Her gün geliş ve gidiş olmak üzere binlerce insan toplu taşımayı kullanıyor, işe gelirken ve eve girerken de sorun yaşıyorsa bu sorun o şehrin en önemli sorunlarının başında gelir. Hal böyle olunca sık sık Eskişehir toplu ulaşımında başrolde yer alan Tramvayları daha doğrusu tramvay işletme mantığını eleştirmek kaçınılmaz oluyor. Raylı değil kalaylı, sinkaflı, okkalı duyguların müsebbibi bir sisteme dönüştü bu sistem.
Hafif raylı sistemler olarak adlandırılan bu Tramvay sisteminin Eskişehir’de kendine ait belli başlı iki sorunu var. “Birisi bazı hatlarda neredeyse hiç yolcu olmadığı için boş çalışıyor olması, diğeri ise eski hatlarda artık tramvaya binemez hale geldiğimiz aşırı yoğunluk.” Ve bu yoğunluğun baş etkenlerinden birisi şu an boş seyreden yeni hatların eklenmiş olması ve sıkışık hatlardaki sefer sıklıklarının azalması.
“Kriterlere göre saatte 7.000 yolcu lazım”
“Resmi gazetede yayınlanan hafif raylı sistemler kriterlerine bakarsak ciddi bir hata yapıyoruz. Zira tramvay hattında saatte 7.000 yolcu olması gerekiyor. “Yeni eklenen hatların birçoğu için bu uç bir rakam zira saatte 1.000 yolcu ortalamasıyla çalışıyor bu hatlar. Kriterlerin yanına bile yaklaşmıyor. Düşündürücü değil mi?
“Ben uzman değilim ama uzman da yok sanırım”
Bu konunun çözümünde uzman değilim ama uzman isimlerde ya sorunu görmezden geliyor ya da sorun olduğunu kabul edecek kadar uzman değiller. Eskişehir de 200 Bin insanın isyan ettiği sıkıntıları çözmek adına tek bir hamle yapılmaması ya da yapılan hamlelerin işi daha zora sokması çok vahim.
“Bir çocuğa bu konuda ne yapardın diye sorsanız düz mantık bir cevap alırsınız. Biri taşıyor biri dolmuyor ne yapalım sorusuna cevap basittir. Boş olanların sefer sayısı azalsın, yoğun olanlara eklensin. En azından belli saatlerde bunu yapacak bir denklem oluşturulabilir değil mi?”
“Diğer etkenleri de unutmayalım”
Tramvayın kendine ait belli başlı sorunları bu dedik ama etrafta yarattığı sorunların kaynağında da bu uzatma hatları geliyor. Adım başı ışık modelinin bunalttığı bir şehirde aynı noktadan geçen sefer sayısı artınca ve öncelik her daim Tramvaya ait olunca sadece şehir merkezi değil çok sakin dediğimiz güzergahlarda bile trafik ciddi anlamda sıkışmaya başladı. Boş tramvaylar için dolu dolu arabaları dakikalarca bekletmek ne denli mantıklı taktir sizin olsun.
“Tabi ki sık sık yazacağız”
Yazımın başında belirttim. Ulaşım en tabi ve önemli ihtiyaçlardan biri ve bu şehirde sıkıntılı olunca yazmamak olmuyor. Sık sık yazıyorsun diyenler, altından başka bir sebep aramaya çalışanlar kusura bakmasın ama yazmaya da devam edilecek bu konuda. Araba değil toplu ulaşımı tercih edin diyenler toplu ulaşımı kullanılabilir hale getirmedikçe de yazmak en tabi hakkımız. Tabi ki sık sık yazacağız. Herkes otopark kullanırsa otopark yetmeyeceği gibi çok azımız toplu ulaşıma yönelince ulaşım araçları da yetmiyor çünkü.