Paralel yapı için

Ülkemiz politikası içinde:
“Bir paralel yapılanmadır aldı başını gidiyor.”
Önceki gün okudum.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşuyordu:
“Paralele teslim edilecek partimiz yok.”
Düşündüm…
Bahçeli’nin kastettiği paralelci isimler kimlerdi?
“Meral Akşener… Ümit Özdağ… Sinan Oğan… Koray Aydın…”
“Acaba?” deyip, kendi kendime sordum:
“Ne zaman paralelci oldular?”
 
--//--
 
Geometri de okuyanlar bilir:
“Ne kadar uzatılırsa uzatılsın birbirini kesmeyen doğrulara paralel doğru denir…”
Peki “paralel politika” ne demek?
Silivri dahil...
Nasıl oldu da:
“Her taşın altından paralel çıkmaya başladı?”
 Nereye baksanız ”paralel” deniyor...
Hangi konuyu açsanız:
”Paralel kokuyor…”
Dün bir sohbette konuşuldu…
Uzun yıllar politika yapmış olan biri sordu:
“Nasıl oldu da politikanın içine Paralel Yapılanma girdi?”
Gerçekten ilginç…
Yargılamada “paralel yapılanma…”
Tutuklamada “paralel”lik…
Çağıran “paralel”…
Tutuklayan “paralel”…
Salıveren “paralel”…
 
---//--
 
Bana kalırsa “Paralel yapılanma” bir sistemin adı…
Ama kimse çıkıp da “şu şudur… Bu budur” diyemiyor…
Bunun için de:
“Soran da paralelci oluyor...”
Sorgulayan da...
Hatta işin ucunu “Fethullah” örgütlenmesine kadar uzatanlar var...
“Acaba” diyorum…
Zamanında bu örgütlenmenin içinde olanlar çıkıp da neden konuşmuyor?
Neden ne kadar uzatılırsa uzatılsın:
“Bu doğrular biri birini kesmez” diyemiyor...
 
--//--
 
Bu konuyu tartıştığımız kişilerden biri şöyle bağladı yorumunu:
“Bilen de konuşuyor bilmeyen de...”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin:
“Paralele teslim edilecek partimiz yok” demesinden açılmıştı konu...
Bekleyip göreceğiz…
40 yılın ülkücüleri ne diyecekler bu yoruma...
Merak Akşener… Ümit Özdağ.. Sinan Oğan ve Koray Aydın... Dahası MHP’nin Eskişehir kanadı bu yorumu nasıl değerlendirecek?
“Merak ediyorum…”  
Günlerin getirdiği
 
-Sakallı politika dışı mı?—
 
Önceki gün mini bir politik sohbette, Burhan Sakallı’nın kulağı çınlatıldı. Burhan Sakallı için, AKP’li bir isim “İyi adamdı. Fakat bizdeki bazılarına ayak uyduramadı. Buna karşın partide sevildi, sayıldı… Kimseyi kırmadı” deyince dinleyenlerden biri sordu “Öyleyse Burhan başkan iki dönem yaptığı belediye başkanlığına bir dönem daha neden aday olmadı? Partide adı sanı duyulmayan isimler milletvekili adayı olduğu halde Burhan Sakallı seçimlerde hep kenarda kaldı?”
 
İlginç gerçekten… Burhan Sakallı AKP’de olumlu iz bırakan isimlerden biri. Belediye Başkanlığı dönemlerinde partiden çok Eskişehir’i düşündüğünü hemen herkes kabul eder… Burhan Sakallı belki de bu yüzden bir daha aday olmamış olabilir. Bunun için bir daha politikaya girmeyişinin arkasında bu duygu yatıyor olabilir. İçinde bulunduğumuz günlerde dar politikaya girmeden işlerine bakan Burhan Hoca için “olumsuz” düşünenin olmayışı, kendisi için olduğu kadar, inancı için politika yapanlara da örnek olmalı. Mini sohbete katılanlardan birinin sorduğu “Sakallı için politik yaşam bitti mi?” sorusuna ise yanıt verilmemesi çok ilginç geldi bize… “Olabilir” diyenler de vardı, “olmaz” diyenler de çıkmıştı çünkü…
 
--Yeni stadın adı “Atatürk” olmalı--
 
“Yolu yapılmalı” diye AKP İl Başkanı Dündar Ünlü’nün “Büyükşehir’e” taş attığı Sazova’daki yeni stadyumun adı tartışılmaya başlanmış. AKP’liler yeni stattan Atatürk adının çıkarılmasını isteyip “Es-Es Anadolu” olsun diye ısrar ederlerken. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt buna karşı çıkarak “Bu değişikliğe karşıyız. Yeni stadın adının Atatürk olarak kalmasını istiyoruz. Stadın adının değiştirilmesine kesinlikle karşıyız” demiş…
Hayret… Durup dururken bu nereden çıktı? Eski stadın Atatürk adı, neden yeni stadımıza da taşınmasın… Henüz net değil ama Belediye Meclisi’nin AKP’li üyeleri, neden Atatürk adından rahatsız oluyorlar? Doğrusu anlamak ve anlatmak bir hayli zor… Dün köşemizi arayan bir okurumuz “Ben Kazım Kurt başkanın söylediği gibi yeni stadın adının Atatürk olarak kalmasından yanayım. Eğer bunun aksini isteyenler varsa, bir anket yapıp Eskişehirlilere sorsunlar” dedi. Biz de bu tartışmayı AKP’li Belediye Meclis Üyelerinin tartışılacak şekilde “büyüteceğine” inanmıyoruz…