Prof.Dr. Alper Çabuk

Porschesini Satan Bilge- Hibritin Yükselişi

Bence örnek bir davranış olmuş. Bu satırları okurken bundan altı yıl önce, 2013 yılında yazmış olduğum “PorschesiniSatan Bilge”yazım aklıma geldi. Yazıyı anımsatmakta yarar var:

15 Nisan 2019 08:29
A
a
Sütiş Eskişehir
Ülkemizde son dönemde otomobil satışlarındaki düşüşün aksine Otomotiv Distribütörleri Derneği verilerine göre 2019 yılı ilk çeyreğinde hibrit otomobil satışlarında bir artış oldu. Giderek çeşitlenen ürün gamı, artan yakıt maliyetlerine bağlı olarak, elektrikli ve hibrit araçlara önümüzdeki dönemde ciddi bir talep artışının olacağını tahmin ediyorum. Ancak görülen o ki, otomobil satıcıları bu konuya ilişkin olarak ortaya çıkan talebi iyi değerlendiremiyor, yeterince tanıtım ve kampanya yapamıyor ve talebi karşılayacak düzeyde araç arz etmiyor. Aslında son dönemdeki ağırlıklı olarak yüksek maliyetli kredi faizlerine karşılık, yakıt tüketimine bağlı düşük işletme giderli elektrikli ve hibrit araçlar önemli bir satış potansiyeli yaratabilir. Diğer taraftan düşük yakıt tüketimi araç kiralama şirketleri için rekabet gücünü artıracak bir fırsat olarak görülmüş olsa ki, geçtiğim,iz günlerde Enterprise Türkiye araç filosuna 1.000 adet Toyota hibrit araç dahil etti. Enterprise Türkiye’den konu ile ilgili yapılan açıklamada bu gelişme ile Toyota’nın, Türkiye’de gerçekleştirdiği en büyük hibrit filo satışını gerçekleştirirdiği, Enterprise Türkiye’nin de filosunda en fazla hibrit araç bulunduran araç kiralama şirketi olduğu ifade edildi. Açıklamada Enterprise Türkiye CEO’su Özarslan Tangün’ün şu açıklaması dikkat çekiciydi:
“Dünya genelinde benzinli ve dizel araçların payı hızla azalırken hibrit ve elektrikli araçlara olan talep de aynı hızla artıyor. Kurumsal şirketler, hem karbon ayak izini düşürmek hem de yakıt maliyetlerini azaltmak adına hibrit araçlara daha fazla rağbet gösteriyor. Geçen yıl dünya genelinde 2,1 milyon hibrit ve elektrikli araç satıldı. Özellikle önümüzdeki dönemde bu rakam çok daha hızlı artacak ve Türkiye’de de hibrit ve elektrikli araçlar daha çok tercih edilecek. Biz de bu kapsamda gerek çevreciliği, gerekse ekonomik yakıt tüketimi açısından daha faydalı olan araçların filomuzda olmasına önem veriyoruz”.
Bence örnek bir davranış olmuş. Bu satırları okurken bundan altı yıl önce, 2013 yılında yazmış olduğum “PorschesiniSatan Bilge”yazım aklıma geldi. Yazıyı anımsatmakta yarar var:
“Bundan birkaç yıl önce, bir Kalite Zirvesi’nde davetli konuşmacı olarak katılan dünya çapındaki bir kargo şirketinin CEO’sunun konuşması oldukça önemli mesajlar içeriyordu. Bu kargo ya da doğru tabiriyle lojistik şirketin CEO’su, göreve ilk başladığında şirketin tanıtım bütçesiyle ilgili bir tasarrufta bulunması gerektiğini, birçoklarının kendisine Formula Yarışmaları’na sponsor olma konusunda yönlendirici olduğunu, ancak bu fikri benimsemediğinden daha “YARARLI” bir konuda bu tanıtım bütçesini kullanmak istediğini vurguladı… Bu kapsamda, şirketin bu tanıtım bütçesiyle en iyi yaptıkları işi “YARARLI” bir amaç doğrultusunda yapmaya devam etmeye karar verdiğini ifade etti. Şirket bu tanıtım bütçesiyle Birleşmiş Milletler’in gıda programının Afrika’ya yaptığı yardımların taşımacılığı konusunda danışmanlık yapacak ve Birleşmiş Milletler’e gıda yardımlarının ulaştırılmasında destek olacaktı. Oldu da… Afrika’nın açlıkla mücadelesinde bir efsane oldu… Afrika kıtasının birçok köşesinde tanınır oldu, birçoklarına örnek oldu, birçokları için yaşam kaynağı oldu… Formula yarışları bu şirketin sponsorluğunu alamadığı