Eskişehir Sanayi Odası Eskişehir’de 1000’ün üzerinde sanayi ve ticari işletmenin katılımıyla bir anket çalışması gerçekleştirmiştir.
Eskişehir Sanayi Odası Eskişehir’de 1000’ün üzerinde sanayi ve ticari işletmenin katılımıyla bir anket çalışması gerçekleştirmiştir.
Ankete katılan işletmelerin %84’ü geçtiğimiz ay devreden çıkarılan KÇÖ( Kısa Çalışma Ödeneği) yeniden başlasın istiyor.
Ankete katılan işletmelerin %91’i Kamuya olan borçların uzun bir vade ile ertelenmesini istiyor.
Ve ankete katılan işletmelerin %87’si yeni kredi destekleri için hükümetin devreye girmesini istiyor.
Geçtiğimiz günlerde ESGİAD’da benzeri bir açıklama yaptı.
Böyle bir dönemde KÇÖ kaldırılmamalı, kredi ve kamu borçları ertelenmeli ve hükümet destekleri destek verilen işletmenin hacmi, cirosu, çalışan sayısı gibi birçok filtreden geçerek buna göre orantılanmalı dedi.
Hükümetle her daim eşgüdüm içinde olan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da aynı düşüncelerde. O da özellikle Kısa Çalışma Ödeneği’nin yeniden devreye alınması gerektiğinin altını çiziyor.
Yani ülkede üretimin kalbinde olan, üretimi yöneten hemen herkes Hükümet yetkililerine ilk kez bu denli paralel bir mesaj veriyor.
Üretim durmasın, üretenler stop düğmesine basmasın ve işsizlik daha da yükselmesin diye bir nevi S.O.S. çağrısı yapıyor.
Çünkü yasak ve kısıtlamaların devrede olduğu, vaka sayılarının fazlaca yükseldiği ve ticari hayatın durma noktasına geldiği bugünler artık direnç noktasının son safhaları gibi duruyor.
Aylarca devam eden KÇÖ’nin böyle bir dönemde devreden çıkması hem maddi hem de manevi olarak toplum psikolojisini buhrana sürüklüyor.
Pek çok insan Türkiye’nin artık KÇÖ’ye ayıracak ve ekonomiyi destekleyecek bir hazine bütçesi kalmadığını düşünüyor.
Hükümette insanlara aksini düşündürecek bir hamle yapmak yerine bugüne kadar olan destekleri anlatarak sürekli rakam pompalıyor.
Bu da ülkenin geleceği ile ilgili başta yatırımcılar olmak üzere herkesi kara kara düşündürüyor.
Bence iktidar temsilcileri bu buhranı dağıtmak istiyorlar ise acilen eyleme geçmeli ve ekonomik desteklere dair yeni bir program açıklamalı.
Diğer detaylar nasıl düzenlenir ve uygulanır bilemem ama özellikle KÇÖ yeniden devreye sokularak maddi ve psikolojik tabloya önemli bir pansuman yapılmalı.
Tabi bunları yapmayıp, bu gerçeği dile getirenleri felaket tellalı olarak suçlayarak işin içinden çıkılabiliyorsa buyurun benden başlayın. Ama unutmayın bu bir S.O.S. çığlığıdır.
Avrupa Birliği Türkleri Platformu
Avrupa’da çeşitli ülkelerde yaşayan ama Eskişehir ile gönül köprüsü kurmuş binlerce insan var. Bu insanların Eskişehir ile kurdukları bağ ve dayanışmayı güçlendiren önemli unsurlardan biri de Sebahattin Tetik’in Başkanlık ettiği Avrupa Birliği Türkleri Kültür ve Dayanışma Platformu.
Platform Türkiye’den Avrupa’ya ya da Avrupa’dan Türkiye’ye gelen vatandaşların her türlü sorunlarına yardımcı olmak üzere kurulmuş. Hukuki, bürokratik, ihtiyaca yönelik hizmetlerin tahsisi gibi pek çok başlık sayabilirim.
Ancak bu gönül köprüsünün en güçlü yanı Dayanışma kısmı. Bunu pandemi döneminde fazlaca gözlemledik. Engelli bireylerin tekerlekli ve akülü sandalye ihtiyaçlarından tutunda, gariban çocukların giydirilmesi, kırtasiye ihtiyaçları ve özellikle erzak konusunda yapılan destekler takdire şayan.
Platform bu dayanışma işini Avrupa’da yaşayan Türklerin bağışları ile yapıyor elbette. Yani onların hayrını Türk insanına ulaştırıyor. Tüm bunları da kayıt altına alarak şeffaf bir şekilde gerçekleştirdiği için kimsenin aklında bir şüphe oluşmuyor.
Ve bu giderek güçlenen organizasyon şu moralimizin bozuk olduğu günlerde içimizi bir parça ısıtmaya yardımcı oluyor.
Hem Sebahattin Tetik ve platforma hem de bu vesile ile dayanışma ruhuna katkıda bulan tüm Avrupa Türklerine sonsuz teşekkürler.