Paralel Pansilvanya

Paralel Pansilvanya

26 Nisan 2014 09:33
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
 
Paralel Pansilvanya
 
Gereksiz bir soru ama, yanıtını verirken bile düşündürüyor insanı...
"Yaşamında hiç yalan söylemeyen var mıdır?"
Dedik ya, düşündürüyor:
"Acaba yalan olur mu?"
Oysa, "yalan" tatlı bir sözcük...
Bazen "dürüstleri" bile toplanır...
"Homopolitikus" adlı bir kitapta böyle bir yazı okuduk...
Lider biyografilerindeki Türkiye anlatılıyor...
Her lideri ayrı isimler anlatmış ve "Seyfi Öngider"de derlemiş...
"Bülent Ecevit'i Varlık Özmenek anlatmış...
"Yalanların dürüst toplamı" başlıklı yazısının bir bölümünde, diyor ki:
- O günleri anımsayanlar bilirler...
"Gök kara, yer oğlandır."
Düzen değişikliği henüz ortada yoktur ama "Akgünler" yoldadır...
1974'ün başında CHP ile MSP koaliasyonu hükümetinin programını okurken şöyle diyordu Ecevit:
"Dine karşı şimdiye kadar takınılan tutum tarihi bir yanılgıdır..."
Yine 12 Eylül sonrasında, "Fethullah Gülen” ile ilgili tarihi yanılgısını düzeltmek yoluna girip, kabul gördüğünde "Haluk Gerger"e şunu söylemişti :
"Allah CIA'den razı olsun, bize iade-i itibar kazandırdı..."
…….
Türkiye böyle günleri yaşadı...
Ya bugün?
"Paralel oldu Pensilvanya!"
Hem de "Ak"larla başlayan kendi "Adalet"i tarafından!
"Dürüstlerini" toplasak bile soruyor insan:
"Yalan mı?"
 
 
Cumartesi Öyküsü
 
Carrera'ya yardım konseri
 
"Jose Carrera", İspanya'daki Katalan bölgesinin bir sanatçısıdır. Dünyaca tanınmış bir tenör…
"Placido Domingo" da, İspanyol ve Madrid'li...
Birlikte çalışan bu sanatçıların bir süre araları açılır. Zıtlaşırlar... Öyle ki, birisi konser verme çağrısı aldığında ötekinin gelmemesini şart koyar.
Durum böyle iken Carrera hastalanır... Tanı lösemidir ve durumun gidişi ölümcüldür.
Carrera konserlerden çekilir, tedavisi başlar.
Ancak tedavi çok pahalıdır ve giderler karşılanamaz olur. Ne yapacaklarını bilemedikleri sırada bir vakfın olduğunu öğrenirler.
"Lösemi ile Mücadele Vakfı" kurulmuştur ve lösemili hastalara yardım etmektedir. Carrera'nın dostları vakfa başvururlar ve gereken desteği alırlar. Büyük tedavi giderleri artık karşılanmaktadır. Gerçektende büyük tenor yavaş yavaş sağlığına kavuşur. Bir süre sonra da konserlerine yeniden başlar.
Bu arada Placido Domingo ile de barışmışlardır ve ortak konserleri yeniden başlamıştır.
Madrid’teki bir ortak konserlerinde, Carrera söylemekte olduğu şarkısını keser ve Placido Domingo'nun önünde diz çöker, ona teşekkür eder. Domingo da, Carrera'nın elini tutar, kaldırır ve sarılır.
İzleyenler şaşkınlık içindedir.
Carrera öğrenmiştir ki..
"Madrid’teki vakıf Domingo tarafından Carrera'ya yardım için kurulmuştur."
Gururlu "Basklı", elden yardımı kabul etmeyeceği için Domingo böyle bir yolu seçmiştir...
"Unutulmayacak dersler taşıyan bir olaydır bu..."
 
 
 
Günün Sorusu
 
Enerji Bakanı , "Elektrik ithal edebiliriz" diyor.
Türkiye'nin komşuları elektrik ihraç eder konumunda olduğuna göre, ülkemizde yaşanan sıkıntının sorumlusu kimdir acaba?
Akif Kökçe
  
 
Günün Balı
Analar bir elleriyle beşiği, diğer elleriyle dünyayı sallarlar...
Napolyon
 
Özdeyiş
Koparılması mümkün olmayan tek bağ, anne ile evlat arasındaki bağdır...
Socrates
 
Günün Sözü
Hayatta önemli olan başınıza gelen değil, sizin onu nasıl hatırladığınızdır.
G.G.Marquez
 
Gerilim
Kılıçdaroğlu "1 Mayıs Taksim'de neden yasak?” diye soruyor...
Şu cehalete bakın! Yasağın nedeni sorulur mu?
Yasak esastır, devletin işi de yasak koymaktır!
Ali Sirmen
 
Günün Olayı
Erdoğan, "Köşke çıkarsam yetkilerimi kullanır, halkın cumhurbaşkanı olurum" diyor.
Madem öyle, Ahmet Necdet Sezer bu yetkilerin pek azını kullandığı halde yıllarca niye eleştirdiler?
 
 
Günün Biberi
Askerler ve aydınlar için yıllardır “Yargılansınlar aklansınlar" diyen iktidar, 50 binden fazla
kişinin katili PKK’lı teröristler için “Kaçsınlar, aklansınlar" diyor...
 
 
Ali Baransel'den
 
Baransel, Çankaya Köşkü'nde "Kenan Evren"in basın müşaviri... Bir sabah Konsey üyelerinden biri "Ali Baransel”i telefonla arıyor, gazetelerden birindeki fıkraya dikkati çekiyor ve bu konuda Kenan Paşa'nın fikrini almasını istiyor..
Fıkra şudur:
Şili Diktatörü "Pinochet" e sormuşlar:
"Turşu kurmak mı zordur, cunta kurmak mı?"
Diktatör şu yanıtı veriyor:
"Tabii turşu kurmak... Bir teneke hıyar bulacaksınız, tuzlu suya basacaksınız, limon sıkacaksınız, haftalarca bekleyeceksiniz... Oysa cunta kurmak için üç hıyar kafidir..."
Baransel, her sabah olduğu gibi o gün de Evren’e basın özetlerini sunuyor. Araya bu fıkrayı da sıkıştırıyor. Kenan Paşa çok kızıyor ama Baransel meslektaşlarını kolluyor:
"Ama efendim, dikkat buyurun, beş demiyor üç diyor..."
Evren, bir daha bakıyor ve yumuşuyor:
"Haklısın, adam beş dememiş, üç demiş..."
 
Günün Şiiri
 
Aydınlık dünya
 
Benimle aydınlık dünyamda serçeler
Bir yaz günü yaşarlar, biri uçtuğu zaman
Hep birlikte uçarlar
Benim aydınlık dünyamda kurbağalar
Bir yosunlu göl içindedir
Ay ışığında türkü söyler
Lezzetle çoğalırlar
Benim aydınlık dünyamda
Çiçekler, böcekler, yıldızlar da var
Kardeş kardeş öyle telaşsız
Kendi hallerinde yaşarlar
Ben im aydınlık dünyamda hayat
Böcekler yaşar, insanlar kavga ederler...
Şemsettin Günlü (Varlık-1963)
 
 
Sen beni sellektörle uyar!
 
Adamın biri otobanda "Hacı Murat"la yolda kalmış...
Bakmış bir "Ferrari" geliyor hemen el kaldırıp yardım istemiş. Bir halatla Hacı Murat'ı Ferrayi'ye bağlamışlar... Yola çıkmadan önce de Ferrari’nin sürücüsü, "Olur da fazla hız yaparsam beni sellektörle uyar" demiş...
Yola koyulmuşlar. Bir süre sonra arkalarından gelen "Lamborghini" hızla yanlarından geçmiş. Bunu gören Ferrari gaza basmış ve peşine takılmış... Arkadaki Hacı Murat söllektör yapmaya çalışıyor ama takan yok!
Bir süre sonra da yolda bekleyen trafikçilerin önünden hızla geçmişler. Komiser sormuş:
"Neydi bunlar yahu? Adeta uçuyorlardı..."
Polis şaşkın bir şekilde, "İnanılır gibi değil efendim" demiş:
"Ferrari ile Lamborghini kafa kafaya yarışıyordu. Arkalarında da Hacı Murat sellektör yaparak onları geçmeye çalışıyordu!..”
 
Fatma bacının hatırı
Karadenizli Sirkeci'den belediye otobüsüne binmiş... Bakmış, şoförün önünden geçen bir şey gösteriyor ve "serbest" deyip geçiyor... Temel de, çıkarmış evlenme cüzdanını ve "serbest" deyip geçerken şoför almış elinden. Evirip çevirmiş cüzdanı ve "Kusura bakma kardeş" demiş:
"Bununla binemezsin, Fatma bacının hatırı kalır..."
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi