Keyifli yazı tarzı, kalem ustalığı ile hepimize örnek olan Önder Ağabey hastanede tedavi altında. Umarım en kısa sürede iyileşir ve aramızda görürüz. Söz Önder Baloğlu’ndan açılmışken kendi anlatımı ile bir anısını paylaşmak isterim.
Sabahları ilk işi bayiden 5-10 arası gazete ve dergi satın almaktır. Satıcı bu kadar çok gazete ve dergi satın alana hiç denk gelmemiş ki… Sn. Baloğlu’na bir gün satıcı şöyle seslenir. ‘Ağabey sen hangi blokta kapıcısın?’
Şaşırıp sormakta haklı. Okuyan ve haber takip eden birey sayısı o kadar az ki. Bir sosyal medya tutturulmuş, yalan yanlış haber ve bilgilerle oyalanılıyor.
Sevgili Arkadaşım Hakkı Kutlu köşe yazısında değinmiş: ‘Maalesef Türkiye’de artık kimse gerçek haberin peşinde değil. Sadece taraf olduklarımızı, taraf olduğumuz açıdan okumak konusunda şartlamış durumdayız kendimizi…’ ne kadar doğru. Artık televizyon seyrederken ya da bir yazı okunurken bile yandaşlar seçiliyor. İşin acı tarafı körü körüne de inanılıyor. Kimse merak edip okumuyor. Tamam, işimize gelmiyor ama bir okuyalım. Belki de öğrenecek ve ders alınacak bir yazıdır. Belki bazı kör gözler açılır. Peşin fikirli olunursa işimiz çok zor…
Hakkı, devam ediyor, ‘Bizans’ın gazeteleri bizi neden görmüyor, diye gösterdiğiniz tepkinin, birazını, şehrinizin gazetelerini okumaya, okutmaya yöneltseniz; işte, üçüncü seçenek olarak söylüyorum, İstanbul gazeteleri o zaman ‘ister istemez’ Eskişehirspor’un haberlerini vermek zorunda kalır… Bu yazıyı okuyanlar zaten biliyor, ancak yerel gazete okumayanlara söyler misiniz lütfen, bu şehirde Eskişehirspor’u her gün yazan, sayfa sayfa yazan 8 gazete yayımlanıyor…’
Yolda karşılaşırsınız. Hemen lafa girer bunu yaz, şunu yaz, bu konuları dile getir. İyi güzel kardeşim de sizinle ilgili çıkan bir haberi bile çoğu kez okumuyorsunuz. Haberiniz bile olmuyor.
Firma ve kuruluşlar sponsor olmuyorlar. İstemek de çok kolay. Ama her şey hesap kitap meselesidir. Siz onlara ne kazandırıyorsunuz da ne istiyorsunuz. Durduk yerde kimse kimseye bir şey koklatmaz.
Yerelde bir birimize destek olmazsak, yerelde ekonomik, siyasi ve sportif gelişmeleri takip etmezsek, yerelde doğruların yanında çıkar gözetmeksizin durabiliyorsak belki birlikte bir şeyler başarabiliriz. Tıpkı hatıra bilet kampanyasında olduğu gibi…
İki üniversitesi ve okuru yazarı çok olan bir kentte yaşam sadece dedikodudan ibaret olmamalı…
OKU BABAN GİBİ EŞEK OLMA… virgülleri siz koyunuz…