için iptal olmadı, sorun yaşamadı, ancak bu para dünyada belki de binlerce kişiyi yaşama bağladı. Sadece bununla da kalmadı… Gönüllü olarak Afrika’daki insani yardım faaliyetlerine katılmak isteyen personelini şirket, ücretli olarak görevlendirdi, onların insani yardım faaliyetlerine katılmasına sponsorluk etti. 21.yüzyılın kaos ortamında, insanoğlunun bitip tükenmez hırsının sınırlarında dolaştığı bir tüketim anlayışının gölgesinde, böylesine naïf bir yaklaşım. Hala içimdeki umudun sıcak kalmasına neden oluyor. Benim gibi belki de aynı umudu içinde barındıran binlere, onbinlere bir heyecan oluyor. Tıpkı kendi yönettiği şirketin elemanlarının bu insani yardım faaliyetinin bir parçası olmaları nedeniyle yaşadıkları motivasyon artışı gibi… Tüketimin, hırsın, daha fazlasına sahip olmanın değil, insan olmanın izinde yazılmış ve yaşanmış bir efsane gibi. Salondan bir soru geldi. Şirketini böyle bir yöne sevkederken, peki ya sen ne yapıyorsun? Yaşamını nasıl değiştiriyorsun? Dur dedi anlatayım. Bundan birkaç yıl öncesine kadar bir Porsche araca biniyordum. Çevre açısından çok kötü, ancak çok “cool - havalı”, hatta bence en “cool” otomobillerden biri, Porsche. Sattım… Kendime havalı olmayan hibrit bir araç aldım. Küçük oğlum da, başta tıpkı benim gibi, bu alışverişten çok memnun olmadı, aslına bakarsanız. Ama artık o da anladı. Artık bir davete gittiğimizde, gelenlere otomobillerinin markasını soruyor. Bir spor araç ya da bir jeep ile gelmiş olanlara, bu aracı kullanmalarının çevre için ne kadar kötü olduğunu anlatıyor. Bazen sadece bir bakış açısı binlerin, onbinlerin yaşamını kurtarabiliyor. Sadece bir bakış açısı. Çok mu zor? Hiç değil. ”
Salondan gelen “peki ya sen ne yapıyorsun sorusu” gibi sormak gerekirse, peki neler yapılabilir? Söyleyeyim. Örneğin son kullanıcının tercihlerinin daha fazla artması için otomobil satıcıları hibrit araçlara yönelik kampanyaları artırabilirler. Hibrit ve elektrikli araçlara yönelik kamu teşvikleri artabilir, ya da mesela yeni seçilen yerel yöneticiler araç alırken hibrit araçları daha fazla tercih edebilirler. Özellikle toplu taşım için kullanacak araç tercihleri elektrikli otobüsler yönünde olabilir. Bloomberg New Energy Finance tarafından yapılan analize göre halen kullanımda olan elektrikli otobüslerin kullanımı sayesinde bu yıl 270 bin varil dizel yakıt talebi ortadan kalkmış olacak.Analize göre trafiğe çıkan her bin elektrikli otobüs her gün 500 varil dizel talebini ortadan kaldırırken, her bin elektrikli otomobil ise bu talepte yalnızca 15 varillik azalma sağlayabiliyor. Yani toplu taşımda elektrikli otobüslerin kullanımı oldukça büyük önem arz ediyor. Eskişehir Tepebaşı Belediyesi bu konuda öncü belediyelerden. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Elazığ Belediyesi filosuna 15 elektrikli otobüs katmış. 180 yolcu kapasitesine ve 400 kilometre menzile sahip bu otobüsler, 180 yolcu kapasitesine sahipken, kilometrede sadece on kuruş yakıt maliyetine, toplam günde 30 lira yakıt maliyetine sahip olacaklarmış.

.................

Hikaye dönüyor dolaşıyor, aynı yere geliyor. Enerji, gıda ve su güvenliği. Bunlar dirençli toplumlar için vazgeçilmez olan şeyler. Bu bakımdan yine anımsatmakta yarar var; Uluslararası Afet ve Dirençlilik Kongresi Haziran ayında Eskişehir Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ev sahipliğinde Eskişehir Teknik Üniversitesi Kongre Vadisinde gerçekleştirilecek. Bildiri özeti göndermek için süre giderek azalıyor. Herkese iyi haftalar dilerim.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi