Eskişehirspor'da resmi olarak olağanüstü kongre kararı alındı. Aslında beklenen yani olağan bir gereklilikti bu. Hem sıkıntılı geçen bir sezonun ardından güvenoyu almak hem de param var, kaynağım var, Eskişehirspor için harcarım hele bir resmi süreç başlasın diyenleri de görebilmek adına iyi de bir fırsat hatta.
İş söze gelince Hoşcan istifa diyen çok isim oldu. Bütçenin iyi yönetilmediğini, sportif başarının olmadığını, takıma transfer edilen futbolcuların vasatın bile gerisinde kaldığını söyleyen çok isim. Hatta sezonun 2. yarısını takım küme düşecek diye öyle baskılı bir hale getirdik ki, gerçek Eskişehirspor'u izlemek için bu baskıyı üzerimizden attığımız son 5 haftayı beklemek zorunda kaldık.
Aslında sportif başarı dışında Eskişehirspor'un kötü yönetildiğini en başından beri düşünmüyorum. Ortaya çıkan tablonun bence en önemli etkeni işe çok kalabalık bir yönetim kurulu ile başlanması ve ön plana çıkmak isteyen bazı isimlerin ufak krizleri fırsata çevirerek eni konu tartışmaya açması bunlarında konuşuldukça ciddi sorunlar gibi algılanıyor olmasıydı bana göre.
Hasılat geliri stadyum giderlerine yetmezken, bazı hak edişler daha önceden kredi olarak kullanılmışken, e maç kazanma sıkıntısı yüzünden en ciddi havuz gelirinden de yoksunken yani ortada ciddi bir kaynak yokken telaffuz edilen borçların 1 sene de bitmesini beklemek biraz sihirbazlık beklemek değil miydi? Üstelik altyapısı, A takımı ve çok ciddi boyutlarda olan giderler devam ederken bunu kısa zamanda beklemek bence çok makul bir beklenti değil.
Ama ben cebimden 70, 80 Milyon TL verir borcu kaparım diyebilen bir babayiğit olur ise o zaman her şeye eyvallah, her eleştiriye haklısın derim. Ama 70, 80 Milyon TL bırakın Eskişehirspor'u Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray başkan adayları için bile çok çok büyük bir rakam ve bunun yarısını bile bugüne kadar hibe etmiş bir isim henüz görülmedi.
Başta da dediğim gibi belki de Hoşcan'ın en eleştiri yapabilecek kısmı yönetim kurulunu kalabalık tutması, herkesin elini taşı altına koymaması, kaynak bulunması konusunda bir kaç kişinin can hıraç çalışması ve herkesin dışarıda her şeyi konuşması olabilir.
Bu da gözlemlenmiş olacak ki tüzük kurultayında yönetim kurulunda değişiklik yapma hakkı maddesi Başkan'ın selahiyetine teslim edildi. Yapılan revizyonda çatlak sesleri çoğalttı ve çözüm yerine sorun oldu ama adım adım ilerlediğimiz kongre demek ki kesin çözüm adına ve hem değişiklik hem de kişi sayısını azaltmak için en büyük fırsat olacak. Tabi Hoşcan yeniden aday olur yeniden yönetmeye talip olursa.
"Adayları'da görme zamanı"
İşin diğer kısmında da artık süreç resmileştiğine göre aday olacaklar kim sorusu? Özellikle çoğul kullandım çünkü hiç kimse böyle bir bütçe, borç varken tek başına bir ismin aday olacağını düşünmüyor. Ben ne Abacı'nın, Ilgaz'ın, Hatipoğlu'nun bir araya gelerek liste yapacaklarına pek inanmıyorum. Tekgöz'ün de ezelden beri tek başına adaylığa sıcak bakmadığını herkes biliyor. Bu yüzden bende aday çıkacak mı, ne olacak merakla bekliyorum. Merakla beklediğim bir başka husus ise Hoşcan'ın yeniden aday olup olmayacağı ve kuvvetli muhtemel aday olacak ise listesinde kimler olacağı, hangi sürpriz isimlere yer vereceği konusu. Zira Ahmet Yalçın, Bahadır Ünalan, Bilge Kosbatur, Mehmet Arı, Yavuz Akpınar gibi isimler dışında listenin tamamen değişeceği öngörülüyor ama nasip kısmet diyerek bekleyeceğiz. Haklı olan her zaman "ZamaN" ne de olsa...