Büyükdere – Gültepe Pazarı Eskişehir'in en ucuz pazarlarından. Çok iyi biliyorum; çünkü burası benim yaşadığım mahalle ve ben de ihtiyaçlarımın çoğunu bu ucuz pazardan temin ediyorum. Ancak uzun süredir pazarda görülen bazı sıkıntılar olduğu ortadaydı. Nitekim muhabir arkadaşlarımız Büyükdere Pazarı'na gitmiş ve esnaf ile vatandaşa dokunmuş. Bir dokunmuşlar, bin ah işitmişler.
Vatandaş pahalılıktan şikayet etmiş. Gerçekten de 4 – 5 kilo meyve almaya kalksanız 100 liraya yakın parayı cebinizden çıkartmanız gerekiyor. Biraz sebze ve bakliyat da almaya kalksanız, 5 kişilik bir ailenin haftalık pazar masrafı 250 lirayı bulur.
Üstelik bu pazar Eskişehir'in en ucuzu ve bu mevsim de fiyatların en düşük olduğu mevsim. Yerli üretim sebze ve meyvenin de tezgahlara düşmesiyle birlikte fiyatlar en aşağıya kadar indi. Yani özetlemek gerekirse bunlar iyi günlerimiz. 1 iki ay içerisinde 7 liraya domates, 5 liraya mısırı ancak rüyalarımızda göreceğiz...
Peki vatandaş ne yapsın? Vatandaş çözümü, mümkün mertebe akşam pazarına çıkmakta buluyor. Ancak bütün bunlar kalıcı çözümler değil.
Maaşlara zam yapmak, kısa vadede çözüm olsa da, orta vadede fiyatların daha da yükselmesine neden oluyor. Üretici fiyatlarında indirim yapılmadan, enflasyonun düşmesini beklemek hayalcilikten başka bir şey değil. Hele seçim öncesi ithalat yaparak fiyatları düşürmeye çalışmak, çiftçinin kafasına tabanca dayamaktan farksız.
Bir an önce aklımızı başımıza alıp, adam gibi bir tarım politikasını hayata geçirmemiz lazım. Yoksa daha çok ufuklara bakıp, içi buğday dolu bir Ukrayna gemisini bekleriz...
Aylardır eczacılar ilaç fiyatlarında artış yapılması gerektiğini, yoksa eczanelerin kapanabileceğini belirtiyor. Ancak bununla ilgili en küçük bir olumlu gelişmenin haberini alamıyoruz. Ülkemizi yönetmekle mükellef olan hükûmetimiz, bu feryatları sizin benim gibi dinliyor. Ancak ortada sorunun çözümüne yönelik en küçük bir gelişme yok. KPSS sınav rezaletini 6'lı masaya bağlayan zihniyet, acaba eczaneler kapanırsa burada da suçu başlarına mı atacak? Eczanelerin kapanması, sağlık sisteminin felç olması sonucunu doğurur. Ülkeyi yönetmek bu kadar zor geliyorsa, bir an evvel erken seçim kararı almak hayırlı olacaktır.
Geçen sene yapılan bazı hataları, bu sezon tekrarlamıyoruz. Eskişehirspor makul bir süre önce Teknik Direktörüne kavuştu ve makul bir süre önce de hazırlık çalışmalarına başladı.
Bir futbolsever olarak futboldan ne kadar anlanırsa, o kadar anlarım. Hele 3'üncü ligi bilmek, futbolu hobi olarak takip eden bizler için olanaksız. Ancak burada da Eskişehirsporlu olarak şanslıyız. 3'üncü ligin kitabını yazan Cüneyt Biçer gibi bir teknik direktörümüz var. Bütün bunlar hayırlı gelişmeler. Bu arada sezonun ilk hazırlık maçını da Kuşadası karşısında galip tamamladık. Elbette hazırlık maçında elde edilen galibiyetin de mağlubiyetin de büyük önemi yok. Ancak kazanmak yine de güzel. Inşallah hayırlı başlangıç, sezon boyu hayırlı sonuçlar getirir.
Bazı taraftar gruplarının kendi aralarında "Şampiyor olur muyuz?" diye konuştuklarını duyuyorum. Şampiyonluk kelimesini bu sene lügatimizden çıkartmalıyız. Eskişehirspor son 3 senedir sürekli düşüyor. Bu sene hedef, düşmeyi durdurmak olmalı...
Rahmetli Haydar BAŞ, lideri olduğu sağ muhafazakar parti seçimi belki kazanır diye, asgari ücreti 5000tl yapacağını 2014 seçimlerinde vaat etmişti. Tüm medya ve halk bu vaadi konuşuyor, dalgasını geçiyor, çoğu insanda asgari ücret artarsa her şey artar, ekmek 5 lira olur diye kendince mantıklı argümanlar savunuyordu. Evet bencede, çok abartı ve gerçekliği olmayacak ütopya bir vaat idi. Fakat bugün asgari ücret 5.500tl ve herşey ateş pahası, ayçiçek yağı, çay, seker, un, bakliyat.... Hepsinin fiyatı uçuyor. Alım gücü diye bir şey kalmadı. Acaba diyorum, rahmetli BAŞ verdiği vaadi biraz erken mi verdi ? Bugün bir başka parti lideri, asgari ücreti 10 bintl yapacağız der ise, herhalde bu pahalılıkta yadırganmaz. Çünkü bir sonraki asgari ücret görüşmelerine pek bir zaman kalmadı. Hiç bir şeyin fiyatının düşeceği yok, daha da artıyor. Çözüm bulamayınca ne olacak ? Tabi ki asgari ücrete zam zam zam
Kerem bey pazarcıların çoğu kaba saba insanlar. Çürük meyveleri çoğu zaman poşetimize en az birer ikişer tıkıştırıyorlar. Söylediğimiz zaman ise seçtirmeden verdikleri ürünler için tantana yapıyor, ukalalık ediyorlar. Meyve sebze pahalı değil, sadece halen 10tl yi büyük para olarak görüyoruz. Kilosu 1 veya 2 liraya meyve sebze alma olayı zaten tamamen kapandı. Bundan sonrada olmaz zaten. Asgari ücretin 5.500tl olması bunun en büyük kanıtıdır. Asgari ücrete 5 ay sonra bir daha zam yapılacak. Bunun sonucunda meyve sebzeler en az 20tl kilo fiyatıyla satılacaktır. Maalesef zamlara alıştık, alıştırıldık. Hiperenflasyon var ama hamd olsun ehonomi pek güzel. Al sana çin modeli ekonomi, ben söylemedim. Akpliler diyordu çin modeline geçtik diye
Anlamadığım sen enflasyondan mı şikayetçi sin yoksa poşetine çürük çarık meyve sebze koyduğunu kaba saba olduklarını söylediğin esnaf dan mı şikayetçi sin?
Türkiye mde ölümcül bir enflasyon var böylesi görülmedi