İlk bakışta, yazımın başlığı sizde meşhur İtalyan yemeği “Pizza” çağrışımı yapabilir!..
Ama burada ele almaya çalıştığım Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yürütülen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın İngilizce yazılışının baş harflerinden oluşan PISA…
OECD’ nin PISA kapsamında, 72 farklı ülkeden, 15 yaş grubu 540 bin çocuğun katıldığı ve öğrencilerin yeterliliklerinin ölçüldüğü sınavın 2015 yılı sonuçları açıklandı.
Her üç yılda bir tekrarlanarak yayınlanan bu programın sonuçları, aynı zamanda ülkelerin öğretim kalitelerinin izlenebilmesi ve karşılaştırılabilmesi açısından da büyük önem taşımaktadır.
Ama PISA’ nın 72 ülke için yaptığı açıklama, Türkiye’de eğitim-öğretim konusunda kafaları karıştırdı… Türkiye 2003 yılından bu yana çok iyi sıralarda olmasa da, her seferinde bir kaç basamak puanları arttırarak yükseliyordu. Şimdi ise ülkemizin 2015 yılında aldığı sonuçlar, 2003 yılının bile gerisinde görülmektedir…
Türkiye bundan önce 2012’de yapılan değerlendirmelere göre 2015’de; Matematikte 44. sıradayken 49. sıraya geriledi. Fen bilimleri 43’ den 52. sıraya, Okumada ise 41’den 50. sıraya düştü…
Sanırım ironik olarak, öğrencilerin başarısının aşağıya doğru gitmesinin nedeni, ülkemizde yapılan her türlü sınavın değişmeyen ünlü soru tipinin “aşağıdakilerden hangisi?” ile başlaması, olabilir… Belki de sınav sorularını “yukarıdakilerden hangisi?” diye sormak, başarının yukarıya doğru gitmesi için daha iyi bir motivasyon yaratabilir, ne dersiniz?
Sorunun ciddiyeti, bu konuda birilerinin birilerini suçlamaktan, suçlananların ise kendilerini savunmaktan vazgeçmelerini gerektiriyor.
Bu da milli bir meselemiz olan eğitimin; ortak akla dayalı, ön yargılardan arınmış, toplumun beklentilerini dikkate alan ve gelişmiş ülkelerin kullandığı evrensel bilgileri de sunabilen bir sisteme dönüşmesinden geçmektedir…
Dünyamızın sahip olduğu kaynakları karışık bir pizza ile ifade edersek, ülkemizin bu pizzadan alacağı pay, ‘PISA’ sıralamasındaki yükselişiyle doğru orantılı olacaktır…