Arif Anbar yazdı
Çok kritik bir seçim sürecindeyiz.
24 Haziran akşamı seçimin galibi kim olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetim sistemi değişecek.
*
Böylesine bir süreçte, parlamento seçimlerinde, özellikle CHP’nin milletvekili adaylarının fazlasıyla önemli olduğunu düşünüyorum.
*
Çünkü…
Zaman zaman yaptığımız siyasi sohbetlerde ve bilgi almak adına gerçekleştirdiğimiz toplantılarda, CHP açısından ortaya çıkan sonuç şu…
CHP’li seçmenin neredeyse tümü, Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığından hoşnut.
Ancak şöyle bir endişesi var.
Milletvekili adayları, yine CHP tabanı hiçe sayılarak yapılabilir mi?
Eğer Eskişehir’deki CHP listesi, seçmenin aradığı aday profiline uygun olmazsa, söz konusu seçmen şöyle bir yol izlemeyi düşünüyor.
Seçmen, cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce’ye, parlamento seçiminde ise Millet İttifakı içerisindeki İYİ Parti’ye oy vermeyi planlıyor.
Yine CHP listesini beğenmeyen ancak İYİ Parti’ye de oy vermekten kaçınan bir kısım CHP’li de, barajı geçebilsin diye parlamento seçimleri için HDP’ye yöneleceğini ifade ediyor.
Dahası, CHP’ye tepki göstermek için HDP’ye yönelecek olan seçmenlerin de bir bölümü, Muharrem İnce yerine Selahattin Demirtaş’ı tercih edeceğini belirtiyor.
*
HDP’nin, 7 Haziran seçimlerinde Eskişehir’de 18 bin 957 oy aldığını hesaba katarsak bu durum, CHP açısından büyük bir tehlike arz ediyor.
Anlattığımız vaziyete İYİ Parti’nin hızlı yükselişi, cazibesi ve bir nevi seçmenin kaçış noktası olmasını da eklersek, CHP’nin hata yapma lüksünün olmadığını net bir biçimde ifade edebiliriz.
*
Ya AK Parti?
Hatırlayın…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada ne demişti?
Şunu:
“Birileri bir fitne fesat kaynatıyor. Bu ne biliyor musunuz? ‘Oyumu cumhurbaşkanına vereceğim ama parlamentoda AK Parti’ye vermeyeceğim.’ Böyle bir şeye siz ne diyorsunuz? Böyle bir şey olabilir mi? Bu oyunu da bozmaya var mıyız? Bu oyun, bu tezgah… Kimlerin olduğunu anlıyorsunuz. İnşallah bu münafıklar çetesini 24 Haziran’da hep birlikte yere gömeceğiz.”
Bu bir itiraftır aslında.
Erdoğan, kemik olmayan ancak AK Parti’ye oy veren seçmenin başka partilere savrulacağından bir hayli endişeli.
Zira söz konusu bu seçmenin aşağı yukarı yüzde 15 civarında olduğu ifade ediliyor.
İşte bu nedenle Erdoğan, geçtiğimiz günlerde MIH sütunlarında kaleme aldığımız 5 maddeye göre milletvekili adaylarını belirlemeye çalışıyor.
*
Peki…
AK Parti’nin asker seçmeni olmayıp da 16 yıldır yine AK Parti’ye oy veren ancak 24 Haziran seçimlerine hızla giderken kafası bir hayli karışık olan bu seçmen niçin iktidar partisinden vazgeçmeye hazırlanıyor?
Ekonomik buhran olabilir mi?
Ya da terör sorunu?
Veya hukuk ortamının olmaması nedeniyle memleketin her köşesinde baş gösteren adaletsizlik?
Eğitim kavramıyla kevgir kavramının aynı anda anılmaya başlaması da olabilir mesele…
*
Buradan yerele, yani Eskişehir’e gelelim…
Aslında bakılırsa Eskişehir’deki milletvekili listelerinin, iktidar partisinin oy oranlarına bir etkisinin olacağını düşünmüyorum.
Çünkü AK Parti, lider merkezli bir parti.
O nedenle milletvekili adaylarından çok, genel politik koşullara göre AK Parti’nin Eskişehir’deki durumu ortaya çıkacak.
Bunun şöyle olacağını düşünüyorum.
İktidar Partisi, 38 güne kadar, AK Partili olmayıp da AK Parti’ye oy veren aşağı yukarı yüzde 15’lik kitleyi ikna edemezse, büyük bir sorunla karşı karşıya kalacaktır.
O yüzde 15’lik kitle ikna edilemezse eğer; yoğunlukla Cumhur İttifakı içerisinde yer alan MHP’ye kayacaktır.
Ancak öyle kalsa iyi!
Millet İttifakı içerisinde yer alan Saadet Partisi’ne da yönelenler olacaktır.
Dahası, az da olsa HDP’yi tercih edecekler çıkacaktır.
*
Bitirirken…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sadece cumhurbaşkanlığı yetmiyor.
Parlamentodaki çoğunluğu da hakimiyeti altına almaya çalışıyor.
Çünkü bu sistemde, parlamentodaki çoğunluk cumhurbaşkanının partisine ait olmazsa işlerin sarpa saracağını ve elinin kolunun bağlanacağını iyi biliyor.
Hele ki MHP’nin seçimlerden sonra AK Parti’den kopabileceği ihtimalini göz önünde bulundurursak, parlamento; Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma ve hatta cumhurbaşkanını yüce divana gönderme yetkisini dahi eline alabilir.
İşte tüm bu ihtimaller, Recep Tayyip Erdoğan’ın uykularını kaçırıyor.