Milletvekili Jale Nur Süllü, tam 5 ay önce Cumhurbaşkanlığı'na verdiği bir soru önergesine nihayet cevap almış
Milletvekili Jale Nur Süllü, tam 5 ay önce Cumhurbaşkanlığı'na verdiği bir soru önergesine nihayet cevap almış. "Buna da şükür" demeliyiz elbette. Zira milletin vekillerinin ciddiye alındığını görmek bile güzel bir şey. Süllü'nün Alpu'ya kurulması planlanan termik santral hakkındaki soru önergesine verilen yanıtta, hükumetimizin bölgeye termik santral kurma planından vazgeçmediği, ancak ihalenin iptal edildiği belirtilmiş. Halbuki Sayın Cumhurbaşkanımız Eskişehir'de Alpu Ovasına kesinlikle termik santral kurulmayacağının müjdesini vermemiş miydi? Bilindiği gibi bölgede bir takım sondaj çalışmaları tam gaz devam etmekteydi. Yapılan açıklamada da bu gerçeğe vurgu yapılmış ve Alpu'daki kömür rezervlerinin yeterli olup olmadığının incelendiği belirtilmiş. Şimdi tuhaf bir durum var ortada. Benim bildiğim bir bölgede yeterli kömür rezervinin olup olmadığı bilinmeden kollar sıvanmaz. Hani kovboy filmlerinde bardan çıkan sarhoşlar, "Önce asalım, sonra yargılarız" derler ya; bizde de önce termik santral kurulacak, sonra bölgede yeterli kömür rezervi olup olmadığı araştırılacak demek ki... Madem bölgedeki kömür rezervlerinin yeterli olup olmadığını bilmiyorsunuz, neden böyle bir projeye kalkıştınız? Neden vatandaşa 'Tüy dökücü krem' dağıttınız? Neden termik santrale karşı çıkanlara karşı 'Âkil adamlar' göndererek, "Bunlar marjinal sol grupların militanları" dediniz? Her neyse... Eğer milletin vekiline bile – tenezzül edip de – 5 ay sonra cevap verdilerse, benim gibi gariban Eskişehirlilerin bu tip sorularına da önümüzdeki 23 sene içinde cevap verirler elbette.
Bu cehâlet tahsille mümkündür
Barış Pınarı Harekâtına başlamamızla birlikte Amerikan ve Fransız basınında müthiş bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya kaldık. Tabii diğer Avrupa ülkelerinde de durum pek farklı değil. Yerel televizyon ve gazetelere kadar hemen her basın kuruluşu Türkiye'yi şeytan gibi göstermeye çalışıyor. İğrenç yalanları o kadar çok ki, insan ünlü filazof Sakallı Celal Bey'in, "Bu kadar cehâlet, ancak tahsille mümkün olur" sözünü hatırlıyor. Belli ki birileri düğmeye basarak ülkemiz hakkında dezenfermasyon operasyonu başlatmış. Batılılara kızıp içimizi rahatlatabiliriz. Ancak çağdaş dünyada askeri kuvvetler kadar, 'Algı Kuvvetleri'nin de önemli olduğunu unutmamamız gerekiyor. Hani nerede pelikanlarımız? Bunlar sırf kendi siyasi rakiplerini yıpratmak için mi çalışıyor?
Üstelik, "Ekrem İmamoğlu Türk katili Makaryos'un heykelini dikmiş" gibi iğrenç yalanlar söylemelerine de gerek yok. Türkiye'nin haklı davasını anlatsalar yeter...
Kurt Kumru'yu ziyaret etti
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Kent Konseyi Başkanlığına yeniden seçilen İsmail Kumru'ya tebrik ziyaretinde bulundu. Kent konseylerinin ülkenin sorunlarını çözmede anahtar bir rol oynadığını ifade eden Kazım Kurt, gerçekleştirdikleri bütün etkinliklerde sivil toplum kuruluşlarının katkılarını beklediklerini söyledi. Başkan Kurt'un ziyaretinden dolayı memnuniyetini belirten İsmail Kumru da, Kazım Kurt'un kendilerine her zaman objektif bir şekilde yaklaştığını söyledi. Kent konseylerinin giderek kuvvetlenmesi çok önemli. Elbette bu konseyler belediyeleri yönetmeyecek. Halk kime bu kutsal görevi verdiyse, belediyeleri de onlar yönetecek. Ancak içinde bulunduğumuz durumun da tek seslilikten kaynaklandığını unutmamalıyız. Ne zaman ki ortak aklı yerle bir edip, yerine bir üst akıl getirdik, iki yakamız birleşmez oldu. Başka belediye başkanları olsa, bu tip kent konseylerini – belki de – iktidarına gölge yaptığı için sevmezdi. Ancak Kazım Kurt – Görülüyor ki – sıradan bir politikacı gibi davranmıyor. Kendisini Kent Konseylerine verdiği önemden dolayı tebriklerimizi iletiriz.