Oyumuzu kime verelim?

Ömer Duru yazdı

6 Nisan 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşlı adam yolda giderken düşmüş…
Ardından gelen düzgün kıyafetli biri yardıma koşup:
“Geçmiş olsun” deyip kaldırmış.
Düşen adam üstünü başını silkeledikten sonra demiş ki;
“Çok teşekkür ederim. Bu yardımınıza nasıl karşılık verebilirim?”
İşe bakın...
Yardım eden adam politikacıymış...
Demiş ki:
“Oyunu A. Partisine verirsin ödeşiriz.”
Düşen adam biraz bozulup şöyle yanıt vermiş:
“Yanılıyorsunuz beyefendi. Ben yere düştüğümde başımı değil kıçımı yere vurdum.”
 
--//--
 
Önceki gün kahvede iki kişiyi konuşurken dinledim…
Orta yaşlı olanı karşısındakine yakınıyordu:
“Ev sahibi gene geldi. Kiraya zam istiyor... İnanın bıkıp usandım.”
Ardından da ekledi:
“Sinirimden hanımla tartışıp kahveye geldim.”
“Haklısın” dedi karşısındaki yaşlı arkadaşı:
“Derdinde olmayan deveyi görmez. Madem kiracısın katlanacaksın…”
Orta yaşlı olanı devam etti:
“Oğlan askerde biliyorsun... Üç ay sonra gelecek. İş arayacak… Sabret baba, ben gelince çalışırım diyor… Ama değişen bir şey olmaz sanıyorum. İş bulacak, ardından evlenme sorunu çıkacak.”
Ardından da bir ohhh çekti:
“Ölme eşeğim ölme... Bizimki de o hesap...”
 
--//--
 
Ev kirasını düşünen adamı dinleyince, Sözcü’de Ayşe Sucu’nun köşesinde okuduğum bir fıkra geldi aklıma…
Sayın Sucu yazısının başlığını:
”Bize ne oluyor?” diye koymuştu…
Fıkra şöyleydi…
Adamın biri Ebu Hanefi’ye gelip danışmış:
“Benim oğlan çok bal yiyor. Ama paramız buna yetmiyor. Sizi dinler belki… Kendisi ile bir konuşsanız.”
Ebu Hanefi yanıt vermiş:
“Şimdi gidin kırk gün sonra gelin.”
Aradan kırk gün geçince...
Baba ile oğlu Ebu Hanefi’ye gelmişler...
Ebu Hanefi çocuğun yüzüne bakıp konuşmuş:
“Oğlum bal yeme…”
Baba sinirlenip sormuş:
“Sadece bunun için mi bizi kırk gün beklettiniz?”
Ebu Hanefi istifini bozmadan şöyle demiş:
“Balı ben de çok severim. Ama o günden beri hiç yemedim… Demek ki,  yenmeyebiliyormuş. Önce benim bunu başarmam gerekiyordu… Şimdi bu tecrübemden hareketle ona nasihat verme hakkını kendimde buluyorum.”
 
--//--
 
Bu ilginç fıkrayı ”işsiz” adama anlatarak sordum:
“ Ne dersin? Sana bir şey diyor mu?”
“Haklısın belki” dedi bir tuhaf gülümseyerek ve şöyle konuştu:
“Ama o devirler çoktan geçti beyim. Şimdi yaşama kavgası veriyoruz”.
Ne dersiniz yanlış mı?
 
---//--
 
İşsizlik:
Ülkemizde en çok konuşulan bir konu…
Çarşıda pazarda…
Kime sorsanız, genci yaşlısı:
“İşsizlikten söz ediyor.”
Kimisi kendine, kimisi çocuklarına iş arıyor…
Ne gariptir şimdi bir de Suriyeliler geliyor başımız...
Bakalım sonu nereye varacak?
Bazı bölgelerde “onları istemiyoruz” diye vatandaşlar pankart açsa da durum değişmeyecek galiba?
Şimdiden Eskişehir’de “yabancı” dilenciliği başladı çünkü.
Bakalım gelecek günlerde neler göreceğiz?
Unutmayalım…
“Suçlular mırıldanır,
Masumlar bağırırmış…”
 
 
Günlerin getirdiği
 
-Balbay’ın soru önergesi--
 
Silivri’de yatarken CHP’den İzmir Milletvekili seçilen Mustafa Balbay içinde bulunduğumuz günlerde Adalet Bakanlığı’na bir soru önergesi vermiş. Balbay diyormuş ki; “Adalet Bakanlığı tarafından kovuşturma izni verilen kaç dosya vardır? Sanık ve suçlu sayısı kaçtır? Cumhurbaşkanına hakaret suçundan kaç dosyaya kovuşturma izni verilmiştir? Yargılanan dosyalardan berat eden ve ceza alan sayısı kaçtır? Dünyada bu ve benzeri uygulamalar başka hangi ülkelerde yapılmaktadır?”
İlginç değil mi? Adalet Bakanlığı için politik yorumcular diyor ki;
“Balbay’ın sorusuna yanıt verilmeyecek ya da baştan savma verilecektir. Çünkü yasa maddesi, AKP İktidarının siyasetçi ve gazetecilere karşı elinde tuttuğu en önemli korkutma ve sindirme silahlarından biridir. Başka bir deyişle herkesin başı üzerinde tehdit unsuru olarak sallandırılan Demokles’in kılıcıdır… Eğer verilirse yanıtı bekleyeceğiz.”
İlginç değil mi? Biz de merak ediyoruz sonucu. Bakalım Adalet Bakanı, Balbay’ın sorusuna nasıl bir yanıt verecek?
 
--Cemal Okan’ın yorumu—
 
CHP’nin Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, Avukatlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada “Yargı baskı altında” demiş. Hükümetin yanlı uygulamalarla hukuku ayaklar altına aldığını vurgulayan Cemal Okan Yüksel “İktidarın tutumu yüzünden yargı baskı altındadır. Bu olay vatandaşın devlete karşı güvenini zedelemektedir” diyor.
Yargıda savunma makamının görmezden gelindiğini vurgulayan CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel şöyle diyor; “Savunma hakkı kutsaldır. Ama iktidar bu kutsallığı ortadan kaldırmaktadır. Yargıda söz hakkı vardır. Oysa iktidar savunmanın söz hakkını kısmaktadır. Bu uygulamanın yanlışlığını savunan avukatlar saldırılara uğramakta… Hatta duruşmalarda tehdit edilmektedir. Bu yüzden gözaltına alınan, dahası tutuklanan avukatlarımız vardır. Bağımsız yargıda ne yazık ki, bağımsız savunma yapılmamaktadır.”
CHP Eskişehir Milletvekili Avukat Cemal Okan Yüksel “yargının baskı altında tutulduğunu” güzel dile getirmiş. Kendisine destek olunmalı, bu konu çok önemli çünkü… Böylesi bir konuyu dile getirdiği için Cemal Okan Yüksel’i kutluyor, kolay gelsin diyoruz…
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi