz” kasıt yoksa araca arkadan vuran araç neden kaçtı. “dediği için aldık köşemize. Sanırız Trafik ekipleri kaçak aracı yakalayıp, olayı aydınlatacaklardır..
Sevgili Utku Çakırözer’e ve arkadaşlarına geçmiş olsun diyoruz. Seçime çeyrek kala meydana gelen bu olay, sanırız yaşamında bir anı olarak kalacaktır.
--Politika içinde ve dışında kalanlar-
Okumuz bir fotoğraf getirip “Köşenizde arada bir eski olayları yazıp, yaşayanların kulağını çınlatıyorsunuz. Bu resmide kullanacağınızı umarak getirdim” dedi..
Resme baktık.. Bir zamanlar ANAP’ta milletvekilliği yapan, partinin önde gelen isimlerinden olan Mustafa Balcılar ortada.. Hemen yanında ANAP’ta değişik görevler üstlenen isimlerden Eczacı Cengiz Hardura.. ve gene partinin önde gelen isimlerinden Ömer Kurt.. Gerçekten ilginç değil mi?.. Hani “Eskilerden kim kaldı” denir ya. Öyle Mustafa Balcılar çekildi köşesine.. Eskişehir’e bile gelmeden İstanbul’da yaşadığı söyleniyor.. Ömer Kurt neden politikayı bıraktı bilen yok.. Eczacı Cengiz Hardur’a bir kaç kez “İleri geri” geldi gitti.. Ama baktı olmuyor. Sonunda o da “işim ve eşim” deyip işine sarıldı.. İlginç değil mi?.. Şunu belirtmekte yarar var. Balcılar başta olmak üzere, Kurt ve Hardura gibi ANAP’ı ayakta tutan isimler için kimse olumsuz bir görüş belirtemiyor. İşte politikanın güzel yanı da bu olsa gerek. Kolay gelsin diyoruz kendilerine..