Önder Baloğlu yazdı
Hava Hastanesi'nde tedavi olurken, ziyaret için gelen bir dostumuz kapıdaki askere sormuş:
“Şafak kaç?”
"Biz o sözcüğü çoktan unuttuk abi" demiş asker:
"Şafak Doğu'da, Güneydoğu’da..."
Silah arkadaşlarını düşünen bu askeri…
“Alnından öpmek gerekir...”
“Şafak…”
Beş harfli güzel sözcük...
Askerde "say say" bitmez!
Ama "saya saya" da sılanın özlemi, kokusu burnunuza kadar gelir...
Peki, günümüzde ve halk dilindeki "şafak" nasıl tanımlanır?
"Operasyonlarla..."
…….
İlk anımsadığımız kişilerdir...
"İlhan Selçuk ve Türkan Saylan..."
Bilgisayardan tutun da, kitaplarına, özel yazışmalarına kadar varan her şeye el konulurken, Türkan Abla seslenmişti:
"Aşk mektuplarıma dokunmayın!"
Şehit haberlerinin artık en fazla iki sütuna konulduğu gazeteleri görüyoruz...
Sanki "şafak!" diyorlar...
“Ateş düştüğü yeri yakıyor!”
Yoksa, ömrünün sonuna kadar şafak say...
"Biter mi?"
…….
Asırlar öncesinden dünyada yerini almış bu kelime... Şövalye mendilini yere atıyor, anlamı ne?
“Düello…”
Ne zaman?
“Şafakta…”
Sabaha kadar say say, bitmez…
“Unutulur mu şafak…”
*********************************************
Günün Sorusu
İnsanların okullarını imam hatibe çevirme, mahallelerde neredeyse normal okul bırakmama uygulaması, sizin kafanızda hangi zulmün tezahürüdür, anlatır mısınız?
Orhan Bursalı
*************************************************
Gerilim
Türkiye'yi zorla İslam devleti yapmaya çalışanlar, eğitimi ele geçirip halkın
yüzde yirmisinin IŞİD'in temel fikirlerini paylaşmasını ve zaten örgütün de ülkede cirit atmasını sağladılar...
Mine G. Kırıkkanat
***************************************************
Kıssa-dan
"Devlet Esas Teşkilat Yasası" denilmiş olsaydı, AKP'nin tek hedefinin "devletin temel teşkilatını esastan ele geçirmek" olduğu ve "yetmez ama evet!" diyenlerin işlediği günahlar daha net çıkardı!
Ahmet Tan
***************************************************
Günün Sözü
Tamam, laikliği tartışalım ama din üzerinden değil, özgürleşen akıl ve bilim üzerinden...
Güray Öz
****************************************************
Kolsuz Yaşar’dan
"Bach" dinlemek en iyi ağrı kesiciymiş.
Ne diyelim?
Umarız "Bahtsız vatandaş"ın derdine de “Bach’lı ilaç” iyi gelir!..
****************************************************
Özdeyiş
Devamlı mutluluk arayan, devamlı huzursuzluk bulur...
Hanri Benazus
*****************************************************
Cuk
Ölüm olmasaydı, hayat bu kadar değer taşır mıydı?
******************************************************
FOTO: Sanatçı Saim Günal
"Saim artık bizden sayılır!"
Sıcak bir yaz günüydü...
Değerli sanatçı "Saim Günal"la birlikte bir çiftliğe gidiyorduk. Biz Saim’in davetlisi, Saim de çiftliğin...
Kapının hemen önünde tam bir “topuklu hanım!” karşıladı. Gözünü de hemen bize dikti :
"Sen giremezsin evlat, toplantı bayanlara..."
Donup kalmıştık, Saim'i gösterip kendimizi savunmaya çalıştık:
“0 erkek değil mi?”
Gülerek yanıtlamıştı:
“Saim artık bizden sayılır evlat!..”
…….
Hatay "Dörtyol"dan askerlik için Eskişehir’e gelmişti Saim Günal...
1969-71 yılları arasında da bu görevini yaptı.
0 günlerde güzel sesi ile Orduevi sahiplenmişti kendisini...
"Saklambaç"ta bir haber yapmıştık:
"Dünün yoğurtçusu Paşaların sevgilisi…"
Yine o günlerde yaşadığımız yukarıdaki çiftlikteki topuklu hanım da, rahmetli "Feriha Çekiç" ablaydı...
Saim abinin "şeker" doktoru son muayenesinden sonra kendisini uyarmış:
"Bülent Bey’e bir görün..."
