Eskişehir siyaseti ülke siyasetine göre giderek daralan ve zorlanan bir yapıda.
Sık sık dile getiriyoruz. Eskişehir siyaseti ülke siyasetine göre giderek daralan ve zorlanan bir yapıda.
Bunu tespit etmek, anlamak, yorumlamak için Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Var olan yapı, siyasi aktörler, sivil toplum uzantıları ve tartışmalara bakınca mevcut durumun adını çok rahat koyabiliyoruz.
En önemlisi ıkınsak da, sıkılsak da, 40 takla atsak da şehir siyasetine yeni aktörler kazandıramıyoruz.
Sadece iktidar ve muhalefet değil hemen hemen tüm partilerde aynı isimler, aynı ekiplerle karşılaşıyoruz.
Partilerin geçmişe sık sık döndüklerini ve eski ilçe başkanları, ilçe yönetimlerine bile gel gel yaptıklarını gözlemliyoruz.
Yani siyasetin merkezinin de aktör konusunda zorlandığını söyleyebiliriz.
Bu sebeple geçmişi ve aday enflasyonunun bol olduğu dönemleri sık sık yad ediyoruz.
Öyle ki eskiden her seçim dönemi gündeme gelen ve Eskişehir dışından aday kabul etmiyoruz diye şehir milliyetçiliği ile hareket eden münferit gruplara bile hasretiz.
Hal böyle olunca siyasetin merkezine onların düşüncesi var mı, yok mu diye sorgulamadan patronları ittiriyoruz.
Daha doğrusu patronlar şehrin bu boşluğunda siyasetin en güçlü ve doğal aktörleri oluyor.
Dikkatinizi çekmiştir özellikle pandemi dönemi boyunca patronları sık sık günlük sohbetlere dahil eder olduk.
Olası bir seçim döneminde Celalettin Kesikbaş, Metin Güler, Nadir Küpeli, Ömer Zeydan ve iş dünyasından daha nice ismi farklı farklı partilerin milletvekili ya da belediye başkan adayı olarak kurguladık.
Haliyle bugün arkasında herhangi bir düşünce olmadan yaptıkları eylemleri bile bu kurgunun bir parçası olarak değerlendirmeye, yorumlamaya başladık.
Tahminlerin bir kısmı illa ki tutacaktır. Bazıları gerçekten kafamızda kurguladığımız gibi ilerliyor olabilir.
Ancak bazı patronlar da bu kurguları ve onun üzerinden dönen sohbetleri, yorumları izleyip, kahvesinden bir yudum alıp, olan bitene kahkahalarla gülüyor da olabilir.
Bunları ancak bir iki sene içinde netleştirebileceğiz ama o ana kadar patronların hemen her parti ile yakıştırılmasını, bir araya geldiği her insan, yaptığı her hamle ve sustuğu ya da konuştuğu her konuda bazı kurgular yapmaya devam edeceğiz.
Hatta aklından hiç geçmeyeni dahi siyasete ittiriyor olabiliriz.
Ne yapalım siyasi zemin dar, aktör az ve zaman kısaldı