Sağlık-Sen’den özeleştiri

Sadi Seda yazdı

30 Ağustos 2017 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
24 Ağustos 2017 tarihinde Anadolu Gazetesi ile gazetenin internet sitesinde yayımlanan,“Verilen zam bir okka mürekkep parası değil” başlıklı yazıma Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal özeleştiride bulunmuş...
“Toplu sözleşmelerin ana maddesi sadece maaş zamları değildir. Kamu çalışanlarının pek çok sorunu burada gündeme getirilir. Hükümetten maaş zamları ile birlikte sosyal zamlar, sosyal haklarının iyileştirilmesi de talep edilir. Maaş zammı konusunda istenilen olmamış olabilir” diyor…
Sağlık-Sen Başkanı Hasan Hüseyin Köksal’ın özeleştirisini aşağıda okuyacaksınız…
Ama önce gelin yazımı özetleyerek bir hatırlayalım:
“Memur ve memur emeklilerinin 2018 ve 2019 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirlendiği '4. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri' kapsamında hükümetle sendikalar arasında sağlanan uzlaşmaya Memur-Sen’in dışındaki tüm sendikalar ile Memur-Sen’e bağlı sendika üyeleri de büyük tepki gösterdiler…
Tepki göstermekte sonuna kadar haklılar…
Yüzde 0,5 puanlık artışa razı olanlar ne kadar kamu çalışanlarının hakkını savunduklarını ispatlamışlardır(!)
Hükümetin %3,5+3,5’luk teklifine, “Bu teklif elimize kalemi vermektedir ama içine mürekkebi koymamıştır” diyerek tepki gösterdiklerinde, bu duruşları kamu çalışanlarını umutlandırmıştı…
Hükümetin gündüz yaptığı bu teklife önce “tepki göstermiş” gibi yapanlar, herhalde gece yarısına kadar düşünüp taşınıp, ”kabul etmezsek birilerini küstürebiliriz. Kabul edersek kaleme mürekkebi biz koymuş olacağız. O zaman 0,5 puan artış talep edelim. Bu artış hükümeti zora sokmaz. Bizde kaleme mürekkebi koymamış oluruz!” diyerek yüzde 3,5+3,5’a razı olmayıp, yüzde 4+3,5’a “Evet” dediler…
Yani kalemin mürekkebinin 0,5 puanlık artışla dolmayacağını bilmelerine rağmen yarım puanlık artışa razı oldular!
Razı oldular derken bir tespitimi de yazmadan geçemeyeceğim…
Televizyonları izleyenlerin de mutlaka dikkatini çekmiştir…
Memur-Sen Genel Başkanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile toplu sözleşmeyi imzalayıp el sıkışırken yüzü gülmüyordu…
Belli ki anlaşmayı içine sindirememiş…
İkincisi bakan ile genel başkan ayakta el sıkışırlarken, Memur-Sen’e bağlı iki sendika başkanın dışında diğerleri oturuyorlardı…
Herhalde onlarda memnuniyetsizliklerini bu şekilde ifade etmeye çalıştılar…
Hükümetin yüzde 3,5’luk teklifine razı olmayan, gece yarısı 0,5 puanlık artış daha vererek yüzde 4’ü kabul eden Memur-Sen, en düşük dereceli memur maaşına aylık 11,58 TL, ortalama memur maaşına ise 15,40 TL ilave artış getirmiş oldu…
Bu çok ciddi artışı (!) sağlayan Memur-Sen Genel Başkanını tüm kamu çalışanları adına ayakta alkışlıyor, hatta alnından öpüyorum!”

