İyi Parti, son dönemde medyada çok fazla yer almaya başladı! Ancak bu haberlerin büyük bölümü İYİ Parti’nin aleyhine olan haberler
İyi Parti, son dönemde medyada çok fazla yer almaya başladı! Ancak bu haberlerin büyük bölümü İYİ Parti’nin aleyhine olan haberler! İyi Parti Eskişehir Milletvekili aslan Kabukçuoğlu’na ESTV’de bu durumu sordum.
Medya neden son dönemde İYİ Parti aleyhine yaptığı haberler çoğaldı?
-İYİ Parti yükselen bir parti! En çok oyu yükselen parti ve bizim hedefimiz muhalefet partisi olarak kalmak değil. Bizim hedefimiz iktidar olmak. Böyle olunca bizimle ilgili dedikodular da saldırılar da artıyor. Bizi yıpratmak için çabalar da artıyor. Ama biz iktidar alternatifiyiz, iktidar adayıyız. Oylarımız yükseliyor. Bunları bir noktada normal de görüyorum. İYİ Parti’nin kendi içerisinde bir problemi yok. Herkes canla başla çalışıyor. Genel başkanımızın itibarı zaten mükemmel, bilinirliliği çok fazla.
…/…
İYİ Parti çıtayı yükseltmiş durumda! İktidarın oyları düşüyor! Ana muhalefet Partisi’nin oyu da düşüyor! İYİ Parti yükseliyor! İYİ Parti’nin hedefi iktidar!
İYİ Parti iktidar olur mu?
Benim gözlemim, ilk seçimde İYİ Parti, Türk siyasetinde taşları yerinden oynatabilir!
DEVLETE KÖTÜLÜK YAPIYORSUNUZ?
İYİ Parti Milletvekili Kabukçuoğlu başından geçen bir olayı anlatıyor:
-Biri beni aradı polislik sınavından 90 almış. 80 alan kişi mülakatta geçmiş, 90 alan kalmış. Herkes artık evladına iş bulabilmek için AK Partili tanıdık arıyor. Burada iki tane kötülük yapıyorsunuz. Bir tanesi gece gündüz çalışan ve liyakatlı çocuğun hakkını yiyorsun. Bir diğeri de ehliyetsiz insanın eline bırakıyorsun. Yani devlete kötülük yapıyorsun.
…/…
Kabukçuoğlu’nun anlattığı örnekler o kadar çok ki!
Liyakat sistemini yerle bir ederseniz, devletin temeline dinamit koyarsınız!
İŞSİZLİĞİ SORUNCA!
Milletvekillerinden en çok ne isteniyor?
İş!
Herkes iş peşinde!
Aslan Kabukçuoğlu, kendinden iş istendiğinde yaşadığı duyguları şu cümlelerle anlatıyor:
-Ben eriyip yok oluyorum. Bitiyorum!
Pandemi, dar gelirlinin belini büktü! Borçlandıkça borçlanıyorlar!
Kabukçuoğlu diyor ki:
-3,5 milyon kişi kısa çalışma ödeneği aldı. Bin 700 lira ücret alıyorlar! 2 milyon kişi ücretsiz izne ayrıldı. Ayda bin 172 lira ile geçinecekler! Mümkün mü?
TEST SAYISINI ARTIRMAK YÜKÜMÜZÜ AZALTIR!
Dr. Aslan Kabukçuoğlu ile ES TV’de Meltem Karakaş Kaya ile birlikte yaptığımız programda çok ilginç bir cümle kullandı…
-Biz bütçeyi şehir hastanelerine ayırmak yerine testlere ayırsaydık daha doğru olurdu…
Daha sonra da bu cümlelerini biraz açtı:
-Sürekli şehir hastanesi açıyorlar ben ona da karşıyım. Mesela bizim testlerimiz diğer ülkelerin yaptığı testlerin 4’de 1’i kadar. Burada biz bütçeyi şehir hastanesine ayırmak yerine testlere ayırmak durumundayız. COVID testini ne kadar çok yaparsak o kadar insan yakalarız. Yakalanan insanları aşağı yukarı yapılmayanları da katarsanız 10 misli hasta var deniliyor. Hastane yapmak çare değil. Test sayısını artırırsak yükümüz azalır.
72’SİNİN ÖDÜ PATLADI!
Aslan Kabukçuoğlu Eskişehir’de tanınan bir hekimdi!
“Vaka sayısını doğru buluyor musunuz?” sorumuza “Yağmur yağdı gök çatladı. 72’sinin ödü patladı.” Hikayesinde olduğu gibi yanıtını verdi!
Hikayeyi bilirsiniz…
Vaktiyle bir köy ağası bir çoban tutar. Çobana 100 tane koyun teslim eder.
-Aman! Koyunlarıma iyi bak, parayı düşünme!
Çoban koyunları alır gider. Aylar geçer, günler geçer, Ağa konağın bahçesinde yemek yerken elinde bir koyun derisi, çoban çıkar gelir. Ağa şaşkın bir şekilde merakla sorar:
-Koyunlar nerede, bir şey mi oldu?
Çoban gayet sakin cevap verir:
-Ah! Efendim! Yağmur yağdı gök çatladı. 72’sinin ödü patladı. Önden gitti baş toklu. Arkasında 5 toklu… 10’unu verdim kasaba. 10’unu katma hesaba. Kurt kaptı birisini. Getirdim birisinin derisini.
Köy ağası çılgına döner, önündeki yoğurt kabını çobanın suratına yapıştırır. Çobanın suratı bembeyaz yoğurtla görünmez olunca pişkin pişkin cevabı verir:
-Hesabı düzgün verenin yüzü böyle ak pak olur!
…/…
Bizim virüs hesabı işte biraz böyle!