Görüşler
Parmakların refleksi!..
1960’lı yılların başı…
Aşırı sağcı bir yazar Boğaz'da kafayı çekiyor...
Tam o anda da bir Sovyet gemisi geçiyor... Bulunduğu masadan hemen ayağa kalkıyor…
Baş parmağını işaret ve orta parmağının arasına sıkıştırıp sallıyor kolunu...
Yan masadaki siviller paketleyip götürüyorlar...
“Suçu, Sovyet gemisine el sallamak!”
Adam "Sallamadın, nah yaptım!” diyor ama, aylarca yatıyor içerde...
…………
Daha çok konuşulacak AKP'nin İzmir mitinginden anımsadık bu olayı...
Ne yapmış bir hanım?
Diğer parmaklarını yumruklayıp, orta parmağıyla selam çakmış miting alanına...
Sen misin bu hareketi yapan?
Dalmışlar korumalar apartmana ve alıp götürmüşler...
Gezdirmişler saatlerce İzmir'de...
…………
Bu hareketi ilk kez 90'lı yılların başında "Mr. Bean" filminde görmüştük...
Ünlü aktör "Rowan Atkinson"un canlandırdığı "Mr. Bean" saf bir İngiliz'di... Filmin sonunda bir kahraman gibiydi New York caddelerinde...
Arkası açık arabanın üstünde kendisine alkış tutan Amerikalı kadınlara karşılık veriyordu...
Tıpkı, bizim balkondaki hanım gibi!..
"Orta parmağı ile..."
Oysa , Mr. Bean yaptığının çok güzel bir hareket olduğunu sanıyordu...
…………..
Bizim aşırı sağcı yazar zor kanıtlamıştı Sovyet gemisine "Nah!" yaptığını...
İzmirli kadın da çok zor anlatabilmiş derdini!
Parmakları şaşırmış!
Birini dışarıda bırakıp, dördünü kapatmış…
Aslında tam tersi hareketle…
"Rabia işareti yapacakmış!.."
Kısacası..
“Parmakların refleksi sürçmüş!..”
Büyükerşen'i Sevenler Laboratuvarı
Tramvaya Vişnelik'ten bindik...
Hemen bir genç kız yer verdi, yanımızda ve önümüzde de arkadaşları oturuyordu...
Konuşmalarından Osmangazi Üniversitesi'nde öğrenci oldukları anlaşılıyordu...
Ellerindeki kitapları bile konuşturuyorlardı sanki!..
"Nasıl yapsak?"
-Gitsek mi, gitmesek mi?
"Bu kargaşada bizi kabul eder mi?"
-Etmesini bırakın..
"İstediğimizi yapar mı?"
Ve de biri en sonunda patladı:
"Eğer etmezse, adını Büyükerşen'i Sevmeyenler Laboratuvarı koyarız!.."
………….
Tam Belediye'nin önüne gelmiştik ve de istemesek de olsa söze karıştık:
"Hocalarınız sizden laboratuvar mı istedi?"
"Evet" dedi biri:
"Sponsor gerekiyor..."
Devam ettik:
"Bunun için mi Büyükerşen'den söz ediyorsunuz?"
"Ne yapalım?" dedi öteki:
“Bizler Eskişehir'de yeniyiz... Ve de Eskişehir'de sadece Yılmaz Büyükerşen'i tanıyoruz..."
Laboratuvara ilginç adı koymaya çalışan üçüncüsü atıldı söze:
"Keşke başka tanıdığımız da olsaydı..."
"Üzülmeyin" dedik:
"Gerçekten bu kargaşada Yılmaz Hoca'nın sizi dinlemesi çok zor... Ama seçimden sonra gelin ve kapısını çalın... Mutlak şekilde sizin sorununuza bir çözüm bulacaktır..."
"Yaşasın" diye bağırdı biri:
"Nasıl olsa yine kazanacak.... "
Ve de söz verdiler...
Laboratuvarın adı “Büyükerşen’i Sevenler” olacak…
Demirel’den bir anı
Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci "Demirel"i sıkıştırmaya çalışır:
-Türkiye'de yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var...
"Sen nerede oturuyorsun?"
