Anadolu Gazetesi “Kadıköy Laneti” başlığıyla 2008 yılından bu yana görev yapan “Çalımbay, Uygun, Skibbe, Yanal ve Sağlam” gibi hocaların Kadıköy’de henüz bir galibiyete imza atamadığını son derece şık bir sayfa tasarımıyla betimlemiş…
Yenigün Gazetesi de “27 Yıllık Hasret” başlığıyla, 1966-1967 sezonunda başlayan rekabette 28 kez ev sahipliği yapan Fenerbahçe karşısında 20 Eylül 1987 Tarihinde bir kez 4-0’lık galibiyet ve dört kez de beraberliğin yanı sıra 23 maçta alınan yenilgiyi istatistiklerle vurgulamış…
Maziyi anımsatan, ders niteliğinde iki güzel habercilik örneği…
* * *
Adına ister “Kadıköy Laneti” ister “27 Yıllık Hasret” deyin, ortada bir “Saraçoğlu Fobisi” olduğu gerçek...
Çünkü rakamlar böyle söylüyor…
Tabi bu olumsuz tabloda sahada oynanan futbol kadar yöneticilerin, futbolcuların ve maçları yöneten hakemlerin payını da kabul etmek gerekir…
Hakemlerin en büyük baskıyı “Saraçoğlu”nda gördüğü bir gerçek…
Bu baskı yalnızca tribünlerden kaynaklanmıyor. Saha içinde futbolu terörize ederek, tribünleri provoke etmeyi alışkanlık haline getiren “Emre, Caner, Volkan” gibi isimler ve diğerleri birçok pozisyonda hakemi abluka altına alıp müthiş bir baskı unsuru oluşturuyor…
Bunlar yetmediğinde devre arasında başkan iniyor “Saraçoğlu” nun soyunma odalarına. Ve kapı tekmeleyen başkan olarak geçiyor futbol tarihine…
* * *
“TFF” nin zaman zaman verdiği cezalar onu yıldırmıyor. Pervasızlıkta sınır tanımıyor, “gerekirse hakem odası basarım” diyerek gözdağı vermekten de geri kalmıyor…
Hatta bir keresinde Beşiktaş Başkanına; “Gücü varsa Fikret bey de bassın” diyerek bir anlamda futbol camiasına da meydan okuyabiliyor…
Ve özellikle Anadolu takımları bu koşullarda hâlâ hakemlerden “Saraçoğlu”nun gergin ambiyansında düzgün psikolojiyle adil maç yönetmelerini bekliyor…
Geçtiğimiz hafta ise bu olaylarla bir türlü başa çıkamayan “TFF” devrim gibi bir karar alarak kullanamadığı yetkileri bundan böyle hakemlere veriyor…
* * *
Çeşitli cezalara rağmen, bir türlü önlenemeyen küfür eylemlerinde ve hakem odaları tekmelendiğinde artık hakemler o maçı tatil edebilecek bu çirkin fiilleri gerçekleştiren takımlar aleyhinde hükmen mağlubiyet kararı verebilecekler…
Yani bu akşam maçın hakemi “Tolga Özkalfa” yürekli davranır, bu tür baskıların altında kalmaz ve düdüğünü adil çalabilirse “Saraçoğlu” fobi olmaktan çıkar, daha çok inanan, daha çok koşan yani daha çok hak eden 3 puanın sahibi olur…
Ve doğal olarak da ligin en genç takımı (ESES), en yaşlı takımı (FB) karşısında galibiyete daha yakın olur…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...