Olmadı Behiç, ölüm sana yakışmadı

Çocukluk ve gençlik yıllarım Odunpazarında geçti…
Babam has Odunpazarlı idi…
Yıllar önce Lazların Dükkânını çalıştırdı…
30 yaşından sonra da geçmiş adı ile Devlet Demir Yolları, bugünkü adıyla TÜLOMSAŞ’ta Cer Atölyesinde Ustabaşı olarak çalıştı…
Emekli olduktan sonra da bugün Malhatun Heykelinin Bulunduğu Park, o yıllarda Sirkeci Kemallerin Apartmanın altında yıllarca eski mesleği bakkallık yaptı…
İlkokulu bugün başka amaçla kullanılan tarihi Malhatun İlkokulunda okudum…
Çocukluk yıllarımda Malhatun İlkokulunda tanıştım kendisiyle…
Okul, mahalle, çocukluk ve gençlik yıllarımın arkadaşı idi…
Babam rahmetlik olduktan sonra miraslı olan evimiz de satılınca aşağıya inmek zorunda kaldık…
Ama çocukluk ve gençlik yıllarımın geçtiği Odunpazarını unutmadım…
Birçok anılarım, çocukluk ve gençlik arkadaşlarım vardı…
Vakit buldukça onları ziyarete gidiyordum…
O arkadaşlarımdan birisi de Paşa Mahallesinin sevilen Muhtarı Behiç Ölmez idi…
Yıllar önce Odunpazarı Belediyesi Kurşunlu Sanat Galerisinin karşısında babasından kalma ardiyede Odun-Kömür sattı…
Ardiyecilikten sonra Odunpazarında çay ocağı açtı…
Çay ocağının önüne koyduğu küçük masa ve sandalyeler adeta dostlarının buluşma adresi oldu...  
Bende ayda veya iki, bazen üç ayda bir Behiç’in çay ocağına takılırdım…
Bahaneyle hem Muhtar Behiç’i, hem çıraklık yaptığım Berber Mustafa’yı (Mustafa ağabey) hem de çocukluk ve gençlik yıllarımdaki arkadaşlarımı görmüş olurdum…
Son 1 yıldan beri sadece geçtiğimiz Ramazan Bayramında uğradım çay ocağına…
O günde Behiç yoktu…
Pazar günü akşamı facebookta yapılan paylaşımlardan Muhtar Behiç’in öldüğünü öğrenince şok oldum…
Hasta olduğunu bilmiyordum…
Dün cenazesine gittim…
Tarihi Odunpazarı Camiinden (Tiryakizade Hasan Paşa Camii) kaldırıldı…
Kendisinin vaadi öyle imiş…
Behiç, Odunpazarından taşınmıştı…
Hastalık ilerleyip son safhaya geldiğinde eşi ve çocuklarına,”Odunpazarında ev tutun. Öleceksem  yıllarımın geçtiği Odunpazarında öleyim. Cenazemi de Odunpazarı Camiinden kaldırın” demiş…
Eşi ve çocukları bu isteğini yerine getirdi…
Yaklaşık bir ay kadar önce de Odunpazarında kiraladıkları evde yaşıyordu…
Şen şakrak ve arkadaş canlısı idi…
Her ne kadar CHP’li olsa da partili partisiz herkes severdi kendisini…
Cenaze namazındaki kalabalıkta bunu açıkça gösterdi zaten…
Her görüş ve düşünceye sahip insan vardı…
Kimler vardı?
Hepsinin ismini tek tek yazmaya kalksam gazetenin sayfası yetmez…
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Harun Karacan, Vali Özdemir Çakacak, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan, CHP İl Başkanı Sinan Özkar, Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen’i yazsam daha başka kimlerin olabileceğini de tahmin edebilirsiniz…
Ölüm elbette ki Allahın emri…
Hepimiz topraktan geldik, zamanımız gelince de toprağa döneceğiz…
Ama Behiç kardeşim, ölüm sana hiç mi hiç  yakışmadı…
Binlerce arkadaşını ansızın terk edip sonsuza gittin…
İnşallah vakit saatimiz geldiğinde sonsuzda da buluşacağız…
Allah’ın rahmeti üzerinde olsun…
Mekânın cennet, toprağın bol olsun…
 
*-******
 
“Pasolig gişeleri değildir”
 
5 Ağustos 2017 günü köşemde,”Passolig gişelerinde neler oluyor?” diye sormuştum…
Aydın Aytekin adındaki bir arkadaşımın Paso Lig gişelerinin yanında duydukları ve gördüklerini yazmıştım…
Olayı tekrar etmemek adına yazmıyorum…
Pazar günü Paso Lig yetkililerinden birisi (ismi bende) telefon etti…
Yazımdaki iddiaların Pasa Lig gişelerinin içerisinde olmasının mümkün olmadığını söyledi…
“Paso Lig gişeleri mesailerinin bitiminden sonra kapanır. Anahtarı da bir kişide mevcuttur. Kapısının açık olması mümkün değildir. Paso Lig gişelerine yakın İl Spor Müdürlüğünün güvenlik kameraları vardır. Gerekirse bu kameraların çektiği görüntüler izlenebilir. Ama gecenin bir yarısı gişelerin arkasında yani kapı tarafında açıkta yazdığınız iddialar gerçekleşti ise bizim müdahale etmemiz söz konusu olamaz” dedi…
Pasolig yetkililerinden gelen telefon üzerine bahsi geçen olay yerine bizzat gittim…
Olay yeri incelemesi yaptım…
Arkadaşımın duyduğu sesler Atatürk Spor Salonu ile eski stadyumun arasında bir boşluk var…
Buradan gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde durdum…
Orası kör nokta…
Eğer spor salonunda herhangi bir etkinlik yoksa orası tamamen karanlık kalıyor…
Burası tam anlamıyla kafa çekmek, uyuşturucu kullanmak veya başka işler (!) yapmak isteyenler için biçilmiş kaftan…
İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü bahsi geçen yere bir önlem alırsa, bundan sonra akşamcılar bu mekânı kullanamazlar…