Geçtiğimiz gün, İktisadi Kalkınma Vakfı ve
Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) birlikteliğinde, “Türkiye'nin AB gündemi: Üretim ve ticaretin değişen yüzü” isimli bir panel gerçekleştirildi.
*
Bakın bu panelde, ETB Başkanı Ömer Zeydan ne dedi…
“Tarım, kalkınmanın en önemli temel taşlarından biridir. Tarım sektörü, dünyaca kabul edilmiş önemli bir stratejik sektördür. Her ne kadar sanayi kenti olmakla övünsek de, tarımsal üretim alternatiflerine sahip olan verimli bir tarım bölgesiyiz. Tarıma dayalı sanayinin ne kadar büyük ölçekte olduğunu fark ediyoruz. Dolayısıyla Eskişehir ekonomisi içerisinde tarım lokomotiftir. Tarım, Eskişehir ve Türkiye'de asla ihmal edilemez ve ihmal edilmemelidir. Türkiye’deki tarım dünya devi olan bazı tarım şirketlerinin dayatmalarına ve Avrupa Birliği'nin dayatmalarına teslim edilmemelidir"
*
Pekiiii…
“Eskişehir ekonomisi içerisinde tarım lokomotiftir” diyen Zeydan, Türkiye’nin en verimli tarım topraklarının yer aldığı ovalardan
Alpu Ovası’na kurulması planlanan
kömürlü termik santralle ilgili ne düşünüyor acaba?
*
Bunun yanı sıra, “Türkiye’deki tarım dünya devi olan bazı tarım şirketlerinin dayatmalarına ve Avrupa Birliği'nin dayatmalarına teslim edilmemelidir" diyerek uyarıda bulunan Zeydan…
Yine hükümet tarafından sit alanı ilan edilen Alpu Ovası’na, kömürlü termik santral kurulması ve bununla beraber
tarım alanlarının yok edilmesi hususunda herhangi bir uyarı yapma gereği duymuyor mu acaba?
*
Öyle yüksek perdeden atıp tutmak, ardından da, “Ne kadar havalı konuştum gördünüz mü” diyerek gerinmek kolay Ömer Başkan.
Sen asıl…
Sadede gel sadede!
CHP’de kadın örgütlenmesi Aysun Doğramacı’ya emanet edilir mi?
CHP’de kongre süreci devam ediyor.
Biliyorsunuz…
Geçtiğimiz hafta Tepebaşı İlçe Kongresi tamamlandı.
Bu hafta ise Odunpazarı İlçe kongresi yapılacak.
Sonrasında ise il kongresi.
*
Her ne kadar yukarıda bahsettiğim üç kongre öne çıksa da, partiler için stratejik önemi olan
gençlik ve kadın kolları seçimlerinin de ihmal edilmemesini düşünüyorum.
*
Bu anlamda…
İl Kadın Kolları seçim sürecine ilişkin son günlerde hatırı sayılır bir hareketlilik söz konusu.
Mevcut İl Kadın Kolları Başkan
Figen Kahya’nın gönlünde, Odunpazarı’ndaki hakim gücün destek vermeyeceğini bilse de, il başkanlığı yattığı biliniyor.
Dahası, söz konusu hakim güç tarafından gözden çıkarıldığı da açıkça konuşuluyor.
O zaman Kahya’nın, il başkanlığına da aday olsa, kadın kolları başkanlığına da aday olsa, hakim gücün adayının karşısında hiç şansının olmadığını net bir biçimde ifade edebiliriz.
*
Hatta şimdiden bir aday üzerinde uzlaşıldığını söyleyebilirim.
Aysun Doğramacı!
Doğramacı’yı parti çalışmalarının yanı sıra, sendikal ve sivil toplum çalışmalarından da tanıyoruz.
Sendikal çalışmalarını
Belediye İş’in yöneticisi olarak gerçekleştirirken, sivil toplum çalışmalarını
Odunpazarı Kent Konseyi içerisinde sürdürüyor.
Bir dönem MEB’de öğretmenlik yapan Doğramacı, şu anda
ESKİ Genel Müdürlüğünde çalışıyor.
*
Eğer hakim güç tarafında
olağanüstü bir durum yaşanmazsa, Aysun Doğramacı, İl Kadın Kolları Başkanlığı’na aday.
Ve aday olursa da, şimdiden hayırlı olsun dememiz mümkün.
2 kişinin günahı 10 kişiye
MIH sütunlarında birkaç kez karşılaştınız…
Eskişehirspor defterinin kapanması halinde sorumlu olan 10 ismi listeledim.
Bazı okurlarımız,
“Niye diğerlerini yazmıyorsun” diyerek eleştiriyor.
Okurlarımızın kastettiği isimler Halil Ünal ve Mesut Hoşcan.
*
Okurlarımız doğru söylüyor.
Ancak söz konusu iki ismin kulübü
haşat ettiğini söylemeye lüzum görmedim.
Zira sağır sultan bile bunu biliyor.
Hatta iki eski kulüp başkanının günahlarını, bugün ismini verdiğim 10 kişinin çektiğini de samimiyetle ifade edebilirim.
*
Ha, şunu da söyleyeyim.
Yine döner dolaşır, kulüp bu iki kişiden birinde kalır.
Olur mu olur.
Yeter ki kulüp mezarlık olmasın.
Hiç olmazsa, “Allah kurtarsın” der, avunuruz.