Dijitalleşmenin ve dijitalleşmeyle ortaya çıkan sosyal medyanın önemi yadsınamaz.
Öyle ki, dijitalleşme, uluslararası istihbarat örgütlerinin dahi en önemli silahlarından biri haline geldi; devletlere karşı yapılan toplumsal olayların fitilinin ateşlenmesi, seçimlere müdahale edilmesi, gibi gibi…
*
İyi yanları da yok mu?
Tabii ki var…
Haberleşme hızlandı, bilgiye erişim kolaylaştı, fikirleri yayma olanağı arttı, vesaire…
*
Haliyle dijitalleşme, ayrı bir araştırma konusu haline geldi; üniversitelerde dersler açılıyor, tezler yazılıyor, bilgilendirme toplantıları düzenleniyor…
Amaç belli:
Dijital dünya en faydalı şekilde nasıl kullanılır, zararlarından nasıl korunur.
*
Bu noktada
Anadolu Üniversitesi, Rektör Prof. Dr.
Şafak Ertan Çomaklı öncülüğünde Türkiye’ye örnek bir proje başlatarak
‘Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’ (SODİGEM) kurdu.
Bu merkezde, dijital dünyayı ilgilendiren tüm unsurlara ilişkin alanında uzman kişilerce araştırmalar yapılıyor.
Mesela ülkemiz aleyhinde yapılanan FETÖ hususuyla ilgili yapılan sondaj çalışmaları sonucunda, sadece Twitter’da, 5 bin kullanıcı tespit edilmiş; şu an o kullanıcıların 900 küsuru kalmış!
*
FETÖ’nün dijital örgütlenmesine ilişkin yapılan çalışma, sadece bir örnekti.
Bunun yanı sıra; dijitalleşmenin hukuki boyutu, sosyolojik-psikolojik boyutu ve teknik boyutu tüm yönleriyle incelenip raporlaştırılıyor.
Dahası, sesli, görüntülü ve yazılı içeriklerin avantajları ve dezavantajları ile hangi oyunların tehlikeli hangi oyunların tehlikesiz olduğu araştırılıyor.
Elde edilen çıktılar ise devletin ilgili birimleriyle paylaşılıyor; devlet ise kısa, orta ve uzun vadeli ulusal güvenlik-eğitim politikasını belirlerken, mutlaka bu çıktılardan faydalanıyor.
*
Tabii üniversite, bununla da sınırlı kalmıyor!
Tabiri caizse sahaya iniyor ve dijital dünyayı, Türkiye’nin geleceği olan gençlere anlatıyor.
*
Bu önemli gelişmeyi, Rektör Çomaklı’dan öğrendim.
Çomaklı, ESGROUP Medya’ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında
Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle protokol imzaladıklarını, şehir merkezi ve 12 dış ilçede okuyan lise öğrencilerine dijitalleşme ile ilgili eğitim verdiklerini ifade etti.
Dahası, üniversite öğrencilerine de uzmanlar tarafından eğitim verildiğini söyledi.
Beri yandan, bu eğitimlerden, şehir dışındaki yurttaşlarımız da faydalanıyor; üniversite, farklı illere giderek dijitalleşmeyi anlatıyor.
*
Bu noktada Rektör Çomaklı, ciddi bir bilgi veriyor:
“Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor, dijitalleşmeye ilişkin eğitim çalışması ülke geneline yayılabilir.”
Umuyorum görüşmeler olumlu sonuçlanır, Türkiye genelinde dijitalleşmeye ilişkin sistemli bir eğitim politikası hayata geçer ve bunun müjdesini Milli Eğitim Bakanı
Ziya Selçuk ile Rektör Çomaklı bir arada verir.
*
Tabii bütün bu çalışmaların başındaki ismi de aktarıp hakkını vermek gerekiyor.
Prof. Dr.
Levent Eraslan’dan bahsediyorum; dijitalleşme alanındaki çalışmaları yapan SODİGEM’in müdürü!
Uzman ekibiyle birlikte dijital dünyanın içine girip, orayı didik didik ediyor.
Yerinde durduğu da söylenemez!
