İyi kalpli, genç, yakışıklı bir adam Rektör Gündoğan. Akademik dünyasına rağmen, halk dilinden kopmamış bir bilim adamı. Özündeki Anadolu taptaze duruyor hatıralarında. En güzeli de bu. Üniversite yıllarında ücretsiz kahvaltıya sevinen öğrenci arkadaşlarının tebessüm ve dualarını evde sadece misafire özel odada kocaman masa boş dururken, yerde ders çalıştığı zamanları unutmuyor. Üstelik sorumluluk bilinci üst düzeyde. Ayakları yere basan, bana ne demeyen bu yüzden taşıdığı ağırlıkla hareket etmesini bilen bir insan. Niyetim üst üste övgüler dizmek, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan şöyle iyi, böyle efsane falan demek değil. Ancak gördüğümü saklayacak da değilim. Zira Gündoğan’ın özündeki hatıratlar bugün Rektörlük yaptığı kuruma sirayet etmeye başladığı için özellikle altını çizmek istedim.
Kütüphanesi 24 saat açık olarak hizmet edecekse Üniversite’de akşam yemeği çıkmaya başladıysa ve 1 TL’ya öğrenci yiyebiliyorsa Sadece öğretim üyeleri, profesörlerin kullandığı alanlar tüm personel ve öğrencilere açıldıysa Yıllardır dışlanmış 2 Eylül yerleşkesi ve öğrencileri için ulaşım, yurt gibi önemli ihtiyaçlara yönelik projelere adım atılmışsa Hazırlık öğrencilerinin yıllardır isyan ettiği sistem değişerek onlar lehine iyi günler başladıysa Verimsiz birimlerin ve verimsiz çalışanların rotasyonu yapıldıysa Bu Üniversite şehre hizmet etmeli, bütünleşmeli ve bunu yapmak için her şeyi yapıyoruz diyen bir Rektör’e siz inanmaz, güvenmez misiniz? Bu adamın özü dışına dökülüyor demez misiniz? Şahsen, ben gidişat adına umutlandım.
Bazı endişelerden arındım. Bugüne kadar olanlara bakınca refere değeri yükseldi. Sevgili Naci Hoca’mızı zaten sevmiştik. Ama dün saatlerce sohbet edince daha da sağlamlaştı bu bağımız. Geçmiş dönemlerde şehre katkı göstermediği için, hayati konularda devreye girmediği için, bilim adamlarının birkaç isim dışında “kendini izole ettiği bir alanda yaşıyormuş gibi “yaptığı için eleştirdiğimiz Anadolu Üniversite’si görünen o ki, bu rahatsızlıkları da yıkmak adına yola çıkmış. Bir de gerçekleşmesi kesinleşmeyen hiçbir vaadi yok Rektör Gündoğan’ın. Ama bir kısmı “of the record” diye tabir ettiğimiz, söylenen ama bizde kalacak, güzel hayalleri var. Olmalı da zaten, zira Arthur Clarken’in dediği gibi herşey “İnsanoğlunun yapabilecekleri hayal ettikleri ile sınırlıdır”