Kaya tuzunun içinden 100 kilo uyuşturucu ele geçir… O görüntü Eskişehir'in merkezine yakışmıyor! Yanan fabrikanın çökme riski bulunuyor! Yangın çıkan ev kullanılamaz hale geldi... Eskişehir'den yılın ilk kar manzaraları görüntüler… 24 Kasım Pazar altın fiyatlarında son durum Afyonkarahisar'da feci kaza: Çok sayıda yaralı var… Eskişehir beyaz bir güne merhaba dedi! İşte günün … Dem Dem takılmadı Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı İşitme Engelliler yaşa takılıyor Birbirlerini tebrik ettiler Heyecanlı maça ilgi vardı Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği… Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Özel mektup değil!

6 Temmuz 2013 09:23

Görüşler

Özel mektup değil!

İnatçı ihtiyara arkadaşı takılmış:

“Artık önünü göremiyorsun dinle beni de bir gözlük al..."

Diğeri inat :

“Sen ne diyorsun be! Şu karşıdan gelen kediyi görüyor musun? Bak tek gözü görmüyor..."

Arkadaşı gülmüş:

"Kedi bize gelmiyor, arkası dönük gidiyor”

………….

Bazı insanlar vardır, her şeyi yalnız kendileri bilirler...

Gün gelir, zararını da kendileri çekerler...

Ama eğer toplumun büyük bölümünü ilgilendiren görevlerde bulunuyorlarsa, çevrelerine de zararları büyük olur...

Ne yapsanız değiştiremezsiniz bu kişilikleri...

Dünya görüşleri..

"Yalnız kendilerine özgüdür!"

…………

Uyarırsınız, mantıklı yolu göstermeye çalışırsınız, anlamaları mümkün değildir...

O kadar ileri giderler ki..

"Kara bile aktır onlar için!"

Bir özellikleri daha vardır…

Biraz unutulsunlar, köşede bucakta kalsınlar kaşınırlar...

"Gıdıklanmaktan hoşlanırlar!"

………

Papağan meraklısı adam, gider beğenir ve kendine göre güzel bir papağan alır.

Eski sahibinden çok şeyler öğrendiğinden de habersizdir.

Daha eve getirir getirmez başlar papağan:

"Kızdırma kafamı beceririm haaa!"

Önceleri aldırmaz adam, ama öyle ileri gitmeye başlar ki dayanamaz artık...

Sonunda her tarafı kapalı bir kafese kapatır.

O günden sonra da papağandan hiç ses çıkmaz.

Meraklanmaya başlar adam....

Bir gün dayanamaz ve kafesin kapağını şöyle bir aralar..

Papağan da görür görmez atılır:

“Ne o len, kaşınıyon galiba!”

…………

Bu yazı özel bir mektup değil, adresi yok!

Olur ya..

“Belki de kaşınıyoruz!..”

Cumartesi Öyküsü

"Park canlandı, ağaçlar yürüyor!"

"Shakespeare"nin hırsı başından aşkın İskoç Kralı "Macbeth"i konu edinen oyununun, yazdıklarının en iyisi olduğuna inanılır. Şöyle bir şeydir:

- Macbeth, ülkesinin kendinden önceki kralı ‘’Duncan’’ samimi arkadaşıdır.Birbirlerini sık sık ziyaret eder, ailece piknik bile yaparlar. Ancak Macbeth’in niyeti bozuktur. Kankası olan kralı bir şekilde gönderip yerine padişah olmak ister!.. Ve bir gece kırk yıllık arkadaşını sırtından hançerler, suç uşakların üstüne atılır...

Kralla uzaktan kan bağı olan Macbeth tahta çıkar. Kendisini eleştirenlerin canına okur, onları hapse atar, hatta yok eder. Astığı astık, kestiği kestik bir devlet başı olmuştur. Buna rağmen endişe duyar ve falcısına danışır… Falcı "Korkma" der:

"Seni yerinden edecek kimseyi analar henüz doğurmadı ve doğurmayacak. Falanca ağaçlık yerinden kalkıp senin olduğun yere gelmedikçe sana bir şey olmaz..."

Bu sözlerden rahatlayan Macbeth büsbütün azar. Nehirlerin mecralarını değiştirmeye kalkar. "Bu ülkeye bir de yanardağ yaptıracağım" diye tutturur.

Sadece ülkesindekiler değil, komşu memlekettekiler bile şerrinden yaka silkerler. Ama o "Falanca ağaçlık kalkıp buraya gelmedikçe sana bir şey olmaz" öngörülerine fazlasıyla inanıp her kuralı çiğner.

Bir gün koruyucuları alı al moru mor koşar gelirler...

"Hayrola?"