Prof. Dr. "Hikmet Hassa" için düzenlenen törende raporu göstermiş Prof. Dr. "Bülent Görenek"e...
Hemen yatırmışlar ve Prof. Dr. "Sadettin Dernek" de ameliyatını yapmış... Kalp ve Damar Cerrahının bu müdahalesi ile sağlığına kavuşmuş Saim Günal...
Tıp Fakültesi’ndeki bu operasyon için tüm doktorlara ayrıca teşekkür etmek istiyoruz...
Askerliği bittikten sonra da Eskişehir’de kalmış ve bu kentin özel bir sanatçısı olarak sesini duyurmuştu Saim abi...
“Büyük geçmiş olsun diliyoruz...”
Daha o gün teşhisini koyan "Feriha Abla"yı da saygı ile anıyoruz... Nasıl da bilmiş:
"Saim artık bizden sayılır evlat..."
*******************************************************
"Yenisini alsana canım!"
Çekilişin ertesi sabahı adam piyango biletine ikramiye çıkıp çıkmadığını kontrol ederken, karısı yanına gelip "Eğer çıkarsa yüzümü gerdirip göğüslerimi kaldırtmak istiyorum" demiş...
Kocası, “Ben de arabanın motorunu rektifiye ettirip bir boya attırırım” diye yanıt vermiş...
Kadın, "Eski şeyleri ayağa kaldırmak için paranı neden boşa harcayacaksın?" demiş ve "yenisini alsana" diye bağırmış...
"Hah şöyle!" demiş adam sevinerek:
"Bak şimdi çok haklısın, yapmam gereken de kesin o zaten..."
********************************************************-
Üzülecek ne var ki?
Maçın en heyecanlı yerinde Temel birden bağırır: "Tersliği gördün mü Dursun? Ofisten çıkarken kasayı kilitlemeyi unutmuşum..."
Dursun, bir sağına bir soluna bakar ve "Ula ne var bunda üzülecek?" der:
"İkimiz de burda değil miyiz?"
*********************************************************
Neyzen Tevfik’den
Neyzen Tevfik, tanıdığı bir subayı ziyarete gitmiş.
Subayın ricası üzerine de askerlere "ney" çalmış. Sonunda aşka gelip "zeybek" oynamaya başlamış.
Pantolonunun düğmelerini iliklemeyi unuttuğunu gören erlerden biri seslenmiş:
"Efendi amca, edep yerin açıkta kalmış!"
Neyzen, bir yandan düğmeleri iliklerken yukarıya seslenmiş:
"Şükürler olsun sana... Edebim olduğunu söyleyen bir kulunu çıkardın karşıma..."
**********************************************************
Günün Şiiri
İsyan
Beni bu çepçevre hudutlar öldürüyor
Ben ayaklarıma dolanmış zincirler
Benden bir şeyler yitiriyor
Bıktım diyorum bu ölçülerden
Evren başladığınca hür olmalı
Kaçmak istiyorum, uzak, daha uzak
Sıyrılıvermek bir çırpıda
Cümle kaygılardan
Başım üstünde artık martılar dönüyor
Uzak maviliklere gönül vermiştim
Alın götürün bu tutsak düşünceleri
Özgürlük üstüne benim türküm
Günün uyuyan saatlerinde dirilişim
Ben esenliklere kanat germişim...
Ertuğrul Üçler (Varlık-1959)
****************************************************
Tarihle yüzleşebilmek!
Bugünlerde en çok duyduğumuz öneri:
"Tarihimizle yüzleşelim."
Acaba biz toplum olarak gerçeklerle yüzleşme yeteneğine sahip miyiz?
Sorunun yanıtını üstat "Melih Aşık" veriyor
- Bunu becermek için önce toplum olarak eleştiriye hoşgörülü, özeleştiriye yatkın olmamız gerekir...
“Birbirimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz...”
Ülkede basın, düşünce ve ifade hürriyetinin bulunması gerekir.
“Görüldüğü gibi, kolay değil tarihle yüzleşmek...”
***************************************************
Günün Olayı
Riskli binaların çoğunun betonundan "deniz kumu ve midye" çıkmış.
Müteahhitlerimizin kafası karışık galiba, yardımcı olalım:
"Deniz manzaralı ev yapın deniz malzemeli değil!"
Gani Yıldız
****************************************************
Günün Biberi
Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Türkiye'nin "yolsuzluk algı endeksi notu"nu düşürmüş.
Bu kadar çok "yolunu bulanın" olduğu ülkenin notu düşer tabii...
Balthör