Eskişehir, Gaziantep, İstanbul ya da başka bir şehir fark etmiyor.
Eskişehir, Gaziantep, İstanbul ya da başka bir şehir fark etmiyor.
AKP, CHP, MHP ya da başka bir partinin yönettiği Belediyeler ve karla mücadelesi konusunda aynı tavırdayım.
Yoğun yağışı bir doğal afet gibi değerlendiriyor ve nasıl yangın ve deprem zamanı bir kaos oluşuyor, bir takım sıkıntılar çekiliyor, her şey kontrol edilemiyorsa bu durumda da benzeri şeylerin yaşanabileceğini düşünüyorum.
O yüzden bu tür konularda sosyal medya hesaplarımda da tek yorum yapmadım.
Ancak yapılan yorumları takip ediyorum. Yapılan yorumlara üzülüyorum. O yorumlarda ki samimiyetsizliği, siyasetin koca koca insanların vicdan ve adalet duygularında yarattığı erozyonu gördükçe ülkenin sadece bugünü değil yarınları içinde endişe ediyorum.
Kusura bakmasınlar ama usta siyasetçi dediğimiz isimler bile çocuk gibi oluyor. Bilmem ne eski belediye başkanı, bilmem ne partisi başkanı değil de 3-C sınıfından Ahmet, Ayşe gibiler.
Bakın bunu parti ayırt etmeksizin söylüyorum.
Gaziantep ve Fatma Şahin için yapılan eleştiri ve yorumlar ile İstanbul ve Ekrem İmamoğlu hakkında yorumlar aynı suyun laciverti…
Hepsi acımasız, hepsi samimiyetsiz, hepsi hakkaniyetten uzak,
Ancak en rahatsız olduğum şey yapılan yorumdan ziyade yorumu yapanların mevcut durumu işine geldiği gibi ve insanı salak yerine koyar gibi yutturma çabası…
İstanbul’a yağınca felaket, Gaziantep’e kar yağınca bereket olarak gören zihniyet
Haliyle kendi partisinin yönettiği şehirde yağışı afet olarak değerlendiriyor, kontrol etmek zor diye savunma yapıyor ama muhalif olduğu partinin yönettiği şehirde suçu yerel yönetime atıyor, demediğini bırakmıyor.
İşte bunu çocuk yapsa neyse ama koca koca insanlar yapınca çok garip duruyor.
Niye yaptıkları daha doğrusu bu muhalefetten ne kazanacakları ise kocaman bir boşluk değil mi?
Türkiye’de insanların oy verme tercihlerinin karla mücadele için rakip partinin yaptığı muhalefetle değişeceğine gerçekten inanan var mı?
Mesela Eskişehir’de Büyükerşen’e oy vermiş olan kaç kişi velev ki karla mücadele eksik yapıldı diye Büyükerşen yerine gidip Ak Parti adayına oy verir?
Ya da hangi Ak Partili oy verdiği aday karla mücadelede zayıf kaldı diye gidip CHP’ye oy verir.
O yüzden her sene klişe haline gelen ve kar yağsa da muhalefet yapsak filmlerinin Türkiye’de beyhude ve sosyal medyayı meşgul etmekten başka bir amacı olmadığını düşünüyor.
Ufak bir hatırlatma ile yazımı sonlandırmak istiyorum.
Seneler önce de yazmıştım…
Kar temizlemek sadece kurumların işi değildir. Herkes kendi evinin önünden, her esnaf kendi dükkanı önünden, her kooperatif kendi sitesinden sorumludur.
Ana arter, cadde ve sokaklar yerel yönetimlerin, çevre yolu ve o nitelikteki yollar ise karayollarının …
Ancak kamu bir bütündür ve ihtiyaç halinde valilikler kriz masası oluşturur kamunun tamamını tek bir kriz ekibi olarak koordine edebilir.
Dolayısı ile hem bizlerin gayreti hem de devlet kurumlarının ortak araç ve personel inisiyatifi şayet siyaset gözetmeden sağlanır ve yönetilirse mevcut sorunları daha çabuk aşarız.
Ama dedim ya, karlardan önce kafalardaki siyasi kutupları ve karları eritmek lazım…