Eskişehirspor TFF 1. Ligi’nin ilk yarısını 28 puanla 3. sırada tamamladı. Matematiksel olarak başarılı mı? Değil. Neden? Çünkü ortada 48 puan varken 28 puan alınmasını başarı sayamayız. Bunları diyebilmemiz için ortada sorunsuz, borçsuz her şeyi tas tamam bir takım olur, o zaman başta teknik heyeti ve yönetimi eleştirme hakkımız olurdu. Takımın düştükten sonraki psikolojisini düşününce, ne böyle bir takım hayal edebilirdik. Ne şampiyonluğun en güçlü adayı olacağımızı düşündük. Takımın bu durumunu hayal bile edemezdik. Geçmişte yaşadığımız tecrübeler böyle düşünmemize sebep oluyordu. Ligden düşünce gelir kesiliyor yok denecek kadar az, borçlar dağ gibi, göz önünde değilsin, reklam yok, oyuncuyu tutamazsın, tutamadık. Transfer edemezsin kimse gelmek istemez garanti ister. Bu durumda genelde anahtar ya valiliğe bırakılır, ya Belediye başkanına ortada yönetici bulamazsınız. Bu yüzden yönetimi ve teknik heyeti başarısız bulmak eleştirmek haksızlık olur. Mersin örneği karşımızda, takım bir alt lige göz kırpıyor. Bunları hepimiz biliyoruz ama çabuk unutuyoruz hatırlatayım dedim.
Eskişehirspor içeride ve dışarıda oynadığı maçlarda ilk yarı itibarıyla birçok sorunla boğuştu. Saha konuşunda sorunlar yaşandı. Geçen yıldan kalma seyircisiz oynama cezaları takımın dokuz maç taraftarından yoksun mücadele etmesi takımı yönetimi ve teknik heyeti olumsuz etkiledi. Kazanmaya yakın olduğumuz, kaybettiğimiz maçlar olduğu gibi, kaybetmeyi hak ettiğimiz ama kazandığımız maçlar da oldu. Bunlar futbolda var benim en çok üzüldüğüm, Göztepe maçı oldu. Teknik, taktik, yönetimsel, kriz yönetme adına birçok hatayı içinde barındıran daha ötesi dersler çıkarılması gereken bir maçtı. Hayal kırıklığı yaşadığım maç ise Denizlispor maçı oldu. Hiçbir varlık gösteremeden kaybettik. Bu maçla sadece üç puan kaybetmedik yeni statta ilk yenilgimizi almamız rakiplerimize güven aşıladı ve bizde yapabiliriz düşüncesini yerleştirdi. İlk yarı maçlarda hatalar yaptık doğru, ancak bu hataların telafisi mümkün. İkinci yarı itibariyle hataları minimuma indirirsek, fikstür avantajıyla da mutlu sona ulaşırız…
İlk yarı itibarıyla sıkıntı yaşadığımız ve alternatif olarak seçeneğimiz olmayan bölgeler belli. Transfer ihtiyacımız var mı? Var. Ekonomi buna müsait mi? Değil…
Başkan ve yönetim bu konuda çaba sarf eder mi? Şüphesiz eder. Zaten bunun için oradalar…
Çünkü okyanusu geçip derede boğulmak istemezler...
Küçülerek büyüyemezsin, bence bütün şartlar zorlanıp eksik olan bölgeler desteklenmeli. Çünkü dönüşü olmayan maçlar oynayacağız… Artık her puanın büyük önemi var. Bütün şehir bu konuda yönetimle ve takımıyla terk bir vücut olmalı…
Siyasiler ve yerel yöneticiler de taşın altına elini koymalı…
“Bu şehir Eskişehirspor’a yapılan desteği asla unutmaz, zamanı gelince gereğini yapar. Hatırlatmak istedim…”