Görüşler
Önce insan yaşamı
Bir 17 Ağustos daha gelip geçti...
Bazı isimler toplumun kaderine de yansıyor olmalı...
Örnek mi?
Adamın adı bile kader:
"Veli Göçer..."
17 Ağustos 1999 depreminde yaptığı 3 bin konutun 480’i yıkılmıştı...
"Göçer İnşaa”ın sahibi Veli ne dedi?
"Vicdanım rahat, sadece 480’i yıkıldı!"
Örnek mi?
"Salih Ölmez.."
7.2'lik Van depreminde onlarca kişiye mezar olan "Sevgi Apartmanı"nın müteahhidi...
Ne dedi Ölmez?
"Yalnız benim binam mı yıkıldı? Öyle bile olsa, beni denetleyenleri denetleyin..."
Pişkinliğe bakın!
“Ölmez ama, öldürür!"
…….
Yılmaz Hoca'nın da kaderi bir başka!
Mart'ta Büyüksehir koltuğuna oturdu, Ağustos’ta yüzyılın felaketi yaşandı...
Eskişehir'deki "Tarhan Apartmanı"nda yaşamını yitirenleri hala unutamıyoruz...
"Ne yaptı Yılmaz Büyükerşen?"
O günlerde Ecevit Hükümeti’nin aldığı kararları uygulayan ilk kent oldu...
İnşaatları durdurdu...
Kontrolleri arttırdı...
"Hiçbir müteahhidin gözünün yaşına bakmadı!"
Onlar ne yaptılar?
Gazetelere sayfa sayfa ilan verdiler :
"İşçinin ekmeğini elinden alıyor, halkın evini gasp ediyor..."
Allah göstermesin...
Van'daki depremin bugün bir benzeri olsa...
"Yılmaz Hoca, belki yüzlerce insana görünmez eliyle yaşam verecekti..."
…….
Anadolu Üniversitesi ve İnşaat Mühendisleri Odası işbirliğiyle düzenlenen "Depreme Duyarlılık
Sergisi" için dile getirdik bunları...
Deprem kuşağının üzerindeyiz…
Duyarlılık, “önce insan” yaşamının fotoğrafından geçer…
Gerisi “Göçer” gider!..
Koruyamadığımız Koruma Müdürü
-Ağustos 1995’te bir müdür ve bir mühür'le çalışmalarına başlayan Eskişehir Koruma Kurulu, bugün ülkemizin en etkili, en başarılı ve en güvenilir kurullarından birisidir. Bu başarıda tartışmasız en büyük pay da ilk ve bugünkü müdürü "Hülya Çopuroğlu"na aittir.
Tipik bir"işkolik" olan bu insanın 18 yıldan beri doğru dürüst izin kullanmadan ve sağlığını feda edercesine çalıştığının yakın tanıklarındanım. Bence Hülya Hanım, bugün Türkiye’nin koruma kültürü alanında en birikimli ve en başarılı müdürlerinden birisidir.
Özellikle “korunması gereken yapılara sahip varlıklı yurttaşlar ve hatta yatırımcı kamu kuruluşlarında çalışan işgüzar kamu yöneticileri” kurul kararlarını pek sevmezler, ama Hülya Hanım’a bu konularda kimse gölge düşürememiştir.
…….
Yukarıdaki satırları, değerli dostumuz eğitimci yazar "İbrahim Gerede"nin yazısından aktardık...
Cumhuriyet'te "Oktay Ekinci" de köşesinde aynen yer vermiş...
Peki, ne olmuş Hülya Hanım'a?
"Çanakkale Koruma Kurulu'na gönderilmiş..."
Alıştığımız deyimle bir "sürgün" bu...
Oktay Ekinci, "Eskişehir'deki Ergenekon" diyor...
Gerede ise, şöyle bitiriyor:
"Biz çağdaş Eskişehirliler olarak bilgiyle ve dürüstçe görev yapmakta olan koruma kurulu müdürümüzü koruyamadık."
