Savaşın sonu yok

Savaşın sonu yok

26 Haziran 2013 09:29
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşamın içinden
Savaşın sonu yok
Radarı bozulan bir savaş gemisi, karanlık ve fırtınalı bir gecede yol almaktadır.
Çok ama çok uzaklardan bir ışık belirir.
Işık geminin tam ortasındadır.
Söz konusu bir savaş gemisi olduğu için de yolunu değiştirmesi mümkün değildir.
Telsizden anons geçerler:
“Yolumuzdan çekilin.”
Işıktan ses gelmez.
Ama savaş gemisi yolundan sapmaz. İlerlemeye devam eder.
Savaş gemisi ışığa çok yaklaşmıştır , torpillerini ateşlemeye hazır etmiştir.
Son kez bir anons daha geçer:
“Yolumuzdan çekil. Bu bir savaş gemisi.”
Işık yanıt verir;
“Umurumda bile değil çünkü ben bir deniz feneriyim.”
--//--
Gezi Parkı olayının yeni eylem planı:
Duran adam. Duran kadınlar.
Dikkat ediyor musunuz? Kimsenin aklına gelmeyen yeni eylem planı duran adam duran kadını gören herkes duruyor.
Duran adam, ya da duran kadın,
Kimisinin arkasında kalıyor. Kimisinin sağında solunda.
Önceki gün Gemlik-Kumla’ya gitmiştim.
Eskişehir’den gitmiş bir polisle karşılaştım. Gemlik’te çay içerken o beni tanıdı
Hoş beşten sonra sordum:
“Gezi Parkı eylemleri, nasıl gidiyor? Şimdi de duran adam çıktı. Ne dersin?”
“Şaşırdık” dedi gülerek,
“Birileri duruyor. Birileri vuruyor. Birileri de emir üstüne emir yağdırıyor. Biz polislerin halinin soran yok.”
--//--
Gerçekten ilginç.
Başbakan diyalog kapılarını kapattı.
Miting üstüne miting düzenliyor
Karşısında Gezi Parkı olduğunu unuttu.
Veriyor, veriştiriyor.
Duran adamlara kızıp sözde politika yapıyor:
“Onlar hep durdu. Biz yürüyoruz” diyerek
Duran insanların neyi anlatmak istediğini görmezden geliyor.
Oysa olay çok farklı.
Kadınlı erkekli insanların neden durduğunu dünya anladı.
Biz anlamak istemiyoruz.
--//--
Piyasayı biber gazı şarkıları sardı.
Gençler “Sıksana sıksana” diyor.
Avrupa Birliği ayaklandı. Düne kadar kapılarını aşındırdığımız uluslara:
“Almazsanız almayın” diye sözde kafa tutuyoruz.
ABD’den umduğumuz desteği bulamadık,
Karşımızda gördüğümüz ışığın,
Deniz Feneri olduğunun farkında değiliz.
Çarparsak ne olur düşünmüyoruz.
Sözün özüne gelince:
Her şeyin eylem ve hareket üzerine kurulduğu bir düzende, bilinçli bir duruş tüm oyunları bozabilir.
 
Günlerin Getirdiği
Keskin sirke
Bizim Sadi Seda, ESO seçiminde, yorumunu “Savaş Özaydemir seçimin favorisi. Ben Nebi Hatipoğlu’na şans vermiyorum. Fark için bir şey diyemem ama görüşüm böyle” şeklinde yapmıştı. Soner Yüksel ve ben de daha önce Savaş Özaydemir’in şanslı olduğunu paylaşmıştık. Tıpkı borsada Ömer Zeydan için yazdıklarımız gibi.
Okurumuz soruyor: “Adaylar hakkında tahminlerinizi nasıl yapıyorsunuz?” Hemen belirtelim. Süre çok uzun olduğu için gerek yönetimde olanların, gerekse rakiplerinin çalışmalarını izliyoruz. Yaptıkları açıklamalarına bakıyoruz. Gerektiğinde bizzat görüşüyoruz. Es-Es kongresi öncesinde Mesut Hoşcan hep ikinci planda kalmıştı. Başkan Halil Ünal ise seçimi nasıl olsa kazanırım havasındaydı. Kongre atışmaları sürerken ilk hatasını Alper Potuk üzerine yaparak sarsıldı. İlkin GS, sonra FB derken, işin altında Ersun Yanal’ın olduğu çıkınca başkan Ünal tökezledi. Batuhan düğümü ödenen bedelle çözüldü. Ödenmeyen borçlar. Oynamayan oyuncular. Derken Halil Ünal’ın delikanlı ağzıyla yaptığı konuşmalar gardını düşürünce “Aday olamaz. Ya da olmaz” yorumlarını çıkardı ortaya. Sonunda Halil Ünal etrafına aldığı kişilerin itelemesi ile korkarak girdiği seçimde başına korktuğu geldi. Diyeceksiniz ki, Halil Ünal’ın kaybetmesinde Mesut Hoşcan’ın atak üstüne atak yaparak çalışmasının hiç mi etkisi olmadı. Oldu elbette oldu da, Halil Ünal seçimi kendi hatalarıyla kaybetti. Hani Keskin sirke küpüne zarar derler ya. Aynen öyle. Her neyse. Her ikisini de kutluyorum. Mesut Hoşcan ve Halil Ünal şehrin öne çıkan gençleri. Yıllarca sahipsizlik sıkıntısı çeken Es-Es’de görev aldılar, yeniden almak için de demokratik bir yarışa girdiler. Halil Ünal genç yaşta Kulüpler Birliği Vakfı başkanı oldu. Eskişehirspor için sonuna kadar çalıştı. Güle güle diyorum kendisine. Mesut Hoşcan’ı da kutluyorum.
 
Belediye ekmeği büyüyor
“ Yaklaşık 10 yıldır yürüttüğümüz belediye ekmeği işinde her geçen gün başarılı olduk . Diyebilirim ki, herkese göre ekmek ürettik. Bunda da takdir gördük. Başarımızı sürekli kılan bir ekip olduk. Çıkardığımız ekmekler beğeniliyor.”
Bu sözler Büyükşehir Belediyesi ekmek üretim sorumlusu sayın Zaim Zaimoğlu’na ait. Ayak üzeri konuşmamızda Zaimoğlu şöyle devam etti “60 noktada satışımız var. Eskişehir’deki marketlerle bağlantı kurduk. Pek çoğunda Belediye Ekmeği satılıyor. Çavdarlısından kepeklisine kadar marketlere ekmek satıyoruz. Bize en büyük desteği Başkanımız Yılmaz Büyükerşen veriyor. Kendileri bu konuda çok hassas. Yakında il dışı planımız da var. Bozüyük ve Kütahya’ya da satış yapacağız.”
Kimisinin battı batıyor, zarar ediyor dediği Büyükşehir Belediyesi Ekmek üretim merkezi Zaim Zaimoğlu gibi inanmış insanların elinde denebilir ki altın yılını yaşıyor. Kolay gelsin diyorum kendilerine ve başarılar diliyorum.
 
Günün yorumu
Büyükerşen emretmiş
Bursa’dan gelen vatandaş, buradaki otogar WC’sinin 0.90 kuruş olduğunu belirterek “Eskişehir Otogarı’nda WC’nin ücretsiz olduğunu gördüm. Sorduğumda Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in ücreti kaldırdığını söylediler. Çok memnun oldum. Sayın Büyükerşen’e teşekkür ediyorum. Bedava diye temizlik ve bakım aksamasın” diyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi