Önce kendi tabanımızı ikna etmeliyiz…

Değerli okurlarım…
Koca kış geçti, hasta olmadım diye seviniyordum…
Geçtiğimiz Salı günü ateş ile birlikte üşümeyle başlayan rahatsızlık sonunda şiddetli griple tanışmak zorunda kaldım…
İki günlük istirahat ve eşimin uyguladığı özel tedavi ve ev yapımı ilaçlarla kendimi biraz toparlayabildim…
Herhalde havaların ısınmasına aldanarak üzerimdeki kalın giysilerin yerine inceleri tercih etmem beni yatağa düşürdü... 
Bu nedenle istemeyerek de olsa yazıma bir gün ara vermek zorunda kaldım…
X        X        X       X
Gelelim yazımın başlığına…
Dün markete gazete almak gittiğimde AK Partili çok eski bir dost ile karşılaştım…
“Hayrola Sadi bitkin bir halin var. Ne oldu?” diye sordu…
“Üşütmüşüm, soğuk algınlığı var. Evde istirahat ediyorum. Gazete almak için çıktım” dedim…
“Geçmiş olsun, kendine dikkat et” dileklerinden sonra,”5 dakika vaktini alacağım. Gel şu parkta oturup iki laklak edelim” dedi…
Allahtan hava güzel…
Üzerime de üşütmeyecek giysiler giymiştim…
“Tamam, oturalım” dedim…
AK Partili dost, ”Referandumdan ne çıkar? Eskişehir’de ‘Hayır’ oyları önde gidiyor. Türkiye genelinde de ‘Hayır’ çıkar. Ben ‘evet’ vereceğim. Niçin ‘evet’ dediğimi de özetleyerek anlatayım” dedi…
Çok kısa bir özet yaptı…
Kendisine göre ‘evet’ demesinin haklı gerekçelerini ortaya koydu…
“Sen ‘evet’ diyorsun, Eskişehir’den ve hatta Türkiye genelinden ‘Hayır’ çıkacağına inanıyorsun. Peki, sen ‘evet’ için çalışmıyor musun?” diye sordum…
“Ben eşimle birlikte sandıktan ‘evet’ çıkması için çalışıyoruz, ev ziyaretleri yapıyoruz. Ama yaptığımız ziyaretlerde AK Partili dostlarımız bile ‘Hayır’ vereceklerini söylüyorlar. CHP’nin ‘Tek adam’ söylemi etkili olmuş. Başbakanlığın kaldırılmasına, milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkarılmasına, bütün yetkilerin bir kişide toplanmasına, Cumhurbaşkanı’nın parti genel başkanı olmasına kendi arkadaşlarımız bile karşı çıkıyorlar. Bu gidişle işimiz zor. Sandıktan ‘evet’ çıkma ihtimalini ben şahsen zor görüyorum” dedi…
“ERDOĞAN, TEK BAŞINA
YÜRÜTSE BAŞARILI OLUR”
AK Partili arkadaşıma,”1 Kasım seçimlerinde AK Parti halktan yüzde 49,5 oy aldı. Zaten AK Parti’nin yüzde 51 oyu var. MHP’de her ne kadar tabandan çatlak sesler çıksa da ‘evet’ diyor. MHP’nin aldığı oy oranı 11,9. AK Parti ve MHP’nin oy oranlarını topladığımızda 61,4 eder. MHP’lilerin yarısı ‘Hayır’ dese bile en kötü yüzde 55 ‘evet’ çıkma olasılığı var. Neden endişelisin” diye sordum?
Cevabı şöyle oldu:
“Sevgili Sadi. Sorun MHP’de değil. MHP’lilerin yüzde 2, 3’ü dahi ‘evet’ verse sandıktan yine ‘evet’ çıkar. Ancak sorun kendi partilimizde. Yani AK Partililerde. Az önce AK Partili arkadaşlarımızın endişelerini anlattım. ‘Tek adamlığa’ onlarda sıcak bakmıyor. Biz önce kendi tabanımızı ikna etmek zorundayız. İkincisi arada bir illerden çatlak sesler çıkıyor. Birileri gereksiz sözler söylüyor. Bu da yine AK Partililerin kafasını soru işareti takılıyor. Bana kalırsa bu referanduma ne başbakan, ne bakanlar ne de teşkilatlar karıştırılmasa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tek başına bu propagandayı yürütse daha etkili olur. Teşkilatlardan gık çıkmayacak. Başbakan, bakanlar, milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları 16 Nisan’a kadar sussa, sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşsa sandıktan ‘evet’ çıkar. Bugüne kadar seçimleri kim aldı? Seçmen AK Parti’ye neden oy verdi? İşte o uzun adam Erdoğan aldı. Seçmen AK Parti’ye Recep Tayyip Erdoğan sevgisinden dolayı oy verdi.”
“MHP’LİLERİN YÜZDE 60’I
AKP’LİLERİN %10 VERMEYECEK”
“AK Partili seçmen her ne kadar bugün kızsa, ‘evet’ oyu vermeyeceğim dese de sandık başına gittiğinde eli ‘Hayır’a gitmez” dediğimde, “Bu sefer farklı. Şartlanmışlar. CHP’nin izlediği politika daha etkili oluyor. Sessiz, sakin, kavga etmeden, kendi partililerini değil özellikle AK Parti’ye oy vermiş insanları ziyaret ederek onlara anayasa değişikliği gerçekleştiğinde nelerin değişeceğini de çok iyi anlatıyorlar. Sonra da ‘seni hayır oyu kullanmaya ikna etmeye gelmedik. Sadece anayasa değişikliği gerçekleştiğinde yani ‘evet’ oyu verdiğinde neleri kabul etmiş olduğunu anlatmaya geldik. Takdir senin’ diyorlar. AK Partili arkadaşların kafası karışık. MHP’lilerin en az yüzde 60’nın ‘evet’ demeyeceklerini tahmin ediyorum. AK Parti’den de en az yüzde 10 ‘hayır’ diyecekler var. Bu nedenle sandıktan ‘evet’ çıkması zor” dedi…
Anlaşılan AK Parti içerisinde bile kararsız olanlar veya ‘Hayır’ diyecekler var…
AK Parti, kendi tabanındaki iddialara göre “hayır” diyen yüzde 10’luk kesimi ikna edebilmeli, yoksa işi zor...
 
*-******
 
 Basamakları tek tek çıkarak başarıya ulaştı
Bugün Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü makamına atanan Eskişehirli, Eskişehirlilerin yakından tanıdığı bir isimden bahsedeceğim…
2004 yılı seçimlerinde AK Parti’den Seyitgazi İlçesi İl Genel Meclis üyeliğine seçildi…
Çeşitli Komisyonlarda görev aldı ve 2006 yılında İl Genel Meclisi Başkan Vekili oldu…
Rahmetli Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Eskişehir’den milletvekili seçildiği dönemde AK Parti’den
5. sıra milletvekili adayı oldu…
22 Temmuz 2007 yılında yapılan seçimlerde Eskişehir’den Milletvekili seçilen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 60. Kabine de yine Maliye Bakanı olarak görevde kalınca, seçimlerden sonra onu yanına, Maliye Bakanlığına alarak resmi kadrolu danışman yaptı…
Kemal Unakıtan’ın Maliye Bakanlığı döneminde Eskişehir’den bakanlığa kim gitse önce onu görür, o da bakan ile bir şekilde görüştürürdü…
Kimdi bu isim?
Seyitgazi İlçesinden Veteriner Hekim Ethem Kalın…
Danışmanlık 2011 yılına kadar devam etti…
2011 yılında Maliye Bakanlığı Müşavirliğine atandı…
Gösterdiği üstün başarı onu 23 Temmuz 2014 tarihinde Et ve Süt Kurumu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyeliğine taşıdı…
Üç yıla yakın süredir Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Ethem Kalın, 1 Mart 2017 tarihinde ise aynı kuruma Genel Müdür oldu…
Ethem Kalın’ı Eskişehir’de iyi tanıyanlardan birisiyim…
İl Genel Meclisi Üyeliği döneminde tanıştık…
O günden beri de kendisini takip ediyorum…
Bugün Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü koltuğuna oturduysa, bu makama adeta tırnaklarıyla kazıyarak, merdivenleri tek tek çıkarak geldi…
Pat diye genel müdürlük koltuğuna oturmadı…
O nedenle bu önemli makamda da, geçmişteki makamlarında olduğu gibi başarılı hizmetlere imza atacağına inanıyorum…
Ethem kardeşime yeni görevinde başarılar diliyorum…
Eskişehirli bir hemşerimizin böylesine önemli makamlara yükselmesi, Eskişehirlileri de sevindirdiğini düşünüyorum.