-Kadıköy’de...
"Hah işte, buraya hergün gelmek için üstünden geçtiğin köprü var ya.."
-Eee, evet...
"İşte onu da ben yaptım..."
…….
Ve de bir soruyu kendine sorup yanıtlar Demirel:
"Bana Türkiye'nin durumunu bir kelimeyle anlatın deseler, iyidir derim. İki kelimeyle anlatın deseler, iyi değildir derim..."
Bazı vatandaş yorumları
Başbakan'a el hareketi yaptıkları iddiasıyla korumalarca karakola götürülen ve gözaltına alman iki hanımla ilgili bazı vatandaş yorumları:
"Polis haklı... Bu tür darbe girişimleri cezasız kalmamalı..."
- Ooooo, o senin gördüğün hareket... Bir de göremediklerini bilsen!..
"Vatandaşa GAVAT demek serbest ama..."
Günün Şiiri
Düğünsüz
Yayla kızı süt gibi ak, incecik
Ilık esmer ormanlar kadar
Ama derin, karanlık bir gecede
Bir beyaz iplik
En çocuklu dilekleri memede gitti
Bir Mehmet'ten bir Mehmet'e gitti
On üçünde elma sattı korkarak
Tükendi haram yemişler olmadan
Ellerine kına koydular
On parmağı al al ağladı
Babası var dedi, anası var
Bir düş ki, ne anası var ne babası
Babası sattı, anası sattı bir de
Mavi yıldızlar altında yaylalar
Bir öküz bedeline...
Kemalettin Koç (Varlık-1966)
Günün olayı
Barbakan Erdoğan her gittiği yerde, "Oy için kapıları çalın" diyor... Eylem talimatı yanlış anlaşılmasın!
Burada yandaşlardan istenen sadece zile basmaları...
Günün Biberi
Erdoğan kendisini Menderes'e benzetmeye başladı.
Menderes döneminde de böyle yüz milyarlarca
dolarlık "rüşvet ve yolsuzluk" ortaya mı saçılmıştı?
Akif Kökçe
Kıssa-dan
30 Mart'tan sonra gelecek sağduyu AKP iktidarına son verecektir. Bu değişim AKP'nin de kendi yanlışlarını görme fırsatı yaratacaktır. AKP'nin bir dönem daha iktidarda olması mı?
"Çok tehlikeli bir çıkmazdır."
Erdal Atabek
Gerilim
Erdoğan’ın yönetimindeki Türkiye artık bölgesinde istikrarı sağlayacak bir müttefik olmaktan çıkmış, başlı başına bir problem haline gelmiş durumda...
ABD Büyükelçiliği
Günün Sözü
CHP Ankara'yı alırsa, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de bir tercih yapabilir...
MHP'li bir ismi destekleyebilir...
Bu da büyük bir olasılıkla "Meral Akşener" olabilir.
Utku Çakırözer
Cuk
Nuh'un gemisine müşteriyim.
İmza : Kaptancık
İbrahim Eroğlu
En eski meslek hangisi?
Bir doktor, bir mimar ve bir de politikacı, "En eski meslek acaba hangimizindir?" diye tartışıyorlarnış...
Önce doktor başlamış:
"En eski meslek benimkidir. Kabil, Habil’i öldürdüğü zaman cerrahi bir konu çıkmıştı ortaya, taaa o zamanda başlar..."
Mimar, "Mümkün değil" demiş:
"Mimarlık daha eskidir. Önce boşlukta bir kargaşa vardı, sonra dünya kuruldu. Dünyanın kuruluşu mimari bir olaydı..."
Politikacı gülmüş, "Haydi efendim haydi" demiş:
"Mimar arkadaşın sözünü ettiği dünyanın kuruluşundan önce, boşluktaki kargaşa var ya, işte o kargaşa politikacıların eseriydi.. Hala da devam ediyor..."
Alkolün etkisi
Dut gibi sarhoş olan adam çirkin karısına takılmış:
"Ah bir bilsen, alkol seni öyle güzelleştiriyor ki!"
Karısı, "İyi ama ben daha içmedim" deyince, "Yok yok" demiş adam:
"Senin değil, benim içmem gerekiyor!"