Aşk deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban (A. Karakoç)
Cephelerden yavuklularına mektuplar yazıp, bombalar altında günlerce haftalarca yanıt bekleten aşklar. Çeşmenin başında işmarlarla başlayıp bir ömür süren toprak kokulu aşklar. Mecnun’u dağlara çıkartan, Ferhat’a dağları deldiren aşklar.
Bugün sizleri gündemden bir nebze de olsun uzaklaştırıp, siyaseti, ekonomiyi, çalkantıları bir tarafa bırakıp aşktan konuşalım istedim. Unutabilir mi insan ilk çocukluk aşkını. Aşk mıdır hayranlık mıdır bilemem ama ilk aşkım dediğidir hani.
Ya şimdi!..
Bir günde aşık olunup ikinci günde çatlaklar yüz gösterip üçüncü gün herkes kendi yoluna aşklar çoğaldı ve prim de yaptı. Belki de çağımızın hastalığıdır, ama bildiğim bir gerçek var ki o da aşkta, hayatta, işte, okulda, askerde, seyahatte saygı, sevgi, mütevazilik, özveri ve hepsinden önemlisi kendini bilmek bir insana yakışan en güzel kıyafettir.
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır (Y. Emre)
Hoppala!.. dediğinizi duyar gibiyim, bu nasıl bir teknolojik makale olmuş?
Asıl meseleye gelelim o halde.
• Canınızı sıkan bir aşk mı yaşıyorsunuz?
• Sevgiliniz kaprisli mi?
• Cimri bir aşkınız mı var?
• Dırdırcı mı?
• Bunalım mı takılıyor?
• Sevmiyor mu sizi?
• Aldatıyor mu?
• Vb...
İşte size teknolojinin son harikası robot sevgili (siri diyesim geldi birden). Yanlış okumadınız robot. Hem de % 100 robot.
Çok yakında ne duymak isterseniz onu konuşan, sizi sevmesi için hatta sizi deliler gibi sevmesi için programlayabileceğiniz bir robot sevgiliniz olabilecek. Elele dolaşabileceğiniz, sarılıp uyuyabileceğiniz, şömine karşısında romantik sohbet edebileceğiniz bir sevgilinizin olmasına ramak kaldı diyebiliriz.
Zaman hızla ilerledi, teknoloji her alanda olduğu gibi romantizm ve birliktelik alanında da boy gösterdi artık.
İlişki ve seks uzmanı Doktor Laura Berman Amerikan Wall Street Journal gazetesine verdiği röportajda, gelecekte 'canlı gibi' görünen robotların insandan ayırt edilemeyeceğini, yapay zekaları sayesinde 'insani hislere' de sahip olacağını söylemiş.
Düşünebiliyor musunuz, adım ne olsun aşkım, sana nasıl hitap edeyim bir tanem, akşama ne yemek yapayım hayatım/akşama nerede yemek yiyelim hayatım diyen ve sizi koocaman seven bir sanal aşık.
Ne diyelim onlar erecekler muradına biz çıkalım uzayımıza.
Sahi uzay dedim de aklıma geldi, Ünlü fizik profesörü Stephen Hawking, önümüzdeki bin yıl içinde dünyayı terk etmemesi halinde insanlığın yok olacağını iddia etti.
Peki, bunu neye dayanarak iddia etmiş?
Hawking: “İnsanlığın geleceği için uzayı keşfetmeye devam etmeliyiz. Başka gezegenlere gitmeden, üzerinde yaşadığımız bu kırılgan gezegende bir bin yıl daha var olabileceğimizi zannetmiyorum” demiş.
Gayrimenkul yatırımlarımızı uzaya yönlendirmemizin zamanı geldide geçiyor bile.