Puşkin ve 1. Nikola

Puşkin ve 1. Nikola

6 Haziran 2014 09:48
A
a
Sütiş Eskişehir
Çar, geniş ve sessiz ama görkemli bir odada "Puşkin"i çağırtır...
Görevliler ünlü şairi apar topar getirirler, elini yüzünü yıkamasına izin vermezler.
Çar hazretleri ünlü şairi bir yandan süzer, bir yandan konuşur:
"Günaydın Puşkin, sürgünden dönüşüne sevindin değil mi?"
Puşkin'den ses yok, Çar devam eder:
"Kardeşim seni sürmüştü. Bense bağışlamak istiyorum. Ama devlete karşı bir şey yazmayacaksın."
Puşkin'in sessizliğinden hoşlanır Çar. Çünkü yanıt vermemenin çaresizlik olduğunu çok iyi bilir. Daha da açılır:
"Biliyor musun Pişkin? Sen epey budalalık ettin. Umarım bundan sonra akıllı uslu olursun. Ne yazarsan bana göstereceksin. Bundan sonra sansürün benim..."
Ve noktayı koyar:
"Fikirlerini değiştirmeye karar verdin mi? Sana özgürlüğünü bağışlarsam, tutumunu değiştireceğine şerefin üzerine yemin eder misin?"
Bu sözlerin ardından buzlar tamamen çözülür. Çar ve Puşkin el sıkışır...
Daha sonra da Puşkin'i başka bir odaya götürür ve içeridekilere seslenir:
"Baylar, işte yeni Puşkin, eskisini unutun artık..."
……….

Çar "1. Nikola" ve şair "Puşkin", dünyanın değişkenliği hızında gelecek çok çağlara örnek vermişler...
Günümüz Türkiye'si de böyle değil mi?
Aralarında eski kişiliğini hiç göremediğimiz ya da çoktan unuttuğunuz nice Puşkin'ler yok mu?
"Zaman, her değişimi ayrı ayrı yönlendirip saklayacak..."
Çok yazılıp, çok çizildikleri halde adları belki "Puşkin" olmayacak...
Ama tarihe "Pişkin" olarak geçip gidecekler!..



Cevdet Selvi’ye geçmiş olsun

"Ömer Duru", bir okurunun uyarısıyla sormuş yazısında:
"Cevdet Selvi nerelerde?"
Halen TRT'de görev yapan gazeteci arkadaşımız “Mustafa Metin”, bu soruya hüzünlü bir yanıt verdi:
"Ankara’da evinde ziyaret ettim... Kısa bir süre önceki bu ziyaretimde, kendisinin peşpeşe ağır ameliyatlar geçirdiğini öğrendim. Tedavisi hala devam ediyor...."
Mustafa'nın bu açıklamasından sonra şöyle bir düşündük...
"Eskişehir, bir anda Eskişehir olmadı..."
Bu kentin hafızasında neler var neler... O hafızayı yitirmemek en büyük görev...
"Mustafa Metin", bizden biri...
Eskişehir'deki gazetelerde başarılı çalışmalar yapmıştı... Bir gün uyarmıştık kendisini:
"Git dedik":
"Ankara-İstanbul, neresi olursa git..."
O da önce Ankara sonra İstanbul'a gitti...

Uzun mücadelelerden sonra da TRT'ye girdi... Halen İstanbul'da yapımcı ve yönetmen olarak çalışıyor...
Ölümcül bir hastalığa karşı Türkiye'den bilim adamlarının geliştirdiği belgesel çekimlerini yönetmeye devam ediyor...
Kendisine duyarlılığı için teşekkür ediyor ve sevgili "Cevdet Selvi"ye de acil şifalar diliyoruz...


Günün Şiiri
Güzel bayan
Güzelsin güzel olmasına hem de solgun
Eski operalar gibi, Çimbaloya çalman
Ya da ipek ışınlar gibi
Unutulmuş kadın odalarındaki gözlerinde
Uzun yaşantılı güllerin kokusu
Ruhunun kokusu
Belirsiz dağılır bahar dönüşünde
Mutluyumdur kadın sesiyle
Yaşarım deli bakışların arasında
Karışık renklerinde gözlerinin
Yeni paralar atmak isterim ayaklarına
Toplanını görmek isterim dozlar içinden
Ve sevindiğini parıltılarıyla...
Amy Lowell (Varlık-1954)


Atatürk’ün sevgisi

Atatürk'ün "ağaç sevgisi"ni, Yalova'nın eski Belediye Başkanı "Barbaros Binicioğlu"
dile getirmiş :
-Atatürk, Yalova'da bir İngiliz diplomatı ile birlikte gezinirken, ulu bir ağaca selam vermiş…
Diplomat şaşırmış ve bu selamın nedenini sormuş…
Mustafa Kemal gülmüş; ü
"O bizden yaşlı, tabii ki selam vereceğiz..."
Yine bir gün Çankaya'da yolu tıkayan ağaç için bahçevan "Emrederseniz hemen keseyim Paşam" demiş...
Atatürk'ün yanıtı:
"Sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin?"

Günün Sözü
Düşman, karşında elinde kılıçla duran değildir.
Arkasına hançeri saklayıp yanında durandır...
Paulo Coelho


Cuk
Erkekler kuş gibidir...
Çok sıkarsanız boğulur, serbest bırakırsanız uçar gider...
Syndey Rome


Özdeyiş
Zengin Musevi'den ve sarhoş Rum'dan kork...
Yahudi atasözü

Kıssa-dan
Despotlar terör estirmeye başladığında rahat uyuyabilirsiniz…
“Tünelin ucu görünmüştür artık…”
Stanislaw Jerzy Lee

Günün İncisi
Korkunun olduğu yerde mantık barınamaz…
Hanri Benazus

Nazım Hikmet’ten Hasret
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim!"
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...
Bu hasret bizim..

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi