Politik hava ESO'ya kaydı

Yaşamın İçinde

Politik hava ESO’ya kaydı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açıkladı:

“ Yerel seçimler 2014 Mart ayında, yani zamanında yapılacak”

Bu açıklamadan sonra, siyasi partilerde başlayan hareketliliğin havası kaçıverdi.

Diyeceksiniz ki;

“Bir yıl önce ya da bir yıl sonra. Ne değişecek?”

Öyle demeyin.

Çok şey değişir.

Tıpkı köprülerin altından geçen sular gibi.

Kimi zaman yatağına sığmaz. Kimi zamansa sessiz ve sakin akar.

--//--

Siyasi partilerde, 2013’e göre tartışmalar başlamıştı.

Özellikle belediye başkan adaylıkları için,

Sıralama yapılıyordu.

CHP’de Büyükşehir’de Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı’nda Ahmet Ataç tartışılmıyordu ama, Odunpazarı için başta İl Başkanı Erman Gölet olmak üzere, baylı bayanlı isimler sıralanmıştı.

AKP’de de öyle.

Büyükşehir’de isim geçmiyordu.

Ama Tepebaşı’na Vahap Ata, Odunpazarı’na Burhan Sakallı denmesine karşın yukarıdan gelecek emirler bekleniyordu.

Belirttiğim gibi, şimdilik sular duruldu.

Partilerde siyaset “ ne bulursan” havasına bürünecek.

HAS parti kapanıyor. Eski AKP’li, bir ara Türkiye Partisi’li şimdi tarafsız Hasan Tuç’a sordum:

“Sen ne yapıyorsun?”

“ İşime bakıyorum” dedi gülerek.

“ Vitesi boşa aldım bekliyorum.”

Bekleyip göreceğiz Türkiye’deki gelişmeler, Eskişehir’e nasıl yansıyacak.

---//--

Siyasi hava böyle şimdilik.

Bir başka siyasi gelişme ise, “ Odalar”da konuşuluyor.

Özellikle de ESO’da kulisler çok hızlı.

Önceki gün işadamı bir dostuma sordum:

“Sanayi Odası’nda durum ne olur?”

Hiç duraklamadan “ biz alırız” karşılığını verince devam ettim:

“Siz kimsiniz?”

Organize’de fabrikası olan bu kişi aynen şöyle konuştu:

“Nebi Hatipoğlu’nda kararlıyız.”

İşadamı dostuma “ birleşik cephe”den söz ettiğimde şu yanıtı verdi:

“Üye sayısını tam bilemiyorum. Ama Sanayi Odası’nda 30’un üzerinde meslek grubu var. Yaptığım hesaba göre şimdilik 20 grup garanti gibi.”

Evet. Yerel seçimlerin 2014’e kaydırılması siyasi havayı yumuşattı.

Ama gördüğünüz gibi, ESO’daki seçim bir hayli çetin geçeceğe benziyor.

ESO’da adaylardan söz ediliyor da. Dikkatimi çekiyor.

Nebi Hatipoğlu’ndan başka ortaya adayım diye çıkan olmadı.

 

 

Günlerin getirdiği

Rahmetli Ecevit örnekti

Bülent Ecevit ile 1963 yılında Yozgat’ta ilköğretim müfettişi iken tanışmıştım. Daha sonra Rahşan Ecevit’in kurduğu Köylü Derneği’nde birkaç kez konuşmuştuk. Dürüsttü. Yapıcıydı. Kibardı. Demokrattı. İnandığı konularda inatçıydı. Atatürk devrimlerinden ödün vermeyen bir yapısı vardı. Daha sonraki yıllarda, politikada tanıdım rahmetli Bülent Ecevit’i. Kitaplığımda imzalı teşekkür plaketleri durur. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen siyasette yola Bülent Ecevit’i örnek alarak çıktığında davet üzerine bu kervana katılmıştım. Rahmetli Ecevit’in davetlisi olarak birkaç kez Ankara’ya gitmiştim. Büyükerşen’i çok severdi. Büyükerşen de onu sever sayardı. Rahatsız olduğu günlerde iki kez gelmişti Eskişehir’e. Coşku ile karşılanmış, vatandaşların sevgisini toplamıştı.

İşte bu günlerden bir anı. Rahmetli Ecevit belediyede. Her zamanki insancıl davranışı içinde. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Dinçer Gerek ve J. Nur Süllü ile benim hatırımı soruyor. Kendisini, bir kez daha rahmetle anıyorum.

 

 

 

Hacı Sarar değişmez

Eskişehir’in ünlü işadamlarından Cemalettin Sarar sessiz soluksuz Hacı oldu. Kendisini tanıyan dostları “ Sarar hacıdan eli boş gelmez” diyorlar. Sarar gerçekten tam bir iş ve ticaret adamı. Ne var ki, satın aldığı eski otogarı neden bekletiyor kimse anlayamadı. Birkaç kez “çiviyi çakacağım” dediği halde bir türlü işin arkasını getiremedi.

Sarar çiviyi, nasıl çakacak, ne zaman çakacak halen bekleniyor. Çünkü Eskişehir’in orta yerinde eski otogar mezbelelik olarak beklemekte. Son günlerde Cemalattin Sarar’ın adı, Eskişehir Sanayi Odası seçiminde, Savaş Özaydemir’in karşısında aday olarak geçiyor. Sarar rengini belli etmese de, Savaş Özydemir’in destekleyeceği ekibin karşısında olacaktır bu kesin. Çünkü iki işadamının nedense yıldızı bir türlü barışmamıştır. Alaaddin Çoban’a “Patronun ne zaman geliyor. Sakal bırakacak mı? Size ne getirecek?”diye sorduğumda Alaaddin Çoban’dan “ Canı sağ olsun. Sağlıkla gelsin” yanıtını aldım. Bundan sonra Hacı Sarar olarak anılacak Cemalettin Sarar bakalım Mekke ve Medine’de gördüklerini nasıl anlatacak?