Ticaret Odası seçimleri yaklaşıyor. Şubat sonu veya Mart başlarında yapılacak. Baktığımızda mevcut başkan Harun Karacan tek aday gibi görülüyor. Çünkü henüz karşısında resmen aday olduğunu açıklayan bir isim yok.
Oysaki yaklaşık 5-6 aydan beri gerek kendi ofisinde gerekse ETO üyeleriyle bire bir görüşen bir isim var. O da AK Parti’nin kurucu İl Başkanı Osman Yüksel. İl Genel Meclisi’nin ilk başkanı da olan Osman Yüksel, 7 ay kadar önce kendisini ziyarete gelen bir gurup Ticaret Odası üyesinin ısrarla başkanlığa aday olması için yaptıkları teklifle yola çıkmış. Diğer oda üyeleriyle yapmış olduğu görüşmeler sonucunda da ciddi oranda destek görünce yola çıkmış.
Kendisinin en önemli destekçilerinden birisi olan halen İl Genel Meclisi üyesi olan bir isimle karşılaştım dün.
‘Osman Bey gerçekten aday mı? Bugüne kadar neden aday olduğunu açıklamadı? Uzun süredir kendi ofisinde olsun veya kendisi üyelerin ayaklarına giderek guruplarla veya bire bir görüşmeler yapıyormuş. Aday olduğunu onlara resmen açıklamış. Kamuoyu ile neden paylaşmadı daha. Yoksa üyelerden gereken desteği alamadı mı daha?’ diye sordum.
‘Osman Bey başkanlığa aday. Bunu sanıyorum bu ayın sonlarına doğru açıklar. Kendisine gördüğüm kadarıyla büyük destek var. AK Partili dostlarından da ve diğer partili dostlarından da destek alıyor. Zaten bu desteği görmese adaylık için çalışma başlatmazdı. ETO üyeleri aday olacağını biliyor. Bir tek kamuoyu ile paylaşmadı. Oda üyeleri değişim istiyor’ dedi.
Oda üyeleri değişim istiyor mu? İstemiyor mu? Onu bilemem. Bunun için bir anket sonucu olması gerekir elimde. Değişim gerekli mi? Gereksiz mi? bu konuda karar verecek kişiler de ETO üyeleri.
Eğer Osman Yüksel gerçekten ‘bu yarışta bende varım’ diyorsa Harun Karacan, ciddi bir rakiple mücadele edecek. Başa baş, kıran kırana bir yarış olur. Bu yarışın sonucu kestirmek şimdiden gerçekten de zor.
ÇOK ELEŞTİRİLEN AÜ’YE ÖDÜL YAĞDI
Bazı kesimler tarafından Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın uzun süredir eleştiri yağmuru altında. Davut Hoca, her ne kadar bu yağmurlardan! Etkilenmemek için geniş bir şemsiye ile gezse de, etkilenmemek mümkün değil.
Eleştirileri hak ediyor mu? Yoksa yıpratmak adına yapılan eleştiri mi. Bunun hem üniversite hem de üniversite dışındaki insanlar değerlendirmesini yapıyor. Bu değerlendirmeler sanıyorum Davut Hocanın da kulağına gidiyordur.
Sadece şunu yazayım.
Üniversite içerisinden de, dışından da kendisine destek büyük.
Kimisi ‘yanındayız’ kimisi ‘arkandayız’ hocam diyor.
Neyse konumuzda bu değil zaten.
Laf lafı açmışken bu konuya da ucundan bucağından değinmek istedim.
2012 yılı Anadolu Üniversitesi’nin başarı yılı olmuş.
Bunu üniversitenin gazetesinde okudum.
Okuyunca da gururlandım şahsen.
Hani bazı kesimler tarafından;
‘Öğrenci sayısı açısından Türkiye’nin en büyük üniversitesi. Ancak içi boş üniversite’ diye eleştirilen Anadolu Üniversitesi’nin öğretim üyeleri ile öğrencilerine 2012 yılında ödül yağmış.
Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Emel Şölenay, Eskişehir Sanat Derneği tarafından ‘Seramik’ dalında ‘yılın sanatçısı’ seçilmiş. ‘Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’ programında verilen 90 ‘iyi Tasarım’ ödülünün 17’sini Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunları almış. İlteişim Bilimleri Fakültesi Öğrencileri, Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması’nda beş ödül kazanmış. Mühendislik Fakültesi öğrencileri 2011-2012 Bahar Döneminde ‘Onur ve Yüksek Onur Belgesi’ almışlar. Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Güllü Durmuşkaya, Dünya Ambalaj Örgütü tarafından her yıl düzenlenen ‘Ambalaj Tasarımı Uluslararası Öğrenci Yarışması WorldStar Student (Dünya Yıldız Öğrenci yarışması) 2012 yılı birincisi olmuş.
Özellikle Uluslar arası örgütler tarafından verilen ödüller daha büyük anlam taşıyor bir üniversite için. Anadolu Üniversitesinin özellikle öğrencilerinin Uluslar arası yarışmalarda ödül kazanması, üniversitenin başarısının da göstergesidir.
Demek ki dışarıdan birilerinin eleştirmek için eleştirdiği Anadolu Üniversitesinin öğrenci ve öğretim üyelerinin aldıkları ödüllere baktığımızda, iddia edildiği gibi içi boş bir üniversite olmadığının göstergesi bence.
Sizce….