**-***

Gelelim Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal’ın özeleştirisine…
“Daha önce sosyal medya hesabından hükümet ile yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlara verilen zamma özeleştiri yapmıştı…
Ben ilk kez Memur-Sen’e bağlı sendika başkanının özeleştiri yaptığını görünce şaşırmıştım…
Kendisine telefon ederek, bu şaşkınlığımı yüzüne karşı da söyledim…
“Abi bu ilk eleştirimiz değil. Bundan önce de farklı konularda da özeleştiri yaptık. Bizim demokratik hakkımız. Konfederasyon Genel Başkanımız da bu öz eleştirilere açık bir insan. Olumlu buluyorlar” diyor…
“Maaş zammı konusunda eleştirdik ama sosyal zamlar konusunda da teşekkür ettik. Toplu sözleşme demek sadece maaş zammı değildir. Maddelerden birisi de maaş zammı. İşte kazanımlarımız” demiş…
Biraz uzun özetleyerek köşeme almak zorunda kaldım.
“Saati 1 liradan nöbet tuttuğumuz ve aylarca nöbet ücreti ödenmeyen günler olurdu, şuan ki nöbet ücretlerine bakın özellikle 112 ve riskli birimler.
2- İzine çıkmak için nöbet boşluğu yapan, doğum yaptığında hiç döner sermaye alamayanlar vardı SABİT ÖDEME ile bu durumu ortadan kaldırdık.
3- Maaş promosyonları kuruma yönelikti, geldiğimiz şu anki noktada tek kuruşuna kadar personele dağıtılıyor. 
4- Yıllık izinde döner sermaye kesintisi yapılıyordu, şimdi 10 günden 12 güne çıktı. 
5- Lisans tamamlamaya hayal diyenler bizleri ezerek kayıt yaptırdılar, yüzbinler için gerçekleşmiş oldu ve ilk mezunlar mali haklarından yararlanmaya başladılar.
6- Analık hakkı olan süt izninden döner sermaye kesintisi bu toplu sözleşme ile kesilmeyecek.
7- 112 çalışanlarının almak zorunda oldukları zorunlu eğitimlerinde geçen sürelerde, eğitimi alan ve verenlerin döner sermayeleri özellik arz eden birim katsayısı üzerinden ödenecek. 
8- Ve de buraya yazmadığım birçok kazanım…
Anlaşma sağlanmasaydı ne olurdu? Görüşmeler hakem heyetine kalsaydı ne olurdu?
Hakem kurulunda hükümetin ağırlığı olduğu için zam oranları pek artmamakta, hizmet kolu bazındaki talepler ise pek dikkate alınmamaktadır. Hakem kurulunda yer alan bürokratlar genel olarak, görüşmelerin hakeme kalmış olmasını bir cezalandırma aracı olarak kullanmaktadır. Bu çerçevede, Memur Sen cephesinden bakıldığında, görüşmeleri hakem heyetine bırakmamak daha doğru bulunmuştur.Evet, bugün alınan zam/zam oranları bir önceki dönem toplu sözleşmeden düşük olduğu için kamu görevlilerinin motivasyonunu düşürmüştür. Bizler değerler sendikacılığı yaparak kuruş değil duruş sendikacılığı yapıyoruz. Toplu sözleşme masası sadece zamların değil sosyal kazanımların şekillendiği hayata geçtiği masadır. Bu toplu sözleşmede taleplerimiz istenen seviyede karşılanmasa da üyelerimiz ve kamu çalışanlarımız adına mücadelemiz kaldığımız yerden devam edecektir.”

*-******
  
Zafer’imiz kutlu olsun…
 
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı! 30 Ağustos Zaferi, aziz milletimizin gücünün ortaya konulması bakımından da büyük anlam ifade etmektedir…

26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 93. yılını bugün kutluyoruz...

Mustafa Kemal Atatürk, bugün 93’nci yıldönümünü kutladığımız 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer’i, 1924 Dumlupınar konuşmasında şöyle anlatıyordu.

“Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.”

Bu zafer, vatan toprağı işgal altında bulunan bir milletin, yokluklara, rağmen azimle, inançla ve kararlılıkla toprağını nasıl müdafaa edebileceğini, büyük bedeller ödeyerek de olsa yedi düvele göstermiştir. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi