Son 54 kişinin şehit edilmesine ilişkin yorumlar sürüyor..
Rakamlar veriliyor…
Ama boşuna..
Göz görüyor..
Kulak duyuyor..
Hani ikide bir:
“Beyin çözüm üretir” diyoruz ya..
Üretemiyoruz bir türlü..
Öyle diyor bir usta:
“Şimdiye kadar çözüm bulunmalıydı”
Ne var ki:
“Bulunamıyor..”
Çözüm bulması gerekenler hep aynı şeyleri konuşuyorlar..
Üstelik koltukların da:
“Rahat oturuyorlar..”
Şunu görmeye alıştık:
“Ülkemiz rahat değil..”
Her patlamanın ardından:
“Bir yorum yapıyoruz, hepsi bu”
--//--
Bir fıkra dinledim...
Şımarık bir genç hanımını sık sık boşar, ardından da gidip:
“Kayın pderinden tekrar istermiş”
Kayın peder ne yapsın?...
“Kızım gözünü bununla açtı der, nikahını tazeletirmiş”
Alışmış kudurmuştan beter olur derler ya..
Şımarık genç gene bir gün genç eşini üçüncü kez boşayıp, tekrar isteyince kayın peder demiş ki:
”Buna hülle”gerekir.
“Hülle kadının bir başkasına nikahlanması, adamın koynuna girmesini” gerektiriyormuş..
Arayıp sormuşlar yaşlı bir adamı bulup anlatmışlar;
“Durum böyle böyle. Hülle için sizi uygun bulduk”
Yaşlı adam sakalını sıvazlayıp şöyle demiş:
“Bana göre kızın günahı yok.. Boşuna zavallının başı yanıyor. Siz şu damadı bir geceliğine bana göndersenize..”
--//--.
Fıkrayı bir okurum anlatınca sordum:
“Ne demek istiyorsun?”
Gülerek şöyle yanıt verdi:
“Ülkeyi bölmek için çalışanlar var. Küçük işlerle değil, onlarla uğraşmak gerekiyor. Şimdiye kadar hoş gördüğünüz çıkışları bırakıp, sorunu kökten çözmenin çaresine bakmalıyız.. FETO- PKK işbirliğinin kökü kurumadıkça bu işler sona ermez.. Bu sorunların çözümü, onlara kendi anlayacaklarını yollardan yanıt vermekle mümkün olur.”
Ardından da ekledi:
“İşin başka yolu kalmadı çünkü..”
--//--
Gerçekten de ilginç..
Bir yanda parça bölük çeteler..
Diğer yanda TC’nin Ordusu
Kahraman Mehmetçik yani....
Vatandaş her gün Türk bayrağına sarılmış cenazeler görmek istemiyor..
İnsanlarımız hep aynı hikayeleri dinlemek istemiyor..
Bu savaş bitmeli artık..
Atıp tutmakla görüyoruz işler bitmiyor..
İstanbul 5 defa vuruldu..
Diyarbakır yedi kez bombalandı.
Ankara 2 kez katliama sahne oldu..
Son 54 şehitle 8 ayda 537 insanımız can verdi.
Evet, tüm bunları:
Göz görüyor, kulak işitiyor… Diller konuşuyor..
Çıkılan yolda hedef akan kanı durdurmak ve ülkeden barışı sağlamaktır.
.-------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği
-Şampiyonluğa inanmak—
Es TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Soner Yüksel arkadaşımız Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal ile kısa, ama güzel bir söyleşi yapmış. Ve Halil Ünal demiş ki: “Şampiyonluğa inanıyorum” Göreve her durumu bilerek geldiğini belirten başkan Halil Ünal şöyle devam etmiş “Zorlu bir dönemden geçiyoruz..Biz buna karşın Es-Es’i şampiyon yapacağımızı söyledik. Bunu söylerken deneyimimize, taraftarımıza güvendik. Kimseye zorla bu kulübe destek olun demedik.”
Eskişehirspor’un şanlı bir geçmişi olduğunu vurgulayan başkan Halil Ünal şöyle devam etmiş “Biz göreve gelirken hedefimizin şampiyonluk olduğunu söyledik. Bunda israrlıyız. Her türlü zorluğa karşın hedefimizden şaşmadı, şaşmayacağız. Teknik ekibimiz ve futbolcularımız da buna inanmış durumda..Hedefimizden şaşmayacağız. Geldiğimiz yere tekrar çıkacağız. Düştüğümüz yere tekrar varacağız..”
Evet.. Eskişehirspor’un Başkanı Halil Ünal’ın sözleri böyle.. Arkadaşımız Soner Yüksel sormuş, Halil Ünal kestirmeden “Şampiyonluğa inanıyoruz”demiş.. Bizde aynı duygular içinde kolay gelsin diyoruz Halil Ünal ve ekibine. Ve de ”başarılar “dişliyoruz..
-- Kimler varmış kimler vermiş—
Arkadaşımız Ayhan Aydıner yazmış ve demiş ki “FETO operasyonunda devlet tarafından el konulan , Özel Samanyolu Gülbahar Koleji’nin deposunda kullanılmamış yataklar bulundu. Bu olayı soruşturmak için Ankara’dan müfettişler geldi.. Doğal afetlerden zarar gören vatandaşlara dağıtılması gereken bu yatakların özel eğitim kurumunda bulunması kafalarda sorular bıraktı.Bu yataklkarın okula nasıl ve ne zaman getirildi araştırılıyor” Bir hayli ilginç değil mi? Arkadaşımız Ayhan Aydıner devam etmiş: “Okulun deposunda ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere bulanan 34 adet vazo yatağın kim tarafından getirildiği merak ediliyor. Durum emniyete bildirildi. Depremde zarar görenlere ve yoksul insanlara dağıtılmak üzere sağlanan yatakların cemaata örgütlenmesi için kullanıldığı sanılıyor.Bu konudaki araştırma ve soruşturma çok yanlı olarak devam ediyor..” Bir hayli ilginç değil mi?. Bekleyip göreceğiz.. Daha nerelerden, kimlere dağıtılmak için neler çıkacak?..