"Efendim o park canlandı, ağaçlarıyla kalkmış buraya yürüyor sanki..."

"Shakespeare"nin oyununda, düşman kuvvetlerinin askerleri, ağaç dallarını kamuflaj amacıyla kullanarak ona saldırdıklarında Macbeth falcının söylediklerinin doğru çıktığını ve sonunun geldiğini anlar…

Selçuk Erez

Sözünde duran sirk sahibi

Sirk sahibi halkın dikkatini çekmek için şöyle bir ilan verir:

"Gösteri sonunda memnun kalmayanlara ödedikleri paranın iki katı verilecektir."

İlan büyük ilgi görür ve halk sirke akın eder.

Program biter ve sirk sahibi ayağa kalkar:

"Bayanlar baylar, sözümüzde duruyoruz. Gösteriyi beğenmeyenlere ödedikleri paranın iki katını ödeyeceğiz. Ancak kimin beğenip kimin beğenmediğini anlamak için sizden bir ricamız olacak. Gösteriden memnun kalmayanlar lütfen yerine otursun ve hiç kalkmasın. Beğenenler yani parasını geri istemeyenler ayağa kalksın...’’

Sirk sahibinin dediği olur ve bir kısmı oturur, kalanı ayağa kalkar...

Tam o anda da..

‘’Ülkenin milli marşı çalmaya başlar!’’

Hitler’den…

Carl Friedrich" ve "Z. Brezezinski"nin yazdığı "Totaliter Diktatörlük ve Otokrasi" adlı kitapta Papaz "Niemöller" mahkemece serbest bırakıldığında "Hitler" in şöyle dediği yazılı:

"Benim suçlu ilan ettiğim bir kimseyi bir Alman mahkemesinin suçsuz çıkarması olayı bir daha görülmeyecektir…"

Günün SÖZÜ

İki şeye hakkım olduğuna karar verdim.

"Özgürlük re ölüm." Birine sahip olamazsam

ötekini isterim, çünkü hiç kimse beni canlı

tutsak edemez...

Harriet Tubman

Günün balı

Yaptığım yanlışlar için pişman değilim. Tek pişmanlığım..

"Yanlış insanlar için yaptığım doğrulardır..."

Çin Atasözü

Günün incisi

Kuşkusuz düşmanlarımı hak ettim, ama dostlarımı hak ettiğimi hiç sanmıyorum.

Walt Whıtman

özdeyiş

Akıl kendi başına cenneti cehennem, cehennemi cennet yapabilir.

Jhon Milton

Kıssadan

Devletin "ne denli acımasız olduğunu" gördük 80’li , 90’lı yıllarda...

Şimdi "Gezi Direnişi"nde yaşıyoruz...

"Bir yıldızın kayması bile geleceğin aydınlama fişeğidir.

Hikmet Çetinkaya

Günün Şiiri

Yıldızlar

Seni karanlıkta yatırıyorlar

Korkuyorsun geceden

Bakıp bakıp pencereden

Yatağına sokuluyorlar

Ben hep eski yerimdeyim biliyorum

Hava açık olduğu samanlar

Beni seyrediyor ve seviniyorsun

Ah ne olurdu ben de

Sana göründüğüm şekilde

Odana gelebilseydim

Ateş böcekleri gibi küçücük avucunda

Yanıp yanıp sönebiliyorsun

Seneler geçip gider büyürsün

Bir gün olur hepsi biter

Endişeler, o çocuk üzüntü, hepsi biter

Aydınlatır senin için geceler

Güneş gibi görünürsün

Biraz sabır küçüm çocuk biraz sabır

Ama Allah'ın koyduğu yerde

Yıldızlar daima yalnızdır...

Behçet Necatigil (Varlık)

Kura kuru istifa etmekle olmaz!..

Orhan Pamuk, Baskın Oran, Murat Belge, Alper Görmüş, Oya Baydar...

Yandaş aydınlar, "kandırıldık" diye istifa etmeye başladı!

Kuru kuru istifa etmekle kalmasınlar!

Gazozla kaldırılmadıklarına göre neyle kandırıldıklarını açıklasınlar!...

Gülhan Elmas

Günün Olayı

İktidar, "Atatürksüz bayrak" istiyormuş.

Hatırlatalım! O Atatürklü bayrak

değil, arkasında bayrak olan Atatürk resmidir. Erdoğan'ın fotoğraflarının çoğunda da

arka planda Türk bayrağı bulunmaktadır...

Akif Kökçe

Günün Biberi

Demirel’in lakabı "Bir bilen" olduğuna göre, "Kürtaj, doğum, çocuk sayısı, okula başlama yaşı" vb. yaşamın her alanına karışan RTE'nin lakabı "Çok bilen" olmalı!

Gülhan Elmas