Salamon ve palalı!..

Salamon ve palalı!..

10 Temmuz 2013 09:52
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Salamon ve palalı!..
Almanya'da "Hitler"in anlı-şanlı döneminin başlangıç günleri...
Berlin Hayvanat Bahçesi’nden yırtıcı bir arslan kaçıyor...
Önüne geleni parçalıyor...
Berlin'in ünlü caddelerinden birinde koşarken, ufak-tefek bir genç elindeki tabancayı arslana doğrultuyor...
Bir kurşunla alnından vuruyor...
Arslan yerde, atışı yapan genç de omuzlarda…
Bağırıyor çevredekiler:
"Büyük kahraman, büyük silahşör..."
Derken, olay yerindeki bir gazeteci soruyor:
"Adın nedir delikanlı?"
"Salamon..."
Aynı anda omuzlarına alanlar yere bırakıyor genci!...
Ertesi günü de "Vahşet" başlığı altında çıkıyor manşetler:
"Salamon adlı bir gözü dönmüş bir cani, zavallı arslanı alnından vurdu!.. "
………
İstanbul'daki şu "palalı" olayı anımsattı bu gerçek öyküyü...
Gezi eylemcileri bir bir gözaltına alınıyor.
Öyle ki, su tabancası ile eylem yapmaya çalışan genç bile yaka-paça götürülüyor...
Aynı dakikalarda, eli "palalı" biri sağa sola saldırıyor...
Bir kadını tekmeliyor...
Polisler sırtını sıvazlıyor, bir saat sonra da evine giderek "Bizimle gelmen gerekir" diyorlar..
Kendisiyle birlikte 4 kişi hakim karşısına çıkıyor...
Mahkeme, "satırlı saldırganlar"ı serbest bırakıyor...
Ertesi gün gazetelere bakıyoruz...
Pek çoğunda aynı manşet:
"Mısır'da vahşet!"
…………..
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Mısır'da kimse rencide edilmesin" diyor...
“Palalı serbest…”
“Silivri-Hasdal hınca hınç dolu…”
Türkiye, “Her yer Taksim” diye inliyor ve de insan gerçekten merak ediyor?
“Mısır’da neler oluyor!..”
 
 
Amigo Orhan’ın sevdiği kelime
Necip'in cafesinde "çaylanıyoruz" Amigo Orhan'la...
Hani "Halk soylusu" falan diyoruz ama onunla kalmıyor ki...
"Filozof gibi bir adam!"
Bir ara durup dururken sordu:
"Senin hayatında sevdiğin kelime nedir?"
Aklımızın ucundan bile geçmemişti ki , "Ya senin?" diye soruyla karşılık verdik...
Kızardı, bozardı ama sonunda zorla söylettik...
Neymiş?
"S x ktir et..."
"Ohoooo!"dedik, "O da bir şey mi? Kitabı bile çıktı..."
İnanmadı... Hemen gittik aldık suyun kenarındaki kitapçıdan...
"Hayatta hiçbir şey senden önemli değildir" diyen "John C. Parkin"in eserini tutuşturduk eline...
130. sayfada diyor ki:
"Kendinizi sıkarsanız birazcık alıştırma yapabilirsiniz... İnsanların sizin hakkında ne düşündüklerini yazın ya da yüksek sesle söyleyin, sonra da bir büyük SxKTİR ET ile bu konuyu kapatın..."
Örnek mi?
"Teyzem onun şekerlerini çaldığımı düşünüyor..."
Sxktir et...
"Bay Jessica benim tembel olduğumu düşünüyor..."
Sxtir et...
"İnanın, bu sözcükle yaptığınız işten bile daha çok zevk alırsınız..."
…….
Pazar günü "Ertuğrul Özkök"ün yazısını okuyunca Orhan abinin yalnız olmadığını öğrendik...
"Siz bu yazıyı okurken ben bir gece önce avaz avaz haykırıyor olacaktım" diyor Özkök:
"Önce kendime Sxktir et, sonra başkalarına S.... git..."
" Ne o, ne bu, ne şu" diyerek noktalıyor:
"Ne Türkiye'nin öteki yüzde 50’si ne beriki yüzde 50’si ..."
Ama Orhan abinin sevdiği kelimenin anlamı bunlar değildi...
O çoğu kez yaşamı sorguluyor:
“S X KTİR ET…”
 
 
 
Günün Şiiri
Kelebekler
Çağlayanlarıyla
Uzak denizlere nasıl dokunuyorsa dağ
Ben de öyle şarkımla dokunuyorum Tanrı’ya
Kelebekler ayları değil, anları sayar
Tükenmez zaman okyanusunda
Bırak güneş ışığı gibi sevgin sarsın seni
Ama gene de esirgeme benden aydın özgürlüğü
Konuşulurken de gizli kalır sevgi
Çünkü ancak seven bilir sevildiğini
Toprağın tutsaklığından kurtulmak asla
Özgürlük olamaz ağaca
Sevmekle öderim sana sonsuz borcumu
Bilerek ve anlayarak ne olduğunu…
Rabindranath Tagore (Varlık-1966)
 
Günün Olayı
 
İleri demokrasi sayesinde “Demokrasi bizim için bir tramvaydır, istediğimiz durağa gelince ineriz" diyen bir lidere demokratik yollardan tepki göstermenin adı "darbe girişimi" oldu.
 
 
Günün Biberi
Türk Dil Kurumu “Çapulcu”dan sonra “darbe” kelimesinin anlamını da değiştirdi.
“Dini siyasete alet etmek” yetmedi, sıra “dili siyasete alet etmeye” geldi…
Akif Kökçe
 
Berberler memnun
Mısır'da ordunun yönetime el koymasından en çok berberlerin memnun olduğu söyleniyor.
Çünkü "Mursi" döneminde İslamcı yönetime ayak uydurmak için sakal bırakanlar berberlere hücum etmiş, sakal tıraşı kuyruğuna girmişler.
"Bunlar fiziki dönekler..."
Bir de entelektüel dönekler var ki...
Onlar da herhalde dönüş için bütün hünerlerini kullanmaktadırlar…
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi