DSİ, tarafından yapılan açıklamada Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e yanıt verilmişti…
DSİ’nin açıklamasının bir bölümünde şu görüşlere yer veriyor:
-Porsuk Çayı doğal hayatı koruma için bırakılması
planlanan 12 milyon metreküp de dahil edildiğinde yaklaşık 75 milyon metreküp suya ihtiyaç bulunmaktadır. Buna göre baraja sene sonuna
kadar hiç su gelmemesi halinde dahi rezervuardaki aktif hacmin 103 milyon metreküp seviyesine düşeceği öngörülmektedir.
Oysa Büyükerşen açıklamasında
zaten 2018’i değil, 2019’u işaret ediyor. “önlem alınması için” çağrı yapıyordu…
…/…
Yani DSİ diyor ki, Porsuk Barajı’nın tabanına kadar ineriz!
Peki taban de ne var?
Yıllardır biriken ağır metaller…
Suyun en kirli olduğu yer!
Hatırlarsınız bir dönem, herkes şebeke suyunun koktuğundan şikayet ediyorduk.
İşte o dönemde de, Porsuk Barajı’nın kapakları açılmış su Polatlı’ya doğru bırakılmıştı…
İşte bu ağır metaller nedeniyle ESKİ, Eskişehir halkının içme ve kullanma suyunu sağlıklı bir şekilde tüketiciye
ulaştırmak için yüksek ücretli ve zor arıtım tekniklerini uygulamak zorunda kalacak…
Su sağlıktır…
Ve Sağlıklı içme ve
kullanma suyu insanoğlunun en büyük hakkıdır!
BİR TEK DSİ SÖYLEYEMEZ!
DSİ açıklamasında hiç neden yokken
“siyasal zemine çekilmek istenen” Ilıca Barajı konusuna da girmiş…
Diyor ki:
-Ilıca Barajı'nda amaçsız
bir şekilde su tutulmasının Porsuk nehri yatağındaki su miktarını olumsuz etkilediğinin hiç gündeme alınmamasıdır…
*Siyasetçi muhalif olmak
için Ilıca barajına laf edebilir…
*Gazeteci beğenmez
eleştirebilir…
*Vatandaş, kafasına
yatmaz söylenir!
Herkes eleştirecek bir “kulp” bulur. Ama görevi
Baraj yapmak, su kaynaklarını korumak olan bir kurum “amaçsız su tutulması” diye bir söz söyleyemez…
Söylerse eğer bu memleketteki binlerce baraj ve göleti aynı kategoriye koyar!
GÜNLÜK HESAP!
DSİ diyor ki
“2018 yılında su sıkıntısı olmaz”
Büyükşehir diyor ki:
“Önlem alınmazsa 2019’da su sıkıntısı olur”
Kimisi “günlük hesap içinde” kimisi “gelecek”
DİKKAT ÇEKİCİ CÜMLELER!
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in açıklamalarına, DSİ Genel Müdürlüğü karşılık vermişti…
Bunun üzerine DSİ’ye, Büyükşehir Belediyesi tarafından yanıt verildi…
Açıklamadaki bazı sözler gerçekten dikkat çekiciydi:
-Uyarı görevini yerine getiren üç belediyemizin baraj bölgesinde, somut görüntüler önünde birlikte yaptıkları açıklamalara karşılık, mesnetsiz ve ilgisiz, gerçek dışı,
çelişkilerle dolu bir cevabı medyaya servis etmiştir.
- Bir kamu görevlisinin, bir büyükşehrin belediye başkanı ve merkez ilçe başkanlarının yaptığı uyarı ve
açıklamaların “manipülatif” ya da “kamuoyunu yanlış bilgilendirme amaçlı” olduğu şeklinde değerlendirmeye ve bunları kamuoyu ile paylaşmaya hak, yetki ve sorumluluğu yoktur.
AHMET ATAÇ KONUĞUMUZ OLACAK!
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, bugün ESTV’de konuğumuz olacak. Belediye hizmetleri, yapılanlar ve yapılamayanları soracağız…
Elbette, yaklaşan seçimleri konuşacağız…
Ve CHP’nin
gündeminde olan olağanüstü kurultayı soracağız…
Bu akşak 20.30’da ESTV’de buluşalım. Merak ettiğiniz, aklınıza takılan konular varsa,
bize iletin başkan Ahmet Ataç’a soralım…
USLUER’İN SON SÖZÜ!
CHP Parti Meclis üyesi Gaye Usluer, toplanan imzalar ile ilgili Anadolu Ajansı’na bir açıklama yaptı.
Usluer’in şu sözleri dikkat çekiciydi:
-Genel Başkanımızın bu süreci iyi yöneteceğine inanıyorum.
Genel Başkanımızın bu sürecin daha yıpratıcı bir süreç olmasını engellemek yönünde adım atmasını ve olağanüstü kurultay sürecini başlatmasını bekliyoruz. Aksi halde istemediğimiz gibi sonuçlanan süreç, yerel yönetim seçimlerinin sonuçlarının sorumluluğunu dar bir grubun üstüne alması anlamına gelir…
…/…
Usluer, şöyle demek istiyor:
-CHP yönetimine bizim ekip gelmezse
yerel seçimleri kaybederiz!