Olan oldu sonunda…
MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarından sonra açıklandı.
TC’de şimdilik üç ay süreyle:
“Olağanüstü yaşam başladı.”
Eskiden “Örfi İdare, Sıkı Yönetim” filan deniyordu ya…
Şimdi, kısaca:
“OHAL” deniyor…
Uzun uzun yazmaya gerek yok…
Yaşayanlar ve tarihçiler:
“OHAL’in” ne anlama geldiğini bilir…
Her neyse…
Bir şarkıda:
“Gözün aydın olan oldu sonunda” denir ya.
İşte öyle…
Bekleyip göreceğiz…
Üçer aylık “OHAL” kaç kez uzayıp kısalacak…
--//--.
Politik gözlemciler:
Tüm bu olup bitenlerden sonra:
“İktidar partisi erken genel seçime gidebilir” yorumunu yapıyorlar…
Hatta bu günlerin iktidar partisi AKP için bir fırsat olduğunu yorumlayanlar da var.
Deniliyor ki:
“MHP ile HDP barajı aşamayacak, böyle olunca da meydan AKP ile CHP’ye kalacak.”
Ve ekleniyor:
“CHP yüzde 25 oy alsa bile… AKP tek başına iktidar olacak.”
Bir de hatırlatma yapılıp deniliyor ki:
“2002 seçiminde barajı AKP ile CHP geçmiş. AKP yüzde 33 oy aldığı halde:”
“Milletvekilliği oranı yüzde 66 olmuştu.”
Ne dersiniz olabilir mi?
TBMM’den gelecekte:
“Erken seçim kararı çıkar mı?”
--//--
Fıkrayı bilirsiniz…
Ayşe parkta otururlarken arkadaşı Ahmet’e sormuş:
“Ne düşünüyorsun canım?”
Ahmet yanıt vermiş:
“Senin düşündüğünü.”
Ayşe çıkışmış:
“Öyle bir şey yaparsan bağırırım…”
--//--
Vilayet Meydanı’ndaki mitinge katılan AKP’li dostuma sordum:
“Havayı nasıl buluyorsun?..”
Gülerek şöyle dedi:
“Herkes kendi havasında kardeşim... Şimdiden kendisini politikaya kaptıranlar var…”
“Ne demek istiyorsun” dediğimde ise şöyle yanıt verdi:
“Bazıları şimdiden kendisini politikaya ayarlıyor. Göze girmek için ön plana çıkanlar var.”
Kısa sohbette şunu anladım:
“Olası bir seçimde iktidar partisinde yarış sertleşecek gibi…”
Bunun için de:
“Herkes miting alanına ayrı bir hesap için gidiyor.”
Şimdilik görünen hava böyle…
Terörü lanetleyenler neyse de…
İşin içinde geleceğe yönelik:
“Politik hesaplar yatıyor…”
Günlerin getirdiği
--Es-Es için hesap günü-
PTT 1. Lig 2016-2017 Sezonu ilk yarı fikstürü açıklandı. 19 Ağustos günü başlayacak maçların ilk haftasında Eskişehirspor, deplasmanda Balıkesirspor ile karşılaşacak. PTT Birinci Ligi’nde 18 takım var. Bunlar şöyle sıralanıyor:
“Şanlıurfaspor… Denizlispor… Ümraniyespor… Bandırmaspor… Altınordu… Giresun… Manisaspor… Elazığspor… Mersin İDY… Malatya… Balıkesir… ESKİŞEHİRSPOR… Boluspor… Sivasspor… Samsunspor… Adana Demirspor… Gaziantep ve Göztepe…”
Bunlar arasında yıllardır İkinci Lig’de oynayan takımların yanı sıra, İkinci Lig’e yeni düşen takımlar da var… Sivas ve Es-Es gibi… Gelişmeler nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin, bana göre PTT Birinci Ligi güçlü takımlardan oluşuyor. Üstelik bu takımlar geldikleri yere tekrar dönmek için uğraş veriyorlar. Bunlardan biri şimdilik Es-Es… Başkan Halil Ünal “Bizim yerimiz bura değil, geldiğimiz yere mutlaka ilk yılda tekrar döneceğiz. Hazırlıklarımızı bunun için yaptık. Yeni Es-Es’i bunun için kurduk” diyor. Dahası Eskişehirspor’un yeni sezon için oluşturduğu kadrosuna güvenmeyen yok… PTT Birinci Ligi’nde Es-Es’in, ilk maçı deplasmanda Balkesirspor’la… Es-Es’te çalışmalar son sürat ve gereği gibi yapılıyor… İnanıyoruz ki, Es-Es ilk maçında üç puanla dönecek şehre… Ve, bu üç puan yeşeren umutların müjdecisi olarak hanelere yazılacaktır... Evet günler Es-Es için hesap yapılma günü. Bu hesaba Eskişehir’de herkes katılmak durumunda…
--Kapatılan özel okullar…---
Dün köşemizi arayan bir bayan okurumuz adını vermeden “Eskişehir’de el konan özel okul var mı? Varsa isimlerini öğrenebilir miyim?” dedi. Kendisine “Bu konuyu neden merak ettiniz?” dediğimizde ise şöyle konuştu; “Ben yurt dışında çalışıyorum. Bir yakınımın özel okulda okuyan kızının masraflarını karşılıyorum. Bu yakınıma telefon ettim. Ama tam yanıt alamadım. Onun için merak ettim. Eskişehir’de FETÖ ile bağlantılı okul var mı, bunların adlarını öğrenmek istedim.”
Ardından da sözlerini “Başka bir art niyetim yok” diye tamamladı. Doğrusu ilginç bir durum. Soruşturmaların sürdüğü bir ortamda herhangi bir okul adını verip “Şu şöyle, bu böyle” demek mümkün değil. Onun için yurtdışında olduğunu söyleyen ve adını vermeyen okurumuza “Başvurunuzu resmi makamlara yapın” deyip kapattık telefonu. Doğrusu da bu değil mi? Yurt dışından aradığını belirten okurumuza şunu da belirtelim “Masraflarını karşıladığınız çocukların hangi okulda, ne okulunda, nasıl okuduğunu bilmeniz gerekmez mi?”