Ramazan ayı içerisinde çok sıcak günleri yaşadığımız şu günlerin, insanlarımızın “SU” konusundaki farkındalıklarını arttırmak adına güzel bir fırsat olduğu düşünerek, bu konuda bazı açıklamalarda bulunmak istedim.
Çünkü halk arasında suyu, sadece musluklardan aktığı ya da damacana ve pet şişelerden içtiğimiz kadarıyla tükettiğimiz düşüncesi daha yaygındır.
Bu nedenle sadece günlük olarak kullandığımız sudan tasarruf etmenin yeterli olacağı düşünülmektedir.
Elbette bu şekilde yapılan su tasarrufu da çok önemli…
Ama kimse, gündelik yaşamında satın aldığı ve kullandığı her türlü ürünün içerisinde musluktan akandan çok daha fazla “sanal su” içerdiğini düşünmüyor…
Kısaca sanal su; yalnızca ürünün içerisindeki saklı olan suyu ifade etmektedir.
Suyun giderek önem kazandığı dünyada, artık ürünlerin maddi değerinin yanı sıra su değeri yani sanal su içeriği de dikkate alınmaya başladı…
Şimdi isterseniz çok kullandığımız bazı ürünlerin, içerisindeki sanal su içeriğine bir göz atalım; 1 kg ekmek 1608 L, 1 fincan kahve 125 L,1 fincan çay için 21 L, 1 adet elma 822 L,1 adet yumurta 196 L, 1 kg çikolata 17196 L, 1 kg makarna 1809 L, 1 kg şeker 920 L, 1 kg biftek 15415 L, orta boy pizza 1259 L, deri el çantası 17093 L, bir çift deri ayakkabı 8000 L, bir A4 kağıt 10 L, 1 adet T-shirt 2495 L ve 2 gramlık bir mikroçip için 32 L su tüketiliyor.
Bir insan ortalama yılda bir ton kadar su içebilmekte ve evinde 50 - 100 ton arası su tüketebilmektedir. Oysa bizi bir yıl boyunca besleyen ve giydiren ürünler ile kullandığımız eşyalar için 1500 – 2000 bin tondan fazla su kullanılmaktadır…
O halde sadece musluklarımızı kapatarak değil, aynı zamanda aşırı tüketimi ve israfından kaçındığımız her ürün, daha büyük miktarda suyu tasarruf etmemiz anlamına geliyor.
Anlayacağınız, ülkemizde çok sevilen bir türkünün sözlerinde olduğu gibi; su akar güldür güldür ama aynı şekilde gider, güldür güldür…