Anketlerde güçlü gözüken 3 siyasi parti var…
AK Parti…
CHP…
İYİ Parti…
Haliyle milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi olmak isteyenlerin gözleri daha
çok bu partillerde…
Dikkat ediyor musunuz bilmiyorum. 3 partinin örgütlerinde bir hareketlilik söz konusu…
İlk hareketlenme CHP’de yaşandı…
CHP İl Başkanı Recep Taşel, iki yönetim kurulu üyesinin görev yerini değiştirdi. Şok edici ve ani bir karardı.
CHP’de şu anda bir gerginlik söz konusu…
AK Parti’de ise neden niçin nasıl çıktığı belli olmayan
bir Yasin Sarı krizi yaşandı.
Odunpazarı Gençlik Kolları başkanıydı. İstifa etmesi istendi.
İstenileni yaptı ama bu kez de görevden alındığı bilgisi geldi. İşin daha ilginç yanı, pek çok etkili ismin sosyal medya hesaplarından Sarı’ya destek vermeleriydi…
Partilerin gençlik kolları önemlidir…
Genelde çalışmaz, hiçbir şeye karışmazsanız görevde kalırsınız.
Çalışırsanız, fikir belirtirseniz gelecekte potansiyel tehlikeli bir adaysınız demektir…
Sarı, sanırım potansiyel adaylığının kurbanı oldu…
İYİ Parti teşkilatında bir dağınıklık vardı.
Emine Edizgil’in il başkanı olarak atanmasının ardından partideki bu dağınıklık giderilmiş gibi gözüküyor…
Elbette Edizgil, yönetim listesini oluştururken, başka ekipler de yönetim listesi oluşturuyordu.
Edizgil’in listesi oldukça kalabalık ve etkili isimler var. Ancak bu listeyi parti içinde bir koalisyon listesi olarak değerlendirmek de mümkün…
Yaklaşan genel seçimler hemen ardından da yerel seçimler var.
Partiler şu sıralar birbirlerinden ziyade,
parti içi rakipleriyle mücadeleye yoğunlaşmış durumdalar…
BÜYÜK RESME BAKIN!
Son dönemde sürekli olarak şöyle bir söz duyarsınız:
-Büyük resme bakın!
İçte ve dışta düşman arayanların dilindedir, “büyük resim”
Gerçekten var mıdır?
Evet vardır! Ancak kimin görmesi gerektiği önemlidir!
“Matematiksel” isimli sosyal medya hesabında bu konuyla ilgili şu çarpıcı tespit yapılıyor:
-Asgari ücretle karnı doyan, kredi kartına dokuz taksitle ev ihtiyaçlarını karşılayan,
120 ay vadeli krediyle ev sahibi olan, hafta sonu AVM’de alık gözlerle dolaşan ve çılgın projelerin ütopyasıyla tatmin olan toplum büyük resme bakmaya gerek duymaz.
-İşsizliğe, yoksulluğa, cehalete, gelir dağılımındaki dengesizliğe, adalet sistemindeki
çarpıklığa, rant için yok edilen doğal alanlara kafa yormaz.
-Unutmayın, bilginin erişilebilir olduğu erişildiği anlamına gelmez. Cehalet, sadece bilginin
yokluğu değil, politik ve kültürel mücadelelerin doğal bir ürünüdür.
SALVADOR DALİ NEDEN ÖLDÜ!
Salvador Dali için şu soru yöneltilir, dahi mi yoksa deli mi?
Yüzyılın en büyük ressamlarından biri olan Salvador Dali “açlık nedeniyle öldü”
Dali, ölümsüz olduğu saplantısına
kapılır ve ölümsüz olduğu için de yemek yemesine gerek olmadığını düşünür. Beslenmeden yapay bir kış uykusuna yatabileceğine inandı. Sonunda midesine takılan bir boruyla yapay beslenme uygulandı. Ancak bu yeterli olmadı ve 89 yaşında kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.
Bir şekilde ölümsüzlüğe kavuşmuş oldu…
Dali, “bir deliyle arasında tek fark olduğunu söyler:
-Deli aklının yerinde olduğunu sanır. Bense deli olduğumu biliyorum.
BİLGELİĞİ ÖĞRENMEK!
Konfüçyüs, bilgeliğin 3 şekilde öğrenilebileceğini söylüyor…
-Düşünerek, bu en asil yoldur…
-Taklit ederek bu en kolay yoldur…
-Son olarak yaşayarak, bu da en acı yoldur!
GÜNÜN KARİKATÜRÜ