Mesela bugün Safranbolu’da; Şehit Murat Akdemir Proje Anadolu İmam Hatip Lisesinde düzenlenecek olan ‘Sosyal Ağlar ve Dijital Oyunlar’ konulu panelin yöneticiliğini yapacak.
Öte yandan SODİGEM, dijitalleşmeye ilişkin birçok konuda etkili broşürler hazırlamış; kısa, öz, kolay anlaşılır, sıkmayan ve vurucu. Bu broşürleri edinmek isteyen yurttaşlarımız, SODİGEM’den isteyebilirler.
*
Evet, Anadolu Üniversitesinin dijital dünyaya ilişkin yaptığı çalışmayı özetle aktarmaya çalıştım.
Umuyorum bu çalışmanın devamı gelir de amacına ulaşır, zira devam etmemesi için hiçbir neden yok.
Bu anlamda ne diyor Rektör Çomaklı?
Şunu: “Şimdi işe başlamazsak, bundan 10 sene sonra yeni neslin dilinden anlamayacağız. Onların dilleri çok farklı, daha da farklılaşacak. Şimdi eğer bunları yapıp işin içerisine girmezsek, onlarla sağlıklı iletişim kurabilmemiz zorlaşacak.
Tam ucunda yakaladık. Şu an tren bekliyor. Bindik bindik, binemezsek geçmiş olsun. Ama bineceğiz, çalışmalarımız devam ediyor.”
*
TAVSİYE NOTU: Eskişehir’in merkezinde, SODİGEM’in bir ofisi olmalı. Dijitalleşme ile ilgili hazırlanan bilgilendirme broşürleri, ofis aracılığıyla dağıtılmalı. Her yaştan insan istediği zaman ofise gidebilmeli ve dijital dünyaya ilişkin görevlilerden bilgi alabilmeli. Ayrıca söz konusu ofiste, zaman zaman, halkın katılabileceği eğitimler verilmeli.
Eskişehir’e hakaret eden şahıs gitti!
- Eskişehir ile kıyaslanıyorsa, Kütahya’yı, daha gelişmiş ve kimliğine sahip buluyorum. Gece hayatının, bizim manevi ve milli değerlerimize uymayan hasletlerin, ideolojisini kaybetmiş gençlerin gece yarılarına kadar eğlenmesi eğer bir gelişmişlik modeliyse, buna benim söyleyecek sözüm yok.
- Tarih, kültür ve medeniyet şehri... Sakin şehir, kimlikli şehir olması yolunda hareket ediyoruz. Arkadaşlarıma soruyorum: Neyi eksik buluyorsunuz? Mesela ben Eskişehir’e gittiğimde, teşkilattaki arkadaşlarımız da Kütahya’ya özeniyorlar. Ayıp olmasa söyleyeyim yani... Kütahya’nın çapkınları Eskişehir’e gidiyorsa varsın gitsin. Eğer kasıt buysa... Olur mu yani böyle bir şey?
*
Yukarıda okuduğunuz terbiye sınırlarını aşan ve Eskişehir’e hakaret niteliğinde olan ifadeleri, AK Parti Kütahya İl Başkanı
Ali Çetinbaş kullanmıştı.
O günlerde, söz konusu şahsın görevden alınması gerektiğini, bu kabul edilemez zihniyetle AK Parti’nin bir arpa boyu yol alamayacağını savunmuştuk.
*
Ve bahsi geçen şahıs, geçtiğimiz ay il başkanlığı görevinden istifa etti!
İstifa öncesi, Genel Merkez Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’le görüşme yaptığını biliyoruz.
Kulislere bakılırsa Ali Çetinbaş göreve devam etmek için ısrarcı olmuş, ancak Teşkilat Başkanı Kandemir istifa etmesi gerektiğini net bir dille söylemiş.
Bunun üzerine Çetinbaş, istifasını vermek zorunda kalmış.
Aslına bakılırsa bir nevi, görevden alınmış!
Bu noktada AK Parti Genel Merkezi, çok yerinde bir tavır ortaya koymuş.
*
O zaman ne diyoruz?
Güle güle Ali Çetinbaş!