İl Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata ile ES TV stüdyosunda 2 saati aşan 4+4+4’ü masaya yatıran, tüm açıklığı ve bilinmeyen yönlerini de anlatan izleyenleri doyuran bir program yaptık. Çok sayıda telefon ve sms yolu ile soru geldi. Eskişehirliler bu önemli konu hakkında bilmediklerini veya merak ettiklerini ES TV ekranlarından öğrendiler.
‘KURAN-I KERİM VE PEYGAMBERİMİZİN
HAYATI DERSLERİ ZORUNLU DEĞİL’
Erdoğan Ayata’ya, ‘Kuranı-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin Hayatı’ seçmeli derslerinin, zorunlu hale getirildiği iddialarının ne kadar gerçeği yansıttığını da sordum. Cevabı şöyle oldu:
“Bu dersler 8 seçmeli dersten ikisi. Kesinlikle zorunlu değil. Öğrenci velisi ile öğrencinin birlikte karar verip hangi dersi seçmek istiyorlarsa imzaları ile beyan edecekler. Okul Müdürlerinin müdahalesi söz konusu değil. Eğer herhangi bir baskı yapılırsa, böyle bir şikayet gelirse gereğini yaparım. Kimse kimseye istemediği dersi seçmeye zorlayamaz. Bir de Kuran-ı Kerim dersinde öğrenci isterse başını örter. Bu konuda da ne okul idaresi ne de öğretmen öğrenciyi zorlayamaz.”
İMAM HATİP OKULLARINA KAYIT
OLAN ÖĞRENCİ SAYISI 500
Yine 4+4+4 kesintisiz eğitim sistemin TBMM’de kabul edilmesinden sonra İmam Hatip Okulları’nın önünün açıldığını iddia etmişlerdi bu yeni sisteme karşı olanlar. Hatta artık öğrencilerin normal okullar yerine İmam Hatip Okulları’na yönlendirileceklerini söylemişlerdi.
Milli Eğitim Müdürü Ayata, bu konuya da açıklık getirdi ve şunları söyledi:
“Eskişehir’de toplam 375 ilk, orta ve lise dereceli okul var. Bu okulların 7’si yeni İmam Hatip Ortaokulu oldu. 12 İmam Hatip Okulumuz var. Bunlardan 5’i zaten vardı. Bu okullarımızda toplam 500 öğrenci var. Eskişehir’de öğrenci sayısı ortalama 135 bin olduğunu hesaba katarsak bu sayı abartıldığı kadar olmadığını gösteriyor.”
OKURYAZAR ORANIMIZ ARTACAK
Ayata, Türkiye’deki okur-yazar oranlarına bakıldığında Avrupa ülkelerinin altında olduğu, çocuklarımızın aldığı eğitimin insanlar üzerindeki toplam süresine bölündüğü zaman 6,8 gibi bir ortalama çıktığını söyleyince şaşırdım.
İl Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata, son olarak şunları söyledi:
“Eğitimin süreklilik arz etmesi için zorunlu olması gerekiyor. Zorunluluk olmazsa o çocuğumuz eğitimden uzak kalıyor. Onların uzak kalması ile de Türkiye’nin de eğitim seviyesi aşağıya düşürüyor. O nedenle 12 yıl okumasının öğrencilerimize büyük bir katkı sağlayacak.”
İYİ UYKULAR ERDOĞAN ABİ!
Dün gazetede aldığım habere çok üzüldüm. 37 yıllık meslek hayatımda ağzından bir tek kötü söz duymadığım, her zaman sevgi ve hoşgörü gördüğüm bir ağabeyim, meslek büyüğüm Erdoğan Bayraktar vefat etmiş.
Önce inanamadım.
‘Şaka yapıyorsunuz’ dedim.
Şaka değil gerçek olduğunu öğrenince;
‘İçimizden bir çınar daha devrildi’ dedim.
Erdoğan Bayraktar’ı Milliyet Eskişehir Muhabirliği döneminde tanıdım. Maddi durumu çok çok iyi olmasına rağmen o meslek aşığı idi. Yaptığı haberler karşılığı aldığı para onun için kiralık bir dairesinden aldığı kira parası kadar bile değildi. Eline fotoğraf makinesini alır Eskişehirspor’un antrenmanlarında ve maçlarında fotoğraf çeker, bugünkü gibi bilgisayar, internet olmadığı için, çektiği fotoğrafları şehirlerarası otobüs terminalinden otobüslerle İstanbul, Ankara’ya gönderirdi. Ertesi günü çektiği fotolar gazetesinde yayınlanınca çocuklar gibi mutlu olurdu.
Aktif gazeteciliği bırakmasına rağmen Eskişehirspor’un Eskişehir’deki tüm maçlarını izlemeye gelirdi. Elinde termos, içindeki iki-üç bardaklık çayını! 90 dakika boyunca idareli içerdi. Dünkü maçta ne yazık ki Erdoğan Bayraktar yoktu. Arkadaşlar onun oturduğu koltuğu boş bıraktı. Önüne de ESM Listesini koyduk. Kendisi aramızda olmasa bile ruhunun olduğunu biliyorduk. Onu aramızda yaşattık.
Sen ölmedin. Derin uykuya daldın. Seni stadyumda aramızda göremeyeceğimiz için özleyeceğiz. Cennette buluşuncaya kadar iyi uykular Erdoğan abi.
FIKRA:
ONU TANRI SORAR
Sözde, Bektaşi’yi topluluk içinde küçük düşüreceklerdi. Oldukça zengin birisi:
"Bektaşi Efendi, borcunuz var mi?" diye sordu.
"Evet, bakkala biraz borcum var."
"Canim onu sormuyorum. Namaz borcun var mı?"
Bektaşi kızdı:
"Namaz borcunu bana Tanrı sorabilir. Size düşen bakkal borcunu sormaktır!"