Astsubay Ordu evi'nde "bir yakınımızın evlenme düğünü vardı...
Yakın bir restoranda iki tek atıp da gidelim dedik... On dakika geçmeden yeğenlerden biri geldi:
"Acele lazımsın dayı..."
Gittik... Sorun büyükmüş!..
Gelin tarafından birini düğüne sokmuyorlar...
Adam yaşlı başlı ama çember sakallı...
Kapıdaki görevli asker yol gösterdi: "Hemen yan tarafta berberimiz var, kestirin girsin..."
Çare yok... Adamı götürdük berbere, traş oldu ve salona girdi...
Bir alkış koptu ki, sanki damat geldi.
"Meğer, sakalı ile ünlüymüş adam!"
…………
Son yıllarda öyle Genelkurmay Başkanları gördük ki, hepsi de tam asker!
2002-2006 yılları arasında 24. Genelkurmay Başkanı "Hilmi Özkök" için, meslektaşı rahmetli "Deniz Som" derdi ki:
"Hilmi Paşa'nm ünü taaa ortaokul çağlarından gelir... Arkadaşları arasındaki lâkabı Hoca'ydı!"
3 dönem atlayıp, "Necdet Özel" geldik...
28. Genelkurmay Başkanı... Yıldırım talimatı çıkarmıştı:
"Sakallı, bıyıklı ve cübbeliler orduevinde artık düğüne gidebilecek..."
Güzel tarafı da vardı:
“Davul-zurna serbest!"
Önceki gün "Cumhuriyet'in manşetiydi:
"Roboski'nin paşaları..."
34 sivilin katledildiği “Roboski”nin bombalanması olayında karar verici paşalar...
Başta "Necdet Özel..." Ne diyor şimdi? "Hepimiz özür dilemeliyiz..."
Kimden?
……………
Şimdiki Genelkurmay Başkanı "Hulusi Akar"dan fazla söz etmeye gerek yok!..
Artık orduevlerinde "başörtüsü" de serbest...
Ve de hemen her gün bir yerde karşılaştığımız soru:
"Nereye gidiyoruz?" Önemli değil...
Mekke',ye göre ayarlıyoruz ya...
"Sadece bir saat geriye!.."
-------------------------------
Günün Şiiri
Bir soluk ötede
Şimdi başka olmalı
Ellerin kalçaların
Saçlarında bir gece
Uyuyup kalmış olmalı
Ağaçlar, yıldızlar, maviler adına
Bir şeylerden vazgeçilmiş
Ve nefes nefese bir deniz
Şimdi seni arıyor olmalı
İnanmıyorsan bak
Parmaklarını göz kapaklarının üstünde
Çarmıhtan çıkmış gibi vücutlarımız
Bir şeyler değiyor avuçlarıma
Ve bir soluk ötede sabah...
Azmi Akıman (Varlık-1970)
--------------------
Uçan Kuş'tan
TRT Müzik Korosu’na girmek istiyorum...
Torpil yapar mısın abi?
"İzmir'e doğru" türküsünü ezberledim valla
-----------------------
Günün Sorusu
"İnlerine gireceğiz" diyorlardı.
Feto'nun Pensilvanya'daki karargâhı yerinde dudurken, "Darbe" diye askerin karargâhı darmaduman edildiğine göre şimdi kimin inine girilmiş oldu?
Akif Kökçe
---------------------------------
Kıssa-dan
Bir zamanlar,Fethullah ile birlikte hareket etmiş, onunla işbirliği yapmış olanlar, şimdi ondan hesap sormaya hazırlanıyorlar.
Ancak unutulmasın ki, hesap soranların da yapılanlarda sorumlulukları var...
Ali Sirmen
---------------------------------
Gerilim
Halâ aksini savunanlar var ama, unutmasınlar ki...
Demokrasi dinci-etnik milliyetçilik temelinde değil, laiklik temelinde yükselir.
Hikmet Çetinkaya
-------------------------------
Günün İncisi
Algılanan sahtelik tiksinti yaratır.
Kemal Sümer
------------------------------
Özdeyiş
Akıllı kadın, erkeğini yalnızlığa itmez...
Hanri Benazus
-------------------------------
Günün Balı
Akıllı adam bulduğundan daha fazla fırsat yaratan adamdır...
Francis Bacon
---------------------
Günün Sözü
Pişmanlık, bir kimsenin kendine vereceği ağır cezalardan biridir...
Oscar Wilde
-------------------------------------
Cuk
İnternetin beyni değiştirdiğini biliyor musun?
" Öğrenmek için tıklaman lazım!"
Franklin
-----------------------------
Foto: (ekte)
Kentleri iz depreme hazır değil
17 Ağustos 1999'daki yüzyılın felaketinin üzerinden 17 yıl geçmiş...
"Olası bir depreme hazır mıyız?"
Mümkün değil...
Sorunun bilimsel yanıtını İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Başkanı "Bülent Erkul" veriyor:
"Aradan geçen 17 yıla rağmen kentlerimiz depreme hazır değildir..."
Erkul, günümüzde sağlıksız mühendislik denetiminden uzak binaların sık sık karşımıza çıktığını belirterek, "Ranta ve spekülasyona dayalı bir ekonomiyi egemen kılan bir anlayışın sonucu, güvenliği olmayan, sağlıksız bir yapı stoku ile karşı karşıyayız!" diyor...
Büyük felaketi bir anımsayın...
Rahmetli "Işıkara"dan başka kimseyi tanımıyorduk. ..
Hatta adamı...
"Türkiye'nin en seksi erkeği bile seçtik!"
Felaketin hemen ardından, depremzede vatandaşlarımızı da hasarlı evlerine bir güzel yerleştirdik.
Ardından Büzce depremi...
"Yüzlerce ölü, binlerce yaralı..."
Işıkara'nın moral vermesine kargın, Düzce'den sonra daha önce ortaya çıkmayan bilim adamlarımı neredeyse Marmara'yı hatta Türkiye'yi büyük bir kaosun içine soktular.
Vatandaşı bile "sismolog" yaptılar!
Yoldan çeviren soruyordu:
“Gece 01'de deprem olac kmış, doğru mu?"
Nasıl yanıt verirsiniz ki?
Yine de bir yolunu bulmuştuk:
"Hiç olmayacakmış gibi yatalım, hemen olacakmış gibi kaçalım!.."
----------------------
Rektör atamaları
Cumhurbaşkanı "Erdoğan" sekiz yeni rektör ataması yaptı. Bu rektörlerin 6'sı üniversitelerde yapılan seçimlerde birinci olmayan şahıslar.
En ilginç atamayı da Erzurum "Atatürk Üniversitesi"nde görüyoruz...
Burada Prof. Dr. "Ömer Çomaklı", rektörlük seçimlerinde 124 oyla 4. sırada yer almasına karşın rektör olarak atandı.
Prof. Çomaklı rektörlük seçimlerinden önce basın toplantısı düzenleyerek "Milli Görüşçü" olduğunu açıklamış, 2007'de de AKP'den Erzurum milletvekili aday adayı olmuş bir zat...
Hani artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, tarikata cemaate falan değil de liyakate önem verilecekti?
Diye sormayınız... Geçiniz onları bir kalem...
-------------------------------------
Sen bunca yıldan sonra
45 yıllık evli bir çift, kahvaltılarını yaparken kadın aniden kocasına yaklaşmış ve var gücüyle bir tokat patlatmış...
Adam neredeyse sandalyeden düşer "Bu neyin nesiydi?" diye sormuş...
"Bu tokat var ya, bu tokat!" demiş kadın:
"45 yıldır benimle yapmış olduğun kötü seks içindi!.."
Aradan biraz zaman geçmiş ve bu kez adam karısına öyle bir tokat atmış ki, neredeyse bayılacak!..
Biraz kendine geldikten sonra sormuş kadın:
"Bu tokat neyin nesiydi?"
Adam sinirli bir şekilde yanıt vermiş:
"Sen bunca yıldan sonra bu işin iyisiyle kötüsünü nereden anladın!.."
---------------------
Delinin zoruna bak!
Akıl hastanesinde delinin biri "Ben peygamberim" diye nutuk çekiyor, bir başka deli de "İnanmayın, o sahte peygamber" diye bağırıyormuş...
Diğer delilerden biri “Neden arkadaşına sahtekar diyorsun?" diye sorunca da yanıtlamış:
"Yeryüzüne öyle bir peygamber göndermedim ki!.."
------------------------------
Günün Olayı
Daha "başından beri, demokrasi mitinglerinde olduğu gibi, Cumhuriyetin laiklik ilkesine milletçe sahip çıkılsa, din istismarına meydan verilmese, ülkenin yönetimini cemaat ele geçirmeye kalkışamazdı...
---------------------------------
Günün Biberi
Aman bu kez dikkat!
Masum bir insanı hapse göndermek, şerefi ile oynamak, değerlerini alaşağı etmek ve geride kalanların üzüntülerini demir parmaklıklar arkasından seyretmeye zorlamak, en büyük günahtır...