Pazar gecesi saat 22.00 suları etkisini artıran kar yağışı, telefonuma üst üste gelen mesajlara gebe oldu. Sen habercisin haberin vardır diye başlayan mesajlardaki ortak soru “yarın okullar tatil mi” idi. Birkaç kişi de okulların tatil olduğunu ilan eden bir haber sitesinin fotoğrafını yollayıp, tatil olmuş doğrumu diye sorunca bir bakayım istedim.
Önce o haber sitesine girdim ve baktım, iyi ki de bakmışım. Ne o fotoğraf ne de o haber vardı sitede. O fotoğrafı paylaşıp 5,6 Ocak Okullar Tatil diyenlerin hiç biri kontrol etmemiş ve o sitede öyle bir haber olmadığını görmemiş. Ufak bir photoshop hilesinin peşine herkes takılıp gitmiş. Bu da düşündürücü değil mi?
Velhasıl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen, sevgili Sadi Seda ve bendeniz okulların tatil olmayacağı ile ilgili bilgi akışı ve gerçek haberleri paylaşınca ikinci bir sıkıntıya maruz kaldım. Müdür Özen gece boyu yolları dolaştı, fotoğrafladı, tatil yok eğitime devam dedi, mazeretler eğitime ara verdiremez diye yazdı ama gördük ki insanlar Milli Eğitim Müdürü’ne bile o asılsız haberin olduğu siteyi gönderip tatil olmuş işte dedi. Emin misin diye sordu.
“Zaten böylesi bir tabloyu görünce neden eğitime ara verilmemesi gerektiğini daha iyi anlıyor insan”
İnsanlar tatil olması için kendini o kadar şartlamış ki, niye tatil diye benden medet umanlar, çocuklar senin yüzünden erkenden kalkacak eziyet çekecek diye yazanlar, bu doğru haberi kabullenemeyenler falan derken yaklaşık 2 saat en az 100 kişi ile mesajlaştım neredeyse.
Dün sabah gördük ki gerçekten tatil edilmesi gereken bir durum yokmuş. Önceki gün hava çok soğuk okullar tatil olsun diyen insanların çoğu AVM’lere gidiyor akın akın. Yollar tehlikeli diyenlerin çoğu dışarıda. Üstelik okulu 3 sokak ötede olan, üşenmiyor şehrin diğer ucuna AVM’ye gidiyor ve kar yağarsa bu akşamda aynı şeyi diyecekler tatil olsun çok üşüyoruz.
Yolları Bırakın Çatılara Bakın
Demek ki mesele kar yağması değilmiş. Kar sürekli olup beklenenin üstünde olunca, don tehlikesi olmayınca sabah yollar açık oluyormuş. Önceki gün bunu da anlamıştır sanırım herkes. Anlamamız gereken bir başka husus ise yollardan çok yukarı bakmamız gerektiği. Çatılar biriken, ağırlaşan kar değil buz kütleleriyle doldu ve her çatı beraberinde büyük bir risk taşıyor. Birkaç küçük olay yaşandı diye küçümsemeyin yarın öbür gün daha beterleri de olabilir. İnşaatı neredeyse tamamlanmak üzere olan yeni Emniyet Sarayı’da bu kar yağışından nasibini almış. Çatılardan sarkan koca tahta parçalar sadece yola değil çatılara da odaklanmamız gerektiğini hatırlatır cinsten. Haksız mıyım TOKİ?