19 Haziran 1965 tarihinde Akademi gençlik, İdmanyurdu ve Yıldıztepe’nin birleşmesiyle Dünya’ya merhaba dediler…
O yıl, bütün ülke siyah kırmızı forma altında onları tanıdığında hepsi isimsiz birer delikanlıydılar…
O sezon bittiğinde Türkiye onları şampiyon olarak alkışladı…
Kazanılan yalnızca şampiyonluk değildi…
O inançlı yürekleriyle yıllarca dillerden düşmeyen bir şarkı, gönüllerden taşan bir sevda oldular…
Anadolu’nun muzaffer sesi, bir futbol devriminin unutulmaz temsilcileri oldular…
Bu kente, bu taraftara büyük zaferlerin ve kupaların onurunu ve mutluluğunu yaşattılar…
Bir büyük futbol profesörü “Abdullah Gegiç”in o mahir ellerinde işlenerek futbollarını estetizmin zirvelerine taşıdılar…
Onlar “İsmail’di, Nihat’tı, Ender’di, Abdurrahman’dı, Kamuran’dı...
Vahap, Burhan, İlhan, Mahmut, Hasan, Mümin, Süreyya, Halil’di.
Gün geldi yıllarca hizmet ettikleri formalarına birer ikişer veda ettiler. Ama yüreklerde öyle derin izler bıraktılar ki, bugün bile tükenmeyen bir aşk oldular…
Özetle, onlar rakibin kim olduğuna hiçbir zaman bakmadılar. Çıktılar, kazandılar…
Kısaca “Onlar Başardılar!”
Ve bugün Konya’da bir onur savaşı daha var…
Forma aynı, arma aynı, ruh aynı…
Bu kez değişen yalnızca isimler. “Boffin, Tarık, Akaminko, Hürriyet, Jorquera, Aytaç, Necati, Lawal, Servet, Kamara” ve diğerleri…
Haydi çocuklar! “Siz de başarabilirsiniz!”
Haydi çocuklar! “Tarih yazma sırası sizde!”