Görüşler
Ölümü düşünmek
Bir gün "ölümü" mutlaka düşünür insan...
Nasıl?
Ne zaman?
Nerede?
“Hiç aklınıza gelir mi?”
Ama onların her an aklındaydı...
Her gün evden çıkarken vedalaşırlardı...
Hatta...
"Helallaşırlardı..."
Kimi eş...
Kimi sevgili...
"Çoluk-çocuk, ana-babayla..."
Çünkü onlar...
“Ölümü her gün düşünürlerdi!"
…………
Cayır cayır yanarken...
Ya da soluk alamazken...
“Ölümle kucaklaşırken, neler gördüler!..”
Kimi kızını…
Kimi oğlunu...
Kimi eşini...
“Kolay değil, her şeye veda ederken anlık duygulardı bu son nefesle gelenler..."
Kimbilir, belki de çok önceden hazırlanıp, alışılmıştı vedalar...
Bir gün "ölümü" mutlaka düşünür insan...
Ama onlar...
"Her gün düşünürlerdi..."
………..
1913-1960 yıllarında yaşamış Fransız yazar ve düşünür "Albert Camus"un sözüdür:
"Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, İNSANLARIN nasıl öldüğüne bakın..."
Oysa, bize bakmak yetmiyor...
"İçine girip görmek de gerekiyor!"
Niçin diye sormayın…
“İşin FITRAT’ında bu var!..”
Bir gün “ölümü” mutlaka düşünür insan…
Ama onlar…
“Her gün düşünürlerdi…”
19 Mayıs ve baskı altında zerafet
2009'un 18 Mayıs'ında yitirmiştik onu...
Atatürk'ün Samsun'a çıktığı gün anmamak mümkün mü?
İnsanı yaşarken sevmek, değerini yaşarken onurlandırmak ne kadar güzelse...
"Unutmamak da öyle..."
Hele yaşamını insana, insanlığa adamış kişiyse...
Son örneği büyük bir Türk kadınıydı :
"Türkan Saylan..."
Değerini yaşarken onurlandırmadık mı?
Hem de nasıl!
"Evinde neyi var, neyi yoksa aradık!"
Tebessüm ediyordu:
"Umarım aşk mektuplarımı almadılar!"
Yitirdik, anlamı yok mu?
Hem de nasıl!
Adını "Helal yıllar"a yazdıran çok özel bir kadın...
Geçen her yılını "kaybolmuş" değil, "kazanılmış"lar tarihine yazan bir İnsan...
"Tükenip giden nedir?"
Yanıtını son sözleriyle vermişti Türkan Hoca:
"Görevimi yaptım, ölüme hazırım..."
Unutmak mümkün mü?
O sabah evini arayanlara tebessüm ediyordu:
"Umarım aşk mektuplarımı almadılar!"
Oysa, her alınan onun bir aşk mektubuydu...
"Hemingway"in sözlerini anımsatmıştı:
"Baskı altında zerafeti..."
Rahat uyu Türkan abla...
Günün Şiiri
Mustafa Kemal'in Saçları
Aslan yelesi say, rüzgar de
Kahraman dalgalarla sırmalı
Güm vurdukça pırıl pırıl yalazlanır
Mustafa Kemal'in saçları
Çınar dalları say, başak de
Haşmetli, bereketli, ince
Erir bütün yorgunluğumuz
O saçlara değince
Dağ çiçekleri say, güneş de
Bulutlarda, karda
Bütün canlılığı tüter hayatın
Bu saçlarda.
Arif Hikmet Par (Varlık-1951)
Günün Olayı
"Dünyanın en büyük maden üreticisi Almanya'da son 43 yılda hayatını kaybeden madenci sayısı sıfır.
Rakam mı vereceksin "Usta?"
Rakam bu işte!
Lütfü Türkkan
Günün Biberi
"Mayıs'ta birleşemeyen sendikalar!
"Her yer Taksim, her yer direniş" demediğiniz için "Her yer Soma, her yer cenaze" oluyor...
Akif Kökçe
Obama nasıl bir Başkan?
Türkiye'ye gelen Amerikalı bir gazeteciye "Başkan Obama'yı nasıl bilirsin, bir anlatsana" demişler... Amerikalı gazeteci:
"O tipik politikacılara benzemez. Nasıl yalan söylenir bilmez. Hile, hurda nedir, üçkâğıtçılık nasıl olur, hiç anlamaz!"demiş ve eklemiş:
"Fakat tüm bunlar için yanında her zaman bir yardımcı bulundurur!"
“Zam istiyorum”
Patronunu çıkarken yakalayan işçisi, "Zam istiyorum" demiş:
"Yoksa peşimden koşan üç şirket var."
Merak etmiş patron, "Hangi şirketler bunlar?"
"Söyleyeyim" demiş adam:
"Doğalgaz, su ve elektrik şirketi!"
BBC'nin tokadı!
Hükümet sözcüsü "Hüseyin Çelik" Başbakan'ın tokadı için "iddia" diyor. Ama dünya kamuoyuna olay böyle yansımadı.
BBC internet sitesi, Soma’da markete sığınan Başbakan'ın mavi gömlekli genci tokatladığını yazıyor... Net olarak "tokatladı" diyor:
"Başbakanlık yetkilileri ile görüştük. Onlar bunun anlık bir reaksiyon olduğunu söylediler..."
Buna göre, tokat olayı kabul edilmiş.
"Melih Aşık", bu satırları dile getirdikten sonra noktasını şöyle koymuş:
“Ama bir de korumaların daha sonra o gence attığı dayak var ki, devlet ve insanlık dramı…”
Kıssa-dan
Her iktidar döneminde biri kalkıp söyler:
"İktidar hep aynı kazları yoluyor!"
Bu da ne demek demeyin!
Kaklar yolunurken bağırmıyorsa yolarlar tabii...
Cuk
Son günlerde hep Başbakan’ın tersine görüşler veren "Bülent Arınç"a ne oldu?
Valla..
"Şeyinin şeyine bir şey olmasın da!.."
Aydın Boysan’dan Atatürk
-Cumhuriyet’in 10’uncu yılında 1933'te Pertevniyal Lisesi’nde öğrenciydim. Olağanüstü kutlamalar yapıldı.
Ama ya bugün?
Ne Cumhuriyet Bayramı, ne de 19 Mayıs’lar hazmedilemiyor!
"Atatürk'ü sevmiyorum" diyen, onun kişiliğiyle ilgili bir hüküm vermiş olmuyor. O kendi kafasındaki çürük fikirlere dayanarak sevmiyor.
"Medreselerin yerine üniversitelerin kurulmasını hazmedemeyenlerin kafasıdır bu..."
Kalan sağlar
Şirket yetkilileri "ihmalimiz yok", sahibi "İşletmeye devam" diyor...
Yalaka yazar, "Soma’da yeni bir Gezi çıkartmayın" diye uyarıyor...
Kısacası...
"Ölen ölür, kalan sağlar çalışmaya devam eder!??"
Gerilim
"Ölüm madeni"ne giren işçilere iki saatlik eğitim verildiği ortaya çıkmış...
Kitaba koyarlar herhalde! "Dünyanın en hızlı eğitimi…”
Balthör
Günün Sözü
Her şey kolay olmadan önce zordur.
Thomas Fuller
Günün Sorusu
Tanrı yanımızdaysa, karşımızda kim var?
Aziz Paulus