Sakallı ve Kurt kıyas yapılamaz

Kazım Kurt'u sevmeyebilirsiniz. Fazla siyaset yapıyor, iletişim şekli doğru değil ya da başka planları var da diyebilirsiniz.
 
Ancak Kazım Kurt'u geçmiş dönemle kıyas yaparak eleştirmek biraz insafsızlık olur.
 
Burhan Sakallı döneminde Bakanlık ve devlet kurumlarının tüm katkı ve desteklerine rağmen yapılanlar ile Kazım Kurt döneminde Bakanlık ve kurumların tüm kösteklerine rağmen yapılanları tartıya koyarsak ağır basan taraf Kazım Kurt olur.
 
Odunpazarı Belediyesi her sene hesap verme toplantısı yapıyor. Önceki gün de pandemiye rağmen bu konudan taviz vermeyerek 2020 değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaştı.
 
Elbette Belediyenin siz verdiği ama yapamadığı, tamamlayamadığı ya da özetle yatırım beklentilerini karşılayamadığı şeyler vardı.
 
Ancak 13 aydır devam eden pandemiyi hesaba katarsak bunlar büyük eksikler değil.
 
Çünkü 1 senede mevcut maliyetler yüzde 50 arttı, hesapta hiç olmayan pandemi giderleri ortaya çıktı. Personel 1 senedir neredeyse tam kadro ve tam mesai yapamadı. Lakin bunlara rağmen yıllık bütçe 40 milyon lira fazla verdi.
 
Öncelikle bütçeyi artı ile tamamlamak iyi bir şeydir bunun altını çizelim. Hesap verme alışkanlığını zor şartlara rağmen devam ettirmek ise daha iyi bir şeydir.
 
Velhasıl bu değerlendirme toplantısı daha doğrusu 2020 faaliyet raporu aynı akşam meclis toplantısında yoğun eleştirilere maruz kaldı.
 
AK Parti temsilcileri Başkan Kurt'un 2020 değil 2019'dan bu yana yaptıklarını anlattığını, söz verdiği kreş, halı saha v.b vaatleri yerine getirmediği ya da eksik yaptığını de getirerek eleştirdi.
 
Zaten mecliste muhalefetin yapması gereken budur. Eleştirecek, daha iyiye zorlayacak, denetleyecek. Bu yüzden mevcut eleştiriler gayet normaldi.
 
Yani Kazım Kurt vaat ettiği 25 projeyi yapıp bütçe fazlası verse bile Ak Parti grubu faaliyet raporuna ret oyu verecek ve eleştirilerini sıralayacaktı.
 
Ancak bana göre AK Parti'nin yapmaması gereken şey Burhan Sakallı dönemini göklere çıkarıp, Kazım Kurt dönemi ile kıyaslamaya çalışmasıydı.
 
Mesela Ak Partililer sürekli Burhan Sakallı döneminde Odunpazarı Evlerini yaptı,  Vadişehir, Ihlamurkent mahallelerini oluşturdu diyor.
 
Doğrudur Sakallı döneminde Odunpazarı ilçesinde bu gelişmeler oldu. Lakin bunları Belediye koordine etmiş olsa bile TOKİ ve Kültür Bakanlığı yaptı.
 
Eğer o mantıkla hareket edecek olursak Ahmet Ataç Aşağı Söğütönü TOKİ Mahallesi yaptı da demeliyiz.
 
Sakallı döneminde sadece TOKİ ve Bakanlık destekleri değil hemen hemen tüm kurumlar Odunpazarı için imkanlarını sefer etmişti.
 
Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne, Anadolu Üniversitesi'nden tutun Milli Eğitim'e kadar aklınıza gelen hangi kurum varsa işbirliği yapılıyordu.
 
Kazım Kurt seçimi kazanınca bırakın destek olmayı bu kurumlar basit etkinlik işbirliklerini bile yapmaz hale geldi. Üniversite bürosunu kapatan, 19 yıldır kiraladığı binayı geri almak isteyen, mesire alanını ben işleteceğim diye geri alan, Belediye araçlarının kullanılmayan binasına park etmesine bile müsaade etmeyen kurumlar gördük.
 
TOKİ aynı desteği verseydi Karapınar’da da yeni mahalle oluşurdu.
Bakanlık iş çözmek isteseydi Gündoğdu Mahallesi arafta kalmaz, dönüşürdü.
 
Geçen dönem Büyükşehir Meclisi gündemine giren ve AK Parti meclis üyelerinin kabul etmediği Küçük Sanayi Sitesi bile destek verilse dönüşmüştü.
 
Tüm bunlara rağmen Odunpazarı Belediyesi geçen dönem bana göre başarı kaydetti.
 
Tartışılsa ve eksiği olsa dahi Hamamyolu büyük bir projedir.
 
Halk Merkezleri, Halk Market diye daha birçok hayata geçmiş projede sıralayabilirim.
 
Ama Başkan Kurt'un sadece araç kiralama konusunda yaptığı tasarruf bile geçmişe dönük tartışmalar ve kıyaslar için muhaliflerini üzer.
 
O yüzden böyle bir kıyas hem adil hem de AK Parti adına karlı olmaz.
 
Başta da dedim Kazım Kurt'u eleştirecek çok başlık vardır. Ancak hazır CHP'de aralar bozuk, parti içi sorunlu, içkili yerler meselesi yargıdan döndü ve oda başkanları ile arası iyi değil diye bugün ki durumu fırsat bilip her kanaldan eleştirmeye kalkmak bana göre büyük hatadır.
 
Ha size göre değildir, bilemem ama hatırlatmak isterim ki siyaset ve futbol birbirine çok benziyor.
 
Bilirsiniz futbolda bir an önce gol atmak için topyekûn atak yapan takımlar genellikle defansı boş bırakır ve gol yerler.
 
Bu da naçizane bir tavsiye olsun.
Sağlıcakla kalın.