Önder Baloğlu yazdı
Daha çocuk yaşlarında tanırdık onu…
Aile dostumuzun oğluydu...
Babası "Ramazan Özen..."
"Ortaçağ" dan kalma bir çerkez...
Oğlunu da öyle yetiştirmiş ve yönlendirmişti…
Ne yazık ki, güzel günlerini göremeden aramızdan ayrıldı...
Sözünü ettiğimiz kişi bir Eskişehir çocuğu:
“Önder Özen...”
Spor Akademisi'ni Ankara'da bitirmiş ve okurken antrenörlük yapmış bir genç…
Ve de başka birileri keşfetmiş onu...
Önce "Fatih Terim" Galatasaray'a istemiş,
Sonra "Oğuz Çetin"e önermişler...
0 da almış Fenerbahçe'ye getirmiş Önder'i...
Burada pişti ve yetişti...
"Daum" dahil, tam 7 yıl yardımcı antrenör olarak çalıştı...
Daha sonra Beşiktaş'a sportif direktör oldu...
Ama bu çalışması fazla sürmedi ve yorumcu olarak yaşamına devam etti...
NTV’de görev yaptı...
Kasımpaşa'dan sonra da Göztepe'ye antrenör oldu...
Sonrasını biliyorsunuz...
Bir taraftar etkinliğinde olmadık sözler söyledi... Hatalıydı, yanlış yaptı ve Göztepe'den de ayrılmak zorunda kaldı...
………
“Masum insan var mı?”
Her insan hata yapabilir...
Üzüldüğümüz nokta, yıllarca Milli takımda da oynayan "Tanju Çolak" gibi birinin kınaması oldu...
Tanju'nun yaptıklarını anlatmaya gerek yok!
Hülya'sından, Mercedes kaçakçılığına kadar neler neler!
Kalkmış, belki yaşamında ilk kez diliyle hata yapmış "Önder"i kınayıp eleştiriyor...
“Kimse de sahip çıkmıyor!”
Bir “Anadolu”, bir "Eskişehir" çocuğu Önder...
İstanbul'a kement atmayı başarmış bir futbol adamı...
İnanın, Bursalı ya da Adanalı falan olsaydı, bu büyük hatasına karşın öyle kalkan olunurdu ki…
“Önder bile kıskanırdı Özen’i…”
*********
Günün Sorusu
İktidar “Kılıçdaroğlu kasetle geldi" diyor.
İyi de, iktidar "bu işin içinde değilse kaseti hazırlayanları neden ortaya çıkarmadı?
**********
Gerilim
Zencani "Türkiye'de 8.5 milyar dolar rüşvet dağıttım" diyor.
İktidar merak edip "Kimlere dağıttın?" diye sormuyor!
***************
Günün Balı
Sakın iri bir ayının kuyruğunu tutmayın, tutarsanız da sakın, ama sakın bırakmayın!
**************
Kolsuz Yaşar'dan
12 Eylül'de cuntadan korkulurdu...
Ne günlere kaldık abi?
"Bugün demokrasiden korkuyoruz!"
***********
Günün İncisi
Bir "hata" da "doğru" olabilir. Şayet "hata"yı yapan yanılmışsa...
Pierre Doc
****************
Günün Sözü
Gazeteciliği kamu yararına değil de, iktidara yağcılık yapanlar, son kullanım tarihlerini sık sık kontrol etmelidir!
Balthör
*****************
Kıssa-dan
Aldığı ürünün aynısını başka bir yerde daha ucuza gören kadının dramı, hiçbir Hollywood filminde görülmez...
Dom Dylan
******************
Aziz Nesin'den demokrasi
Bizde gelenektir, satıcılar karpuzu "kurabiye", hıyarı "badem", kavunu "reçel", balımı “derya kuzusu”, armudu "tereyağı" diye satarlar...
Kimi iktidarlar da bu geleneğe uyup zorbalığı "demokrasi" diye yutturmaya kalkarlar...
**********************
Ressamın dört modeli
Ressam, bütün dikkatini yaptığı resme yoğunlaştırmaya çalışmış. Başaramayınca fırçasını bir kenara fırlatıp resmini yaptığı güzel model kıza sarılmış ve öpmüş...
Kız, iterek kurtarmış kendini ve "Çalıştığınız bütün modellere de aynı şeyi mi yaparsınız?" diye sormuş kızarak...
"Hayır, yemin ediyorum ilk defa böyle bir şey oldu" demiş ressam...
"Gerçekten mi?" diye sormuş kız:
"Daha önce bu stüdyoya kaç kız girdi?"
Ressam başını eğerek, "Sadece dört" demiş:
"Bir sürahi, iki elma ve bir vazo... "
***********************
Doğrucu avcı
Avcı köy kahvesinde anlatıyordu:
"Bugün bir fişekle bir tilki, üç keklik vurdum." Kahvedekiler, "Yalanın bu kadarı da
olmaz" deyince devam etmiş avcı:
"Tilkiyi arkadan vurduğumda yemek için boğup
ağzında taşıdığı üç kekliği nereden görecektim?"
********************
Konya maçı da öğlen sıcağında
Köşemizi izleyenler anımsayacaktır...
Özellikle bu sezon oynanan gündüz maçlarında başarılı olamadığımızı dile getirmiştik.
İster içerde, ister dışarda olsun kötü sonuçlar aldık...
Bunu da şu başlıkla vurgulamıştık:
"ES ES’e gündüz maçları yaramıyor..."
Eskişehir'in iki güzide spor muhabiri, "Ali İhsan Sarıçoban" ve "Erkan Midilli"ye de konuyu açtık.
Ali İhsan, hemen espri ile takılmıştı: "Gece de elektrikler kesiliyor abi!.."
Doğruydu... Bunu da yaşadık... Ama Ankara’daki Osmanlı maçından sonra teknik direktör "Samet Aybaba" da isyan etmişti artık:
"Bu saatte amatör maçlar bile oynanmaz…”
Buna karşın Konya maçı da cumartesi günü saat 13.00'e alındı...
Öğlen sıcağı bir yanda, taraftarı da büyük ölçüde etkileyecek bir saat...
Eskişehirspor yönetimi neden bu konuda gerekli çalışmayı yapmaz?
En azından Samet Hoca'nın isteği doğrultusunda girişimlerde bulunamazlar mı?
Galiba geç de kalındı artık...
************************
Son ziyaretçimizdi
Yıllardır tanırız "Yaşar Durmaz"ı.
Kendi halinde, ama arı gibi çalışkan-araştırmacı bir yazardı.
Bunu da eserleri ve TV programları ile defalarca kanıtladı...
Geçtiğimiz perşembe günü geldi hastaneye... Elinde büyük bir poşet ve içinde
çizgi romanlar vardı…
Hemen ertesi günü de taburcu olmuştuk...
Nereden bilebilirdik ki "Yaşar"ın vedaya geldiğini!
Kendisine Allah'tan rahmet, başta abisi "Ahmet Durmaz" olmak üzere ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz...
*********************
Günün Olayı
İktidar "Muhalefet temiz bir dil kullansın" diyor.
Müteahhit Cengiz Bey temiz dil dersleri verebilir muhalefete...
Akif Kökçe
************************
Günün Biberi
İşe 3-5 ağaçla başladılar sonra tecavüz sırası "akarsulara, madenlere, koylara, korulara ve çocuklara" geldi...
Şikâyete hakkımız var mı?
********************
Günün Şiiri
Bir vakit
Bu yabancının getirdiği korkusuz karanlık
Üşüyen ellerimle bir
Kabukların çatlama vakti
Koyu gölgelerin altında duran susmuşluğum
Bir tarafımın verilmişliğinde her şey
Yalnızca anılar bulmuş en güzelini
Mutluluğun
Sular yarılmış köpükler irileşiyor
Bir siyah nokta düşmüş etrafında
Tutulmuşluğum yar
Aşıkların yönünde incelmiş duygular
Ha koptu ha kopacak
Ağaçların meyve mevsiminde...
Şükran Çapa (Varlık-1958)