Şinasi Kula yazdı
Yazımı yazdığım bugün, 14 Şubat 2017 Salı.
“Sevgililer Günü” ilan etmiş birileri bu günü.
Ne umurumsa, ne derdimse benim!
Sömürü düzeninin tüketime endeksli günlerinden biri işte!
Bugün için program yapanlara sormak gerek;
Vatansız bir dünyada sevgilin olsa ne olmasa ne diye!
Vatansız bir dünyada sevgilin yeter mi dünyan olmaya diye.
Vatansız bir dünyada sevgi üretebilecek bir yüreğin olur mu diye.
Vatansız bir dünyada aidiyet duygun gelişir mi diye.
Ve en acısı da, vatansız bir dünyada sevgilin sadece sana ait kalmaz!
Herkesin koklayabileceği uluorta bir güldür o sadece.
Bak Irak’a, Afganistan’a, Suriye’ye…
Vatansız bir dünyada yerin olur mu?
Vatansız bir dünyada gerin olur mu, geleceğin olur mu?
Yarınların, umudun, planın olur mu?
Başın dik gezebilir, kendi dilinle yazabilir misin?
Haymatlosların bir günlük yaşamlarını inceledin mi hiç?
At üstünde yaşam süren atalarından bahsetmiyorum.
Onlar çağlar öncesinin kendilerine yurt arayanlarıydı gözüm.
Bu çağda vatansızım diyenlerden bahsediyorum ben sana.
Ellerin memleketlerinde insan yerine bile konmayanlardan
Ellerin gözünde böcek kadar değeri olmayanlardan
Vatan kavramından zerre haberi olmayanlardan bahsetmekteyim.
Kendi ülkenden başka bir ülkeyi gördün mü hiç?
Onu geçtim, yaşadığın kentin dışında kaç tane şehir gördün?
Aidiyet duygunun olgunlaşması için gurbet gezdin mi?
Oturduğu yerden ahkâm kesen
Kestiğini kesip, astığını asan
Ömrü boyunca köşe kadılığı yapan sen köşe yazarı!
Ne kadar umurunda sahipsiz bir vatan?
Bu günlere gelineceğini bir türlü göremeyen akademisyen…
Akademik kariyeri dışında hiçbir şeyi iplemeyen sen, evet sen!
Tarlasını satarak gelecek arayan çiftçi
KİT’lerin gün be gün satılışını seyreden işçi
Salıdan salıya Ankara’yı yol bilen dişçi
Sen, tribünlere oynamaktan bıkmayan sosyal demokrat siyasetçi
Sen topçu popçu repçi rakçı basketçi.
Pavyoncu, âlemci, meyhaneci, günü birlikçi...
Atatürk posteri ardına saklanarak ikbal arayan çakma, evet sen!
Her sonbahar kömür tevzi araçlarını gözleyen
Öğlen oldu mu aşevini özleyen
İş hak aramaya, vatana gelince gazlayan
Makarna, iaşe torbası ile hayatını özetleyen sen!
Vatan Millet Sakarya edebiyatı ile ikbal sağlayan madrabaz
Bugün dediğini yarın yalanlayan hokkabaz
En yakınlarını dahi acımadan çarpan düzenbaz
Sizlerin sayesinde yaşanmıyor mu bu maraz?
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demedin mi?
Bişi olmaz diyerek görmezden gelmedin mi?
Sahibinin sesi olup üç öğün birilerini övmedin mi?
Oysa bilmen gereken sadece şuydu;
Vatanın yoksa yarının yoktur, şimdi anlayabildin mi?
Sahipsiz sevgilim Vatan'ım!
14 Şubat’ta değil,16 Nisan’da kutlayacağız günümüzü.
Ve 17 Nisan’da çiçekleneceksin sevgili YURDUM...
SİZİN SESİNİZ
Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Projesi!
Bir ileti geldi günler öncesinden, şöyle diyor;
PS İletişim Vakfı/bianet’in yürüttüğü KAOS GL’nin destekleyerek içinde yer aldığı “Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Projesi” kapsamındaki haber atölyelerinin üçüncüsü için 18 Şubat 2017 Cumartesi günü Eskişehir’de buluşuyoruz. İki yıl boyunca sürecek proje uyarınca İstanbul, Mersin, Bursa ve İzmir’de haber atölyelerimizi yaptık. Kadın ve LGBTİ hakları alanında çalışan örgüt ve platform temsilcileri, gazeteciler ve iletişim fakültesi öğrencilerinin katıldığı atölyelerde medyanın durumunu toplumsal cinsiyet odaklı bakışla tartıştık, değerlendirdik. Kadın ve LGBTİ odaklı hak haberciliğinin önündeki engelleri ve uygulanabilirliğini konuştuk.
Eskişehir’de de sizlerin katılımıyla medyadaki eril habercilik pratiğini, sorunlarını ve bu sorunlarla başa çıkma yollarıyla toplumsal cinsiyet odaklı haberciliği nasıl yapabileceğimizi hep birlikte konuşmak ve karşılıklı deneyimlerimizi paylaşmak istiyoruz. Katılımınızla haber pratikleriniz ve haberlerin öznesi olarak vereceğiniz katkı için peşinen teşekkür etmek istiyoruz.
Not: Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Projesi Avrupa Birliği fonuyla yürütülmektedir. Katılım sınırlıdır, atölye bölgesel katılıma açıktır. Çevre il ve ilçelerden geleceklerin konaklama ve yol masrafları karşılanacaktır.
LGBT’nin açılını merak edenlere; lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender sözcüklerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma…
İzninizle ben de kısaca görüşlerimi paylaşmak isterim!
Hiç kimsenin özel hayatı, cinsel tercihi beni asla ilgilendirmedi. Yüreğim ve bedenim tercihini her daim kadınlardan yana yaptı. Asla üzerine koklamayı düşünmediğim bir gülüm de var ve ben ona kısaca YÂRİM diye hitap ederim…
Demem şu; nefisten, cinsel tercihten çok ama çok ötedir şu an gündemimiz. Vatan kaygısı dışında hiçbir şey ilgi alanımızda değildir. Bu kadar masraf yapıp organizasyonlar düzenlerken araya bir de Bağımsız Türkiye için neler yapabiliriz maddesini de ekleseniz ya!
OZANCA
Ey sevgili Vatanım
Kör kuyulardan kurtardıkta
Dipsiz göllerde kaybettik seni
Ey sevgili
Herkes giyinip kuşanırken
Kış geliyor diye
Yemyeşil ormanlardan vazgeçtikte
Sararıp solduk
Yerlere döktükte örtümüzü
Yüreğimizle dayandık,
Direndik soğuklara ey sevgili
Kuşlar fısıldadı şarkımızı hep
Sensiz baharlarda sessizce
Soğuklara yiğittik, sökmezdi ya
Bilirdik de insanı dost bildik
Soğuklar kalleşçe
Ata’dan aldık seni insanı kardeşçe
Baharlar yeşersin üstünde ey sevgili… Mustafa Nuri İnanç