Günün Şiiri
Ceylan bakışlı
Çocuklara uzuyor ellerimiz
Muştusu akgünlü sevgilerle
Yanaklarından öperek büyütüyoruz
Diyoruz bu yoldan koşacaksınız
Tül duvaklı ceylan bakışlı günlere
Çocuklar büyütüyoruz mutlu yarınlara
Bir masal oluveriyor gözyaşlarımız
Gülüyoruz nice bayramlarda
Bakışlarda buluyoruz kendimizi
Dudaklarımız gül yapraklarında
Gönül kıyılarında aç çatlıyor dalgalar
Sevgiler büyütüyoruz sevgililer
Batan dikenleri unutuyoruz...
Şevket Yücel (Varlık-1967)
Mahkumun ödül tutarı
Büyük bir alışveriş merkezinde ana kasa arızalanmış ama saat geç olduğu için çilingirci bulamamışlar.
Bunun üzerine hemen yanlarındaki eyalet hapishanesinden yardım istemişler. Hapishane müdürünün gönderdiği mahkum iki dakikada açmış kasayı. Bu jesti karşılıksız bırakmamak için mahkuma "Ne kadar istersin?" diye sormuşlar.
"Valla bilmem ki" demiş adam:
"En son açtığım kasadan 25 bin dolar almıştım..."
Kadının eli
Fransız erkeğine sormuşlar:
"Kadının elini niye öpersiniz?"
Fransız, "Kadına saygı duyarım. Erkek ile bütünü tamamlar" demiş.
Aynı soruya Alman erkek de, " Kadın kutsaldır, hayatın devamını sağlar" diye yanıt vermiş. Sıra Türk erkeğine gelmiş:
"Eeee! Bir yerlerden başlamak lazım!"
Günün Olayı
Aklınıza gelen herkesi, her şeyi fişleyebilir, böylece çok fişli bir diktatör olursunuz…
Ama ne kadar çok fişiniz olursa olsun...
"Bir gün seçmen, sizin de fişinizi çekiverir!"
Emre Kongar
Günün Biberi
Terörün iyisi kötüsü olmadığı gibi "askeri darbelerin" iyisi ve kötüsü de yoktur...
Özgür birey ayrıca din, dil, ırk, dini inanç ve "renk ayrımcılığı" yapmaz...
Hikmet Çetinkaya
Özdeyiş
Susabilecek kadar akıllı değilseniz, etrafınızda hep dalkavukları bulursunuz…
Hanri Benazus
Günün Sözü
Tabiat insanları eşit yaratmamış, onlara eşitmiş gibi muameleye kalkmak boşunadır!
Froude
Kolsuz Yaşar’dan
Malkoçoğlu sosyeteye girmiş...
Ne mi olmuş?
"Malçokoğlu..."
Kıssa-dan
Araplar Türkiye'ye benzemek istiyormuş. Arapları bilemeyiz de Türkiye Araplara çoktan benzedi!
Günün İncisi
Kusursuz bir çakıl taşı olacağına, kusurlu bir elmas ol.
Konfüçyus
Günün Sorusu
Gaz bombası, tazyikli su, cop neyin göstergesidir?
Yıllardır "Statükoya karşıyız" diyenlerin, kendi statükolarını korumak için her şeyi kullandığının...
Akif Kökçe
Rüşvetçi Subaşının ilamı
Nasreddin Hoca'nın bir gün subaşıya işi düşer. Adam haraç alan ve rüşvet yiyen birisidir. Hoca fakir, ne yapsın? Bir çömleğe toprak doldurur ve üstüne bal sıvar. Gider, işini görür ve ilamını alır. Ertesi gün kapısında bir adam biter:
"Subaşı ilamda bir kusur etmiş, geri istiyor..."
Hoca yutar mı:
"Kusura bakmasın evlat, kusur ilamda değil çömlekteydi..."