Paylaşılan değerler yaratmak…

Eskişehir’ in en güzel özelliklerinden birisi de, farklı kültürlerden hemşehrilerimizin barış içerisinde bir arada yaşamasıdır.
Bunların başında ise Tatar Kültürü gelmektedir.
Tatar hemşehrilerimiz, kentimizle öylesine özdeşleşmişlerdir ki; şehir dışında bir yerlerde, Eskişehirliyim dediğinizde, Tatar mısınız? Sorusuyla karşılaşıyorsunuz…
Gerçektende Tatarlar, Eskişehir’imizin kültürel zenginliğinin, ayrılmaz bir parçası olmuşlardır…
Geçenlerde, birkaç arkadaş bazı konular üzerinde hararetle tartışırken, aynı konu üzerinde bir türlü uzlaşamayınca,  içlerinde Tatar olan bir arkadaşım büyükannesinin sıklıkla kullandığı şu sözü söyledi;
“Başlar başka başka, akılda başka başka, balam…”
Sonra bu söz üzerine biraz düşündüm...
Bu seferde bir Manav olan benim büyükannemin söylediği bir söz geldi aklıma; “Akıllıları pazara çıkarmışlar, herkes gitmiş yine kendi aklını almış” derdi rahmetli...
Buradan da anlaşılıyor ki; herkesin kendi aklından vazgeçmesi çok kolay olmuyor...
Ama asıl güzel olan ise farklı farklı akılların ürettiği paylaşılan değerler yaratmaktadır...
Bunun en güzel örneğini, çibörek salonlarında, mantıcılarda ve enfes balaban yapan o meşhur lokantalarında görebilirsiniz...
Bugün Eskişehirliler, kendi içindeki farklılar tarafından yaratılan değerleri büyük bir keyifle paylaşabilmektedir...
Üstelikte sadece kendileri değil, kısa süreli turlarla kentimize gelen misafirler bile bu yemekleri tatmak istiyorlar...
Şimdi bu satırları yazarken canım nasılda mantı çekti...
Ben Tatar değilim ama işte bu yüzden Eskişehir’i çok seviyorum, balam...