Sağlıklı Bir Kent İçin…

 

Günümüzde sosyal bir organizmaya benzete bileceğimiz kentler; nefes alan, büyüyen, gelişen ve sahip oldukları karmaşık iç dinamikleriyle sürekli değişim gösteren yerleşim alanlarıdır. Her kente göre bu değişimin yönü farklılıklar göstermekle birlikte, kentli olmaktan çok nasıl bir kentte yaşadığımız bizler için daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Kentlileşme, sadece kırsal yerleşim alanlarına göre daha büyük bir arazi parçası üzerine fiziksel yerleşme değil, aynı zamanda çevresel, toplumsal ve uyumsal bir değişim sürecidir. Bir kentteki gelişimin yönü, orada yaşayan insanların kentleşmeden, kentlileşme sürecine hangi oranda ulaştıklarına bağlıdır. Bu sürecin doğru yönetilmesinde ise en önemli görev yerel yönetimlere düşmektedir. Yerel yönetimler, her ne kadar kendi iç dinamikleriyle en iyi olanı yapmaya çalışsalar da, bugün sahip olduğumuz gelişmiş iletişim teknolojileri, insanların diğer kentler hakkında daha çok fikir sahibi olabilmelerine imkân sağlamaktadır. Buda toplumun kendi yerel yönetimlerinden olan beklentilerini arttırmaktadır.

 

Son yıllarda, sorumluluk sınırlarında yaşayan insanların beklentilerini en iyi şekilde karşılamanın yolunun sağlıklı bir kent tasarımından geçtiğini bilincinde olan belediyeler, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği projesi olarak adlandırılan uluslararası bir organizasyon içerisinde yer almaktadırlar. Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de oluşturulan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, 2004 yılında resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Şu anda başkanlığını Bursa Büyükşehir Belediye Başkanının yürüttüğü Birliğin, birde üye belediyeler tarafından oluşturulmuş Encümeni bulunmaktadır. Bugün 14’ ü Büyükşehir statüsünde olmak üzere 49’ üye belediyeye ulaşan Birlik içerisinde, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi ve Odunpazarı Belediyeleri’nin de yer alıyor olması sevindiricidir. Birlik üyesi belediyelerin yaptıkları çalışmaların toplumsal karşılığı arttıkça, ülkemizdeki diğer belediyelerinde bu Birlik içerisinde yer alma oranının artacağı bir gerçektir.

 

Çünkü sağlıklı kentler anlayışı, kişisel, toplumsal, gönüllü kuruluşlar ve yerel yönetimlerde sağlık alanında düşünme, anlama ve karar verme düzeylerinde değişiklik yaratmayı amaçlamaktadır. Genel anlamıyla sağlık; kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle kentlerde sadece tıbbi (medikal) anlamda sağlık seviyesinin yükseltilmesini değil, tam da yerel yönetimlerin sorumluluk alanında olan; eğitim, planlama, ulaşım, altyapı, sanayi vb. bütün sektörleri içine alan bir kalkınma projesidir. Bu nedenle Eskişehir halkının Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği hakkındaki farkındalığının artmasının, Birlik üyesi olan belediyelerimizi yapacakları çalışmalar konusunda daha da yüreklendireceği kanısındayım.