Yüzde 99’un Müslüman olduğu bir ülkede bir seçim dönemini daha “oylar çalınacak, yakılacak, plakasız araçlar” endişesi ile geride bırakmış olmamız düşündürücü. Yıl olmuş 2015 ama kimse verdiği oy’un akıbetinden emin olamıyorsa seçim sonuçlarına geçmeden buna kafa yormamız gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
“Tahminler bu kez tuttu”
Seçim sonuçları bu kez sokaktaki nabzı, havayı soluyan insanlar için sürpriz olmadı. Aşağı yukarı herkes AKP’nin tek başına iktidar olamayacağını düşünüyordu. HDP’nin barajı aşacağı öngörülüyordu ve Kürt Milliyetçiliğine refleks olarak MHP’nin yükselişi de tahterevalli gibi beklenen bir durumdu. Sonuçlar içinde en sürpriz olan şeyler CHP’nin yüzde 30 ve üzeri bandında alması beklenen oyların geçen seçimdeki yerini koruması hatta biraz azalması ile Milli İttifak diyerek yola çıkan SP ve BBP’nin yüzde 3’ü bile geçememesi oldu bana göre.
“AKP değil Erdoğan Kaybetti”
Türkiye genelinde kaybeden isim aslında Ak Parti değil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Davutoğlu Genel Başkan olarak girdiği ilk seçimde partisini yine 1. Parti yaptı. Ancak Cumhurbaşkanı tarafsız davranamayıp AKP için sürekli oy istediği halde yüzde 10’luk bir düşüşe engel olamadı. Siyasi tarihinde ilk kez seçim kaybetti. Ne 400 Vekil hedefi ne de 330 Vekil hedefine ulaşamadı. Hatta 276 Vekil bile çıkmamış ise biraz düşünmesi lazım. Vatandaş 17, 25 Aralıkta bile vermediği tepkiyi bu tarafsızlık ve rejim değişikliği talebinde gösterdi ve ciddi bir uyarı verdi. Biraz normalleş, biraz sakinleş hatta biraz az gözük, az konuş mesajı verdi. Sarı kartı gösterdi ve Erdoğan böyle devam ederse Kırmızı Kart gelmesi kaçınılmaz.
“HDP Tepkisi yapanlar unutmamalı”
Özellikle sosyal medya üzerinde HDP’ye ve ona oy verenlere tepki gösteren AKP’lileri anlamakta zorlanıyorum. Birincisi HDP TBMM’ye ilk kez girmiyor. Yıllardır bağımsız olarak girdikleri mecliste şu an daha kalabalık ve parti olarak yer alıyorlar. İkincisi ben yıllardır çözüm sürecine karşıyım derken terör siyasallaşmadan çözülmez o yüzden sürece karşı çıkma diyen AKP’li dostların şimdi bu duruma neden tepki gösterdiklerini anlamanın mümkünatı yok. Hele ki bunu Milliyetçi duygularla yapanlar kusura bakmasın ama çok geç kaldılar. Habur’da kurulan ayaküstü mahkemelerde, davul zurnalar çalarken karşılanan teröristleri, Oslo müzakerelerini hatırlıyorum da o zaman bu ruh nerdeydi diye düşünüyorum. Keşke tüm bunlara başından tepki koysalardı, keşke Türbemiz bile kaçırılırken bu kahramanlık olarak lanse etmeye çalışmasalardı. Keşke samimiyetlerine inansaydım ama maalesef inanamıyorum. Madem sandık, milli irade diye bunca sene geçirdiniz şimdi bu iradeye saygıyı ilk göstermesi gereken sizlersiniz.
“Eskişehir CHP olmasaydı sürpriz olurdu”
Belki seçim sürecinin başında avantaj AKP’deydi. Ama son günlere doğru defalarca dile getirdik, yazdık, çizdik ve 3. Vekil CHP’nin dedik. Hem CHP’li adayların bu kez kavga yerine birlik tablosu yansıtması. Hem saha çalışmalarında her zamanki temponun kat kat üstüne çıkılması hem de İktidar partisinin hataları bu sonucu zaten gösteriyordu. Bu yüzden başta ufak tepkiler olsa bile CHP aday listesi ile Eskişehir vurgusu ile ve tüm adayların katkısıyla bu sonuca ulaşabildi. Zaten CHP’nin Büyükerşen avantajı vardı ama bu avantaj bu kez gol oldu.
“Ak Parti Neden Kaybetti”
Türkiye’de yüzde 10, Eskişehir’de bu ortalamadan da yüksek bir kayıp yaşadı AKP. Bir önceki seçimde 45 bin fark yaptığı CHP’nin bu seçimde 15 bin oy gerisinde kaldı. Oylarını düşürmeye devam etti. Belediyelerden sonra vekil sayısı avantajını da kaybetti. Peki, bu kaybedişin altına neler var? Neden Eskişehir’de durmadan geriye gidiyor düşünmek lazım. Ve sanırım bu işe hemen başladılar. Zira artık yenilgi kabına sığamaz durumda. Bana göre kaybedişte etken olan bazı maddeler var.
. Eskişehir’de yerel seçim öncesinde başlayan ve bir grubun nüfuz ettiği teşkilatlar ve adaylara olan tepki okunmak istenmedi. Yönetimlerde değişiklik Başkanlar düzeyinde olsa da virüsün yeniden yayılmasını engelleyecek kadar titiz bir dönüşüm yapılamadı.
. Aday Adaylığı sürecinde partiye gönül veren herkes yok sayıldı. Temayül, anket, mülakat gibi aşamalarda ortaya çıkan sonuçlara aldırış eden olmadı. Tabanda karşılığı olan adamları liste dışı ya da listede 5,6 gibi sıralara koyarak adeta partililerle dalga geçildi.
. Vatandaşların ve parti tabanının ciddi tepkilerine rağmen Kahramanmaraş’lı Salih Koca’yı 2. Sıradan aday gösterip, Ülker Can’a bir teşekkürü çok gören zihniyet. 1. Sıra’da üst düzey işlerinden ötürü Eskişehir’e seçimden sonra sıklıkla gelemeyecek Bilecik’li Bakan Avcı’yı 3. Sıradan ise Eskişehir ‘de doğmasına rağmen yıllardır burada yaşamayan, üstelik seçilirse muhtemelen Ekonomi Danışmanlığı nedeniyle buraya vakit ayırması zor olan Emine Nur Günay’ı göstererek diğerleri Eskişehir’li olan aday adaylarını yok saydı. Aslında Eskişehir’li olmayı yok saydı.
. Vatandaşa vaat edilen hizmetler ya eksik, ya tamamlanamayan ya da söz verilse bile tutulmayan vaatlerdi. Üstelik zaten onları yapmak için vergi toplanmıyormuş gibi bir devletin yapması zorunlu olan hizmetleri sürekli müjde diye dillendirmek insanların tepkisine neden oldu. Trenyolu nedeniyle hapsedilen Çamlıca’da, Çevre Yolu nedeniyle tecrit edilen Gündoğdu’da yıllardır sorunlarına çözüm bulamadı.
. Yerel Seçimlerde başarısız olunduğu zaman suç Harun Karacan, Nevzat Önder ve Orhan Soydaş’a atılmaya çalışıldı. Onların adaylığından rahatsız olan isimler bugün onların bile aldığı oy’un altında oy aldıkları için acaba kendilerini suçlayacaklar mı?
. Medya’nın ciddi bir kısmına bazı partililer ve vekiller tarafından adeta savaş açıldı. Yapılan eleştirileri ciddiye almak ve düzeltmek yerine eleştiri yapan bizler ve kurumları yandaş olmakla suçlandı. Üstelik basın toplantılarında bırakın soru sormayı “söz alıp yaptığınız hizmetler için teşekkür ederiz diyenlerin gazeteci diye sırtı sıvazlandı yeni bir şafak senin için doğacak dendi” Bizim dışarıdan okuyup eleştirdiklerimizi onlar içeriden göremedi. Adeta tarafsız olmayın taraf olun yoksa bertaraf olursunuz mesajı verildi. Bu da sonuca nasıl etki ediyor anlaşıldı ama iş işten geçmiş oldu.
. Bakan Avcı bile yaptığımız hizmetleri tanıtamadık, anlatamadık diye serzenişte bulundu. Keşke Tanıtım ve Medya Başkanlığı enerjisini boş işler yerine bu noktaya yoğunlaştırsaydı. Bireysel çıkarlar yerine kurumsal ve güven veren bir taktik izlenseydi ve karşılığında öfke kazanmasalardı diyeceğim ama bu konuda da iş işten geçti.
. Bir başka önemli detay ise kamu görevinde bulunan insanların bu görevlerini AKP’nin elçisi gibi sürdürüyor olmalarının verdiği rahatsızlık. İnsanlar Cumhurbaşkanı’na bile tepki gösterip “tarafsız ol” uyarısı yaparken. Eskişehir’de hepsi değil ama bazı kamu görevlileri sürekli CHP’li Belediyeleri eleştirip AKP’ye övgüler dizer ise kraldan çok kralcı olursa bu yüreği saf, temiz insanlarda siyasetle devleti ayırabilir ve bu rahatsızlığı sandıkta oylarıyla gösterir.
“MHP’nin Şeker’i düştü”
MHP Eskişehir’de oylarını artırdı ama 100 bin oy hedefinden de 2. Vekillik düşüncesinden de çok uzak kaldı. Üstelik Bilecik’de yıllardır MHP’ye güç katan ve Eskişehir vekili olarak gördüğümüz Bahattin Şeker bu kez seçimi kazanamadı ve Bilecik bu kez CHP’li Yaşar Tüzün’ü meclise gönderdi. Biliyoruz ki kendi kabul etmese bile Şeker’in gönlü Eskişehir’deydi. MHP’lilerin çoğu da keşke Ruhsar hanım Ankara’dan aday olsa Bahattin Bakan ise Eskişehir’den aday olsa diye iç geçirdi. Şimdi sonuca baksalar herhalde bu olasılık daha çok seslenir olurdu. Bu arada “MHP geçen yerel seçimde Odunpazarı Bölgesinden alınan oy sayısına da ulaşamadı, bu bazı mesajları da veren bir sonuç ve illa ki irdelenecektir. Öte yandan Eskişehir’in 7. Vekili olacak isim de Bursa’dan seçildi. Eski Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir de artık parlamento’da yer alacak. Kendisine de hayırlı olsun dileklerimizi iletelim.
“Es TV’de izleyici seçimini kazandı”
Seçim akşamı Eskişehir seçim sonuçlarını Es TV’den takip etti. Yaklaşık 6 saat süren harikulade bir yayına imza attık. Ve sizlerden yüzlerce övgü, yüzlerce güzel mesaj alarak kayda değer bir mutluluk yaşadık. Biz de seçim yayınımızla sizlerin seçimi olduk,Yayıncılık için vekil çıkarılıyor olsaydı Eskişehir’den 5 vekil çıkarmıştık. Bu vesile ile bugüne isimleriyle not düşmek istediğim isimler oldu.
Adliye Sarayı, AKP İl Başkanlığı, CHP SKM, MHP Seçim Bürosundan gerçekleştirilen canlı yayınlar için Rasim Kılıç ve Mert Ergenç’e
Stüdyo’da sonuçları yorumladığımız ve Eskişehir’in ilgiyle takip ettiği gazeteciler Cihan Yıldırım, Bülent Özyazıcı, Şinasi Kula, Sadi Seda ve davetimizi kırmayarak yayınımıza konuk olan Murat Taşkın’a
Engin Kale, Mustafa Dizman, Ersel Kiraz, Gökhan Koçal, Şener Çetin, Gökhan Günser, Ufuk Azbay, Ersin Süini, Esra Yücel ve kurgu ekibinden Seval, Ahmet, Özün üçlüsüne emekleri için teşekkür